İçinde Öbe Bulunan Kelimeler

İçinde ÖBE olan 25 kelime bulunuyor. İçerisinde ÖBE geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Öbe ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

HANIMGÖBEĞİ36, KOYUNGÖBEĞİ34, KADINGÖBEĞİ33, GÖBEKLENMEK24, NÖBETLEŞMEK23

10 Harfli Kelimeler

KUZUGÖBEĞİ34, GÖBEKLENME23, NÖBETLEŞME22, ÖBEKLEŞMEK22, NÖBETÇİLİK21, ÖBEKLENMEK19

9 Harfli Kelimeler

CAMGÖBEĞİ32, ÖBEKLEŞME21, NÖBETLEŞE20, ÖBEKLENME18

8 Harfli Kelimeler

GÖBEKSİZ24

7 Harfli Kelimeler

GÖBELEZ22, GÖBELEK19, GÖBEKLİ19, NÖBETÇİ18

5 Harfli Kelimeler

GÖBEK17, GÖBEL17, NÖBET13

4 Harfli Kelimeler

SÖBE13, ÖBEK12

ÖBEK

[isim]

  • Küme

    Bahçeye iner, bir çiçek öbeğinin dibinde bir hasır iskemleye otururdu. - Falih Rıfkı Atay

[gök bilimi]

  • Genel olarak yaş, kimyasal yapı, uzay dağılımları ve hızları bakımından benzer özellik gösteren yıldızlar veya yıldız kümeleri

[dil bilgisi]

  • Özne, yüklem veya çeşitli tümleçlerle birlikte kullanılan sözlerin bütünü

    Özne öbeği. Yüklem öbeği.

Birleşik Kelimeler: bağlaç öbeği, nesne öbeği, özne öbeği, yüklem öbeği

NÖBET (Kelime Kökeni: Arapça nevbet)

[isim]

  • Sıra, keşik

    Bu akşam nöbet sizde, masrafı siz yapacaksınız.

  • Sıra ile belirli süre bir yeri bekleme işi
  • Sıra ile yapılan görev, iş

    Karlı dağlar başında nöbet geceleri, siper içlerindeki yağmurlu uzun günler. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Hastalık sebebiyle titreme, yüksek ateş

    Bir aralık nöbeti artmış olacak, kebenin altından arabacıya seslendi. - Memduh Şevket Esendal

  • Vakit vakit ortaya çıkan aynı türden fizyolojik bozuklukların bütünü

    Bir sıtma nöbeti içinde titreyerek olduğu yere çöreklendi. - Sait Faik Abasıyanık

  • Kez, defa

    Akşamları gelince sofra kalktıktan sonra çocuklarla bir nöbet daha oyun oynanır. - Reşat Nuri Güntekin

  • Resmî yerlerde veya önemli kimselerin kapısında belli vakitlerde çalınan mızıka

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nöbet beklemek (veya tutmak)
  • nöbet çalmak

Birleşik Kelimeler: nöbet şekeri, isteri nöbeti, sıtma nöbeti

SÖBE

[sıfat]

  • Biçimi yumurta gibi olan, beyzi, oval

GÖBEK

[isim]

  • İnsan ve memeli hayvanlarda göbek bağının düşmesinden sonra karnın ortasında bulunan çukurluk

    Düğmeleri birer birer açtı göbeğine dek. - Zeyyat Selimoğlu

  • Yağ bağlamış şişman karın
  • Şehir, ülke vb.nin orta kısmı

    İsviçre'nin göbeğinde, nerede ise bilmem kaçıncı Türk Moskof muharebesi patlamak üzere idi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Bazı sebze ve meyvelerin orta kısmı
  • Bahçe, halı, tavan, tepsi vb. süslü şeylerin ortalarındaki biçim

    Bu halının göbeği pek zarif.

  • Hızı azaltarak trafiği yönetmek amacıyla bir kavşağın girişine yerleştirilen çember veya üçgen biçimindeki ada
  • Kağnı tekerleğinin ortası, araba tekerleğinin dingil geçen yeri
  • Değirmen taşının ortası
  • Kilitleme sistemlerinde, anahtar dişlerinin tam olarak birbirine oturduğu pirinç yuva

[anatomi]

  • Dölütte, yumurtanın dölüt dışında kalan bölümlerle ilişkisini sağlayan organların çıktığı yer

[toplum bilimi]

  • Kuşak, nesil, batın

    Temiz bir isim, züğürt evlatlarda ancak bir, nihayet iki göbek dayanabilir. - Reşat Nuri Güntekin

[teknik]

  • Ön ve arka tekerlerin ortasına oturtulmuş mil üzerinde dönen ve teker tellerinin takılmasına yarayan parça

Ata Sözleri ve Deyimler

  • göbeği biriyle bağlı (veya beraber kesilmiş)
  • göbeği çatlamak
  • göbeği çıkmak
  • göbeği düşmek
  • göbeğini eritmek
  • göbeğini kesmek
  • göbeği sokakta kesilmiş
  • göbek atmak
  • göbek bağlamak (veya salıvermek)
  • göbek çalkamak (veya çalkalamak)

Birleşik Kelimeler: göbek adı, göbek bağı, göbek dansı, göbek havası, göbek odunu, göbek otu, göbek taşı, iç göbek, yedi göbek, akciğer göbeği, camgöbeği, hanımgöbeği, kadıngöbeği, koyungöbeği, kuzugöbeği

GÖBEL

[isim]

[halk ağzında]

  • Kimsesiz, başıboş çocuk
  • Yaramaz çocuk
  • Sınırları ayırmak için tarla kenarlarında yapılan toprak tepecikler

ÖBEKLENME

[isim]

  • Öbeklenmek durumu veya biçimi

NÖBETÇİ

[isim]

  • Nöbet bekleyen, nöbet sırası kendisinde olan kimse

    Martıların ve askerlerin oranın en sadık nöbetçileri olduğunu her geçişimde gördüm. - Asaf Halet Çelebi

ÖBEKLENMEK

[nesnesiz]

  • Öbek durumuna gelmek, öbek öbek olmak

GÖBELEK

[isim]

[halk ağzında]

  • Rengi siyah beyaz veya bej beyaz olan, kurutulabilen, yenebilen bir tür şapkalı mantar

GÖBEKLİ

[sıfat]

  • Karnı yağlanıp şişmanlamış

    Orta boylu, geniş göğüslü ve hafif göbekliydi. - Çetin Altan

  • Yaprakları büyüyüp sıklaşmış (marul, lahana)

Birleşik Kelimeler: ayva göbekli

NÖBETLEŞE

[zarf]

  • Sırayla, dönüşümlü olarak, dönenceli, münavebeli

    Bu yağlı müşterinin yanına nöbetleşe ve ikişer ikişer gönderiyordu. - Ercüment Ekrem Talu

NÖBETÇİLİK

[isim]

  • Nöbetçi olma durumu

ÖBEKLEŞME

[isim]

  • Öbekleşmek durumu

NÖBETLEŞME

[isim]

  • Nöbetleşmek işi

ÖBEKLEŞMEK

[nesnesiz]

  • Bir grup oluşturmak, öbek durumunu almak