[isim]

• Kapı ve pencerenin yerleştiği kasa, çerçeve

  Kendilerini ağaçlara, kapı sövelerine çarpmazlar. - Memduh Şevket Esendal

• Avlu kapısının iki yanına konan uzun taşlar

  Başını kapının taş sövesine koyup bir mektep çocuğu gibi bağıra bağıra ağlamak istiyordu. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[isim]

[mimarlık]

• Pencere ve kapı kenarlarındaki süs kalıpları

  Cebinden çıkardığı yassı uçlu bir demiri söve ile çerçevenin arasına sokarak camı da yukarı sürdü ve rezeledi. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[isim]

[halk ağzında]

• Büyük sopa

  Akşamdan sonra gelene ya soğan ya da söven.

• Çit yapmakta kullanılan büyük kazık

[isim]

• Belli bir eğitimden sonra uçak kullanabilecek veya paraşütle atlayabilecek duruma gelmiş kimselere verilen yeterlik belgesi

[isim]

[halk ağzında]

• İki üç yaşındaki erkek koyun

  Git kumandana söyle, öveç ise, ucuz olursa iki tane de benim için alsın, anladın mı? - Memduh Şevket Esendal

[isim]

[bitki bilimi]

• Kökü ve dalları, suyu sabun katılmış gibi köpürten, kir temizleyici bir bitki, sabun otu, helvacı kökü (Saponaria officinalis)

• Çevgen

[isim]

[halk ağzında]

• Cevizin yeşil kabuğu

[sıfat]

[halk ağzında]

• Yeşil başlı

  Gövel ördek indi bizim göllere. - Karacaoğlan

[isim]

[eskimiş]

• Sivri tepeli külah

[bitki bilimi]

• Yüksük

[isim]

[halk ağzında]

• Sebze

[isim]

[halk ağzında]

• Ağaçtan yapılmış havan

  Sarımsak döveci.

[isim]

[halk ağzında]

• Sığırlara dadanan zar kanatlı bir tür sinek

[isim]

[halk ağzında]

• Sebze

• Morartı

[isim]

• Gövermek işi

[isim]

• Eski bir sanat eserinin, bir yapının çizilerek veya boyanarak hazırlanan kopyası

[mimarlık]

• Bir yapının bütün boyutlarını ölçerek plan, kesit ve görünüşünü yeniden çıkarma

  Aklıma gelmişken, otelden ilk çıkarttığımız rölöveyi de kontrol et, ölçüler tutmuyor. - İnci Aral

[nesnesiz]

• Yeşermek

  Eski toprağa ektiklerin / Bir yeni güçle göverdi gür - Behçet Necatigil

• Morarmak