İçinde Övme Bulunan Kelimeler

İçinde ÖVME olan 9 kelime bulunuyor. İçerisinde ÖVME geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Övme kelimesinin anlamı nedir? Övme ile başlayan kelimeler. Övme ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

DÖVMECİLİK28

8 Harfli Kelimeler

DÖVMELİK23

7 Harfli Kelimeler

DÖVME25

6 Harfli Kelimeler

DÖVMEK21, SÖVMEK20

5 Harfli Kelimeler

DÖVME20, SÖVME19, ÖVMEK18

4 Harfli Kelimeler

ÖVME17

ÖVME

[isim]

  • Övmek işi, sena, medih, sitayiş

    Şikâyetleri kesilince İstanbul'u övmeye başladı. - Refik Halit Karay

ÖVMEK

[-i]

  • Birinin veya bir şeyin iyiliklerini, üstünlüklerini söyleyerek değerini yüceltmek, methetmek, sena etmek, yermek karşıtı

SÖVME

[isim]

  • Sövmek işi, sövgü, küfretme

[hukuk]

  • Bir kimsenin namus, onur ve kişiliğine yapılan her türlü saldırı

SÖVMEK

[-e]

  • Onur kırıcı, çoğu basmakalıp kaba sözler söylemek, küfretmek

    Daha dört yaşındayken en azılı köy erkekleri gibi sövermiş. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sövüp saymak

DÖVME

[isim]

  • Dövmek işi

    Sanırım, yazılarımdan ötürü beni pohpohlayanlardan çok beni dövmeye kalkanlar haklıydı. - Adalet Ağaoğlu

  • Vücut derisi üzerine iğne vb. sivri bir araçla çizilmek ve içine renk veren maddeler konulmak yoluyla yapılan yazı veya resim

[sıfat]

  • Kızgın durumdayken dövülerek biçim verilmiş (metal eşya)

[sıfat]

  • Dövülerek yapılan

    Dövme dondurma.

[halk ağzında]

  • Dövülerek kabuğu çıkarılmış buğday, yarma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dövme yapmak

DÖVMEK

[-i]

  • Tokat, yumruk, tekme vurarak canını acıtmak

    Harp Divanına vermeden önce şurada kemiklerini kırıncaya kadar bir dövsem! - Halide Edip Adıvar

  • Çamaşır, halı vb.ni tokaç, sopa gibi şeylerle vurarak temizlemek

[-de]

  • Bir şeyi toz durumuna getirmek için ezmek

    Döveçte karabiber dövmek.

  • Ezmek
  • Çırpmak
  • Ateşte ısıtılarak yumuşatılmış bir madeni, vurarak istenilen biçime getirmek

    Demiri tavında dövmeli.

  • Topa tutmak

    Gemi kaleyi dövdü.

  • Çarpmak, sertçe dokunmak

    Ayakları ile suyu dövüp ürküttüğü balığı gagası ile havalandıran beyaz pelikan. - Sait Faik Abasıyanık

[nesnesiz]

  • Davul vb. çalmak, vurmak

Birleşik Kelimeler: topukdöven, biçerdöver

DÖVMELİK

[isim]

  • Mısır ve buğday dövmeye yarayan, yarma buğday yapan bir araç

DÖVMECİ

[isim]

  • Kullanılmadan önce dövülmesi gereken maden filizlerini veya diğer maddeleri döven işçi
  • Vücuda dövme yapan kimse

DÖVMECİLİK

[isim]

  • Dövmecinin yaptığı iş