[zarf]

• Aşırı bir biçimde, fazla, o kadar çok, o derece

  Yüreğimizdeki uygarlaşma ateşi öylesine harlı yanıyordu ki hatalarımızı görmüyorduk. - Ayşe Kulin

[sıfat]

• Bu tarzda, bu biçimde

  Doğrusu ondan böylesine bir dostluk, böylesine bir özveri beklemiyordum. - Erhan Bener

[zarf]

• Tam şöyle, şu biçimde

  Şöylesine bir vurdu ki...

• İş olsun diye, gelişigüzel, öylesine