[isim]

• Bir başarı karşılığında verilen armağan, mükâfat

  Ödül, yarıştırma kurumlarını giderek ellerinde topluyorlar. - Adalet Ağaoğlu

• Bir iyiliğe karşılık olarak verilen armağan, mükâfat

Ata Sözleri ve Deyimler

• ödül almak
• ödül vermek

[isim]

• Uzlaşmaya varabilmek için hak, istek veya savlarının bir bölümünden, karşı taraf yararına vazgeçme, ödünleme, ivaz, taviz

  Kalabalığa verilen her ödün, verenleri kendi benliğinden, kişiliğinden uzaklaştırıyor. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

• ödün vermek

[sıfat]

• Ödün niteliğinde olan, ödün vererek yapılan, ivazlı

• Ödün veren (kimse)

[sıfat]

• İleride geri verilmek veya alınmak şartıyla alınan veya verilen (şey)

Ata Sözleri ve Deyimler

• ödünç almak
• ödünç vermek

[isim]

• Ödün

[ruh bilimi]

• Engellenen ve doyurulmayan dilek, istek ve davranışların yarattığı tedirginliği, onların yerine geçebilecek başka dilek, istek ve davranışlarla giderme

[isim]

[argo]

• Görgüsüz, kaba, anlayışı kıt kimse

[halk ağzında]

• Korkak, ürkek kimse

[-i]

• Ödünle karşılamak, taviz vermek

[sıfat]

• Ödün veren, tavizci, tavizkâr

  Yüze gülücülüğün at oynattığı bir aydınlar ortamında küsebilmek bile insanı ödüncülerden ayıran bir nitelik oluyor. - Haldun Taner

[isim]

• Ödünçlemek işi, ariyet

[sıfat]

• Ödün niteliğinde olmayan, ödün vermeksizin yapılan, ivazsız, tavizsiz

• Ödün vermeyen (kimse)

[nesnesiz]

• Ödünç olarak almak

[dil bilgisi]

• Başka bir dilden söz almak, bütünüyle özümsemek

[isim]

• Ödünçlenmek işi

[isim]

• Hödük olma durumu

• Hödükçe davranış

Ata Sözleri ve Deyimler

• hödüklük etmek

[zarf]

• Hödük gibi, görgüsüzce

[isim]

• Ödüllendirmek işi