İçinde Öşe Bulunan Kelimeler

İçinde ÖŞE olan 39 kelime bulunuyor. İçerisinde ÖŞE geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Öşe ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

DÖŞEMECİLİK26

10 Harfli Kelimeler

DÖŞEMCİLİK25, DÖŞETİLMEK22, KÖŞEKLEMEK20

9 Harfli Kelimeler

DÖŞEMESİZ25, DÖŞETİLME21, DÖŞEMELİK21, KÖŞEKLEME19, KÖŞELEMEK19

8 Harfli Kelimeler

DÖRTKÖŞE25, DÖŞEMSİZ24, DÖŞEYİCİ24, DÖŞEKSİZ23, DÖŞEMECİ23, KÖŞEBAŞI23, DÖŞEMELİ20, DÖŞENMEK20, DÖŞETMEK20, KÖŞEBENT19, KÖŞELEME18

7 Harfli Kelimeler

DÖŞEYİŞ23, DÖŞEMCİ22, BAŞKÖŞE21, DÖŞENİŞ21, KÖŞEGEN20, KÖŞESİZ20, DÖŞEMEK19, DÖŞEMLİ19, DÖŞETME19, DÖŞENME19, DÖŞEKLİ18, KÖŞELİK16

6 Harfli Kelimeler

DÖŞEME18, DÖŞE17, KÖŞE15

5 Harfli Kelimeler

DÖŞEM17, DÖŞEK16, KÖŞEK14

4 Harfli Kelimeler

KÖŞE13

KÖŞE (Kelime Kökeni: Farsça gūşe)

[isim]

  • Birbirini kesen iki çizginin, iki düzlemin oluşturduğu açı, zaviye

    Kutunun sivri köşesi.

  • İki duvarın birleştiği girintili veya çıkıntılı yer

    Seniha Hanım parmağını odanın köşesine uzattı. - Peyami Safa

  • İki sokağın veya caddenin kesiştiği yer, büküç

    Türk kadınları alacalı bir ipek kumaş gibi köşeye birikmişlerdi. - Ömer Seyfettin

  • Bölüm, yer veya yan

    Burgaz'ın sokaklarında her köşeden Türkçe işitiliyor. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]

  • Kuytu, tenha veya ücra yer

[mecaz]

  • Kimsenin kolay kolay uğramadığı yer

    İlk adımda otel, han, kahve köşeleri bulmak ihtiyacı baş gösterecek. - Refik Halit Karay

[spor]

  • Futbol, hentbol, su toıpunda kale çizgilerinin kesişme noktalarından her biri, korner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • köşe olmak
  • köşesine çekilmek
  • köşe tutmak
  • köşeyi dönmek

Birleşik Kelimeler: köşe atışı, köşebaşı, köşebent, köşe bucak, köşe demiri, köşe dolabı, köşe dönmeci, köşe dönücü, köşe kadısı, köşe kapmaca, köşe koltuğu, köşe minderi, köşe penceresi, köşe rafı, köşe taşı, köşe vuruşu, köşe yastığı, köşe yazarı, köşe yazısı, başköşe, dörtköşe, dört köşe, kenarda köşede, kıyıda köşede, konuk köşesi, müzik köşesi

KÖŞEK

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Bir yaşına kadar olan deve yavrusu

KÖŞELİ

[sıfat]

  • Köşesi veya köşeleri olan

    Köşeli ayraç.

Birleşik Kelimeler: köşeli ayraç, köşeli parantez

KÖŞELİK

[isim]

  • İki duvarın kesiştiği yere aralarındaki açıyı doldurmak için uygulanan ahşap veya kârgir işçiliği
  • Kapı veya pencere aralığının köşesini oluşturan taş
  • Duvar köşelerinde, üstüne lamba vb. şeyler konan el yapımı, ahşap, süslü eşya

    Zengin sanılan evlere gidip boyun büktü Sultan. Değerli bir köşeliği, bir fotoğraf çerçevesini, bir seccadeyi satmak için... - Ayla Kutlu

DÖŞEK

[isim]

  • Yatak

    Yerinde olsaydım rahat bir döşek bulur, uyurdum. - İhsan Oktay Anar

  • Gemi gövdesinde, su basıncı, çarpma, karaya oturma vb. durumlarda darbeleri karşılayabilecek, yük ve makinelerin ağırlığına dayanabilecek dirençteki yapı gereci

[halk ağzında]

  • Dövülmek üzere harman yerine serilen ekin sapları

Ata Sözleri ve Deyimler

  • döşeğe düşmek

Birleşik Kelimeler: ölüm döşeği, rahat döşeği

DÖŞELİ

[sıfat]

  • Döşenmiş olan, mefruş

    Bu genç adamın oturduğu daire basit fakat rahat döşeli üç odadır. - Halide Edip Adıvar

Birleşik Kelimeler: dayalı döşeli

DÖŞEM

[isim]

  • Tesisat

    Elektrik döşemi. Sıcak su döşemi.

Birleşik Kelimeler: lağım döşemi

KÖŞELEME

[isim]

  • Köşelemek işi

[zarf]

  • Köşeye çapraz gelecek bir biçimde

    Sonra aynı mendili üç köşeleme katlayarak boynu ile kolalı yakasının arasına sıkıştırdı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

DÖŞEKLİ

[sıfat]

  • Döşeği olan

[isim]

[denizcilik]

  • Yalpası az olan yayvan gemi

DÖŞEME

[isim]

  • Döşemek işi
  • Yapılarda taban üzerine döşenen tahta vb. kaplama

    Odanın döşemesine bakıyor, bir türlü bu yabancı yere bir ad koyamıyordu. - Ercüment Ekrem Talu

  • Bir yapının döşenmesine yarayan her türlü eşya, mefruşat
  • Koltuk, kanepe, divan vb.nin kumaş, yay, pamuk vb. bölümleri

    Bu patiska döşemeleri beraber ütüleyecektik. - Aka Gündüz

  • Taşıtların koltuk, taban, tavan vb. yerleri

[edebiyat]

  • Halk edebiyatında ve türkülerden önce söylenen, bazen tekerleme biçiminde olan uyaklı giriş bölümü

    Hamama gitmek, yıkanmak, masallara, masal döşemelerine bile girdiği gibi halkımızın yaşama biçimlerine de karışmıştır. - Salâh Birsel

Birleşik Kelimeler: mozaik döşeme, taş döşeme

KÖŞEKLEME

[isim]

  • Köşeklemek işi

KÖŞELEMEK

[-i]

  • Köşeye gelecek biçimde koymak

KÖŞEBENT (Kelime Kökeni: Farsça gūşe + bend)

[isim]

  • Bir yere fotoğraf yapıştırmaya yarayan, üçgen biçiminde arkası zamklı küçük kâğıt
  • Birleşen iki kereste vb.ni tutturmaya yarayan, dik açı biçiminde bükülmüş demir, L demiri

DÖŞEMEK

[-i]

  • Bir tabanı, tahta, karo, mermer vb. yapı gereçleriyle kaplamak
  • Kumaş, halı vb.ni bir yeri iyice örtecek biçimde sermek

    Yufkayı tepsiye döşedi. Salona halı döşedik.

  • Bir ev veya dairenin oturulabilir duruma gelmesi için gerekli eşyayı oraya yerleştirmek

    On parça eşya ile döşeyip süslenmiş yaz evi... - Reşat Nuri Güntekin

  • Boru, kablo vb. yerleştirmek, çekmek

    Bir taraftan da raylarımızı döşüyorduk. - Falih Rıfkı Atay

DÖŞEMLİ

[sıfat]

  • Döşemi olan