İçinde Çav Bulunan Kelimeler

İçinde ÇAV olan 30 kelime bulunuyor. İçerisinde ÇAV geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Çav kelimesinin anlamı nedir? Çav ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

ÇAVDARMAHMUZU35, PAÇAVRALAŞMAK30

12 Harfli Kelimeler

PAÇAVRACILIK30, PAÇAVRALAŞMA29

11 Harfli Kelimeler

BAŞÇAVUŞLUK30, ÜSTÇAVUŞLUK28, ÇAVDARHİSAR27

9 Harfli Kelimeler

PAÇAVRACI26, ÇAVDARSIZ25, KARAÇAV22, ÇAVLANMAK19

8 Harfli Kelimeler

BAŞÇAV26, ÜSTÇAV24, ÇAVUŞLUK22, ÇAVULDUR21, ÇAVDARLI20, ÇAVLANMA18

7 Harfli Kelimeler

PAÇAVRA20, ÇAVALYE18

6 Harfli Kelimeler

ÇAVŞIR19, ÇAVDIR18, ÇAVDAR17, ÇAVMAK16, ÇAVELA15, ÇAVLAN15

5 Harfli Kelimeler

ÇAV18, ÇAVLI15, ÇAVMA15, ÇAVUN15

3 Harfli Kelimeler

ÇAV12

ÇAV

[isim]

[eskimiş]

  • Ses, ün, haber

[isim]

[halk ağzında]

  • At, eşek vb. hayvanların erkeklik organı

ÇAVELA (Kelime Kökeni: İtalyanca cavagno)

[isim]

[denizcilik]

  • Tutulan balıkların içine konduğu sepet, çavalye

ÇAVLAN

[isim]

[coğrafya]

  • Şelale

    Çavlan sesinden öte bir şey duyulmuyordu şimdi. - Cahit Uçuk

ÇAVLI

[isim]

  • Henüz ava alıştırılmamış doğan yavrusu

ÇAVMA

[isim]

  • Çavmak işi

ÇAVUN

[isim]

  • Hayvan derisinden veya çavdan yapılmış kırbaç

ÇAVMAK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Güneş doğmak
  • Dağılıp yayılmak, saçılmak

[-den]

[mecaz]

  • Cıvmak

ÇAVDAR

[isim]

[bitki bilimi]

  • Buğdaygillerden, unlu tane veren bir bitki (Secale cereale)
  • Bu bitkinin esmer ve uzun tanesi

Birleşik Kelimeler: çavdar ekmeği, çavdarmahmuzu

ÇAVLANMA

[isim]

  • Çavlanmak işi

ÇAVALYE (Kelime Kökeni: İtalyanca cavagno)

[isim]

[denizcilik]

  • Çavela

ÇAVDIR

[isim]

  • Burdur iline bağlı ilçelerden biri

ÇAVUŞ

[isim]

  • Bir işin veya işçilerin başında bulunan ve onları yöneten sorumlu kimse

[tarih]

  • Osmanlı Devleti teşkilatında çeşitli hizmetler yapan görevli

[tarih]

  • Osmanlı ordusunda üst komutanların buyruklarını ast komutanlara ulaştıran görevli

[askerlik]

  • Onbaşıdan sonra gelen ve görevi manga komutanlığı olan erbaş

    Katanaların birinin üstünde bir topçu çavuşu oturuyor. - Refik Halit Karay

[askerlik]

  • Askerî okullarda sınıf başkanı

    İki ay içinde üstünlüğünü tanıtarak sınıfının çavuşu olmuştur. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: çavuş kuşu, çavuş üzümü, ahbap çavuş ilişkisi, astsubay başçavuş, astsubay çavuş, astsubay kıdemli başçavuş, astsubay kıdemli çavuş, astsubay kıdemli üstçavuş, astsubay üstçavuş, başçavuş, kıdemli başçavuş, kıdemli üstçavuş, uzatmalı çavuş, uzman çavuş, üstçavuş, ahbap çavuşlar, belediye çavuşu

ÇAVLANMAK

[nesnesiz]

  • Gürültüsü çevreye yayılmak

[mecaz]

  • Dillere düşmek, şüyu bulmak

ÇAVŞIR (Kelime Kökeni: Arapça cāvṣīr)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Maydanozgillerden bir bitki (Opopanax chironium)
  • Bu bitkinin eczacılıkta kullanılan reçinesi

ÇAVDARLI

[sıfat]

  • Çavdar katılmış