İçinde Öğüt Bulunan Kelimeler

İçinde ÖĞÜT olan 18 kelime bulunuyor. İçerisinde ÖĞÜT geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Öğüt kelimesinin anlamı nedir? Öğüt ile başlayan kelimeler. Öğüt ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

SÖĞÜTGİLLER31

10 Harfli Kelimeler

KIZILSÖĞÜT31

9 Harfli Kelimeler

ÖĞÜTÇÜLÜK31, ÖĞÜTÜLMEK27, ÖĞÜTLEMEK25

8 Harfli Kelimeler

ÖĞÜTÜLÜŞ30, ÖĞÜTÜLME26, SÖĞÜTLÜK26, ÖĞÜTLEME24

7 Harfli Kelimeler

ÖĞÜTÜCÜ29, SÖĞÜT25, AKSÖĞÜT23, ÖĞÜTMEK23

6 Harfli Kelimeler

ÖĞÜTÇÜ26, ÖĞÜTÜŞ26, ÖĞÜTME22

5 Harfli Kelimeler

SÖĞÜT21

4 Harfli Kelimeler

ÖĞÜT19

ÖĞÜT

[isim]

  • Bir kimseye yapması veya yapmaması gereken şeyler için söylenen söz, nasihat

    Bütün öğütlerine itaat ettiğim hâlde hiçbir şeye muvaffak olamıyorduk. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • öğütte (veya öğütlerde) bulunmak
  • öğüt vermek

SÖĞÜT

[isim]

[bitki bilimi]

  • Söğütgillerden, sulak yerlerde yetişen, yaprakları almaşık ve alt yüzleri havla örtülü büyük bir ağaç (Salix)

    Bize bahar su gibi damlar senin sesinde / Uzanmış gönülleriz bir söğüt gölgesinde - Faruk Nafiz Çamlıbel

Birleşik Kelimeler: aksöğüt, kızılsöğüt, salkım söğüt, keçi söğüdü, sepetçi söğüdü

[isim]

  • Bilecik iline bağlı ilçelerden biri

ÖĞÜTME

[isim]

  • Öğütmek işi

    Bizim oralarda buğdaylarını öğütmeye gelip değirmende kalan köylülere nöbetçi derler. - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: öğütme haznesi

AKSÖĞÜT

[isim]

[bitki bilimi]

  • Söğütgillerden, kabukları eczacılıkta kullanılan bir tür söğüt (Salix alba)

ÖĞÜTMEK

[-i]

  • Tane durumundaki nesneleri bir araçla ezerek un durumuna getirmek
  • Ezmek, çiğnemek

ÖĞÜTLEME

[isim]

  • Öğütlemek işi, nasihat

ÖĞÜTLEMEK

[-e]

[-i]

  • Birine bir şeyi yapmasını veya yapmamasını söylemek, nasihat etmek

    Güzel olanın yıkılmasını kimse öğütlemez. - Nurullah Ataç

SÖĞÜTLÜ

[sıfat]

  • Söğüt ağaçları bulunan (yer)

[isim]

  • Sakarya iline bağlı ilçelerden biri

ÖĞÜTÜLME

[isim]

  • Öğütülmek işi

SÖĞÜTLÜK

[isim]

  • Söğüt ağacı bol olan yer

    Uzakta çay kenarında söğütlük içinde küçük bir köy vardı. - Halide Edip Adıvar

ÖĞÜTÇÜ

[isim]

  • Öğüt veren kimse, nasihatçi
  • Vaiz

ÖĞÜTÜŞ

[isim]

  • Öğütme işi

ÖĞÜTÜLMEK

[nesnesiz]

  • Öğütme işine konu olmak

    Un ortadan çekilince ekmeği süpürge tohumu ile öğütülmüş mısır koçanıyla yapmaya başlamışlardı. - Ercüment Ekrem Talu

ÖĞÜTÜCÜ

[sıfat]

  • Öğütme özelliği olan

[isim]

  • Öğütme işini yapan makine

[isim]

  • Kâğıtçılıkta gerekli özelliklerdeki kâğıt veya karton hamuruna istenen bazı özellikleri kazandırmak için sulu ortamda elyaflı maddelerin işlenmesinde kullanılan diskli veya konik rotor ve statoru olan makine

Birleşik Kelimeler: öğütücü diş

ÖĞÜTÜLÜŞ

[isim]

  • Öğütülme işi