İçinde Örmek Bulunan Kelimeler

İçinde ÖRMEK olan 3 kelime bulunuyor. İçerisinde ÖRMEK geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Örmek kelimesinin anlamı nedir? Örmek ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

ÖNGÖRMEK25

6 Harfli Kelimeler

GÖRMEK17

5 Harfli Kelimeler

ÖRMEK12

ÖRMEK

[-i]

  • İplik, yün, tel, saz vb.ni birbirine dolayarak veya geçirerek işlemek veya tezgâhta dokumak

    Balık ağı örerken, ağları tamir ederken okur o! - Sait Faik Abasıyanık

  • Kumaşlardaki delikleri elde iplikle besleyerek kapatmak

    Paltonun sırtını güve yemişti de ben örmüştüm. - Burhan Felek

  • Saç, yele vb. şeylerin tellerini birkaç bölüme ayırıp birbirine geçirmek yolu ile dağınıklıktan kurtarmak

    Kız saçlarını örmüş.

  • Duvar yapmak veya onarmak

    Bu duvarı iki günde ördüler.

  • Estetik kaygıyla, duygulu biçimde bir güzelliği ortaya koymak

    Bu yeni zevke göre şiir ve nesir örenler yok. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]

  • Müzik, edebiyat vb.nde bir özelliği oluşturmak, ortaya koymak

    Yaşadıkça kendi kabuğunu yetiştiren sümüklü böcek gibi talihimizi biz kendimiz öreriz. - Abdülhak Şinasi Hisar

GÖRMEK

[-i]

  • Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek
  • Anlamak, kavramak, sezmek

    Türk iradesinin ne demek olduğunu da sen göreceksin. - Ruşen Eşref Ünaydın

  • Yanına gidip konuşmak

    Bugün müdürü göreceğim.

  • Bir şey hakkında bir yargıya varmak, değerlendirmek
  • Belirli bir zamanın içinde bir olaya tanık olmak, yaşamak

    Hangi memlekete gitsek resmî makamlar kadar halkın da rağbetini görürdük. - Falih Rıfkı Atay

  • Yapmak, etmek

    İş görmek. Masraf görmek.

[-i]

[-den]

  • Kendisine yapılmak, bir davranışla karşılaşmak, maruz kalmak

[-den]

  • Almak

    Birinden ders görmek.

[nesnesiz]

  • Bir şeye erişmek

    Cebi para görmek.

  • Çok değer vermek

    Gözü yalnız parayı görüyor.

[nesnesiz]

  • Bir işleme uğramak

    Teftiş görmek.

[nesnesiz]

  • Yüzü bir yöne doğru olmak, bakmak

    Ev güneş görüyor.

  • Ziyaret etmek
  • Karşılaşmak, rastlaşmak

[-le]

  • Gözlerin görmediği durumlarda başka duyu organlarıyla algılamak

    Körler parmaklarıyla görürler.

[nesnesiz]

  • Sahne olmak, geçirmek

    Bu ova çok savaş gördü.

  • Saymak, herhangi bir şey gibi görmek
  • Gezmek

    Ankara'yı gördün mü?

[teklifsiz konuşmada]

  • Vermek

    Baba hiç param yok, biraz görsen beni, dediği sabahı minnetle anımsar Ali Bey. - Nezihe Meriç

[spor]

  • Takım arkadaşlarından en uygun olanına pas atmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ...-meye görsün (veya gör)
  • gör (veya görürsün)
  • gör bak
  • gördün deli, savul geri!
  • gören gözün hakkı vardır
  • göresi (veya göreceği) gelmek
  • göreyim seni
  • görme!
  • görmediğe (veya görmemişe) dönmek
  • görmezden gelmek
  • görüp göreceği rahmet bu
  • görüp gözetmek

Birleşik Kelimeler: içgöreç, uzgören, sıtmagörmemiş, güngörmez, dünya görmüş, umurgörmüş, ırakgörür, uzgörür

ÖNGÖRMEK

[-i]

  • Bir işin ilerisini kestirmek veya bir işin nasıl bir yol alacağını önceden anlayabilmek ve ona göre davranmak

    Bilindiği üzere bu antlaşmalar, Osmanlı Devleti'nin taksimini öngörüyordu. - Attila İlhan