[sıfat]

• İkisi bir arada bulunan veya ikili

  Güzel sevme derler nasıl sevmeyim / Kaşlar arasında çifte benler var - Karacaoğlan

• Çift kürekli (sandal, kayık)

[isim]

• At, eşek ve katırın arka ayaklarıyla vuruşu, tekme

[isim]

• İki namlulu av tüfeği

  Çifteler dolduruldu, horozlar çekildi, iki el silah atıldı. - Orhan Veli Kanık

Ata Sözleri ve Deyimler

• çifte atmak
• çifte vurmak
• çifte yemek

[sıfat]

• Çiftesi bulunan

• Çifte atan veya alnında çift sakar bulunan

[mecaz]

• Rahat durmayan, sataşkan

[halk ağzında]

• Uğursuz

[isim]

• Eskişehir iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

[spor]

• Kürek yarışlarında sancak ve iskelesinde ikişer küreği olan tekne

[isim]

[müzik]

• Göğüs ve göbek titreterek, gerdan kırarak oynanan bir oyun

  En Avrupalı görünenlerimiz, en kibar pavyonlarda, gecenin bir saatinden sonra çiftetelli oynuyorlar. - Attila İlhan

• Bu oyunun müziği

[isim]

• Çiftelemek işi

[isim]

• Çiftelenmek işi

[-i]

• Hayvan arka ayaklarıyla tepmek, çifte vurmak

[nesnesiz]

[denizcilik]

• Gemi havanın sertleşmesi üzerine ikinci demirini de atmak

[nesnesiz]

• Çifte yemek

[sıfat]

• Çiftesi bulunmayan

• Çifte atmayan

[isim]

[eskimiş]

• Kuş üretmeye yarar kafesli yer

[isim]

• Çifteleşmek işi

[isim]

[spor]

• Kürek yarışlarında sancak ve iskelesinde sekizer küreği olan tekne

[nesnesiz]

[-le]

• Birbirini çiftelemek

[isim]

[spor]

• Kürek yarışlarında sancak ve iskelesinde dörder küreği olan tekne