İçinde Çal Bulunan 8 Harfli Kelimeler

İçerisinde ÇAL olan 8 harfli 31 kelime bulunuyor. İçinde ÇAL olan 8 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Çal ile başlayan 8 harfli kelimeler. çal ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÇALGISIZ21, FIRÇALIK19, ÇALIMSIZ18, ÇALDIRIŞ18, ÇALAPAÇA18, ÇALKAYIŞ17, ÇALIŞTAY17, ÇALGISAL17, ÇALIŞMAK16, ZERDEÇAL16, ALÇALTIŞ15, ÇALKANIŞ15, ÇALIŞKAN15, ÇALDIRMA15, ÇALIMLIK14, ÇALDIRAN14, SARIÇALI14, ÇALTILIK13, ÇALINMAK13, SAÇALAMA13, SALÇALIK13, AKÇALAMA12, ALÇALTMA12, ALÇALMAK12, ÇALKATMA12, ÇALKANTI12, ÇALKANMA12, ÇALKAMAK12, ÇALARMAK12, KARAÇALI12, KALÇALIK12

AKÇALAMA

[isim]

  • Akçalamak işi

ALÇALTMA

[isim]

  • Alçaltmak işi

ALÇALMAK

[nesnesiz]

  • Alçak duruma gelmek, yüksekten aşağı doğru inmek

    Rüzgâr gece beyaza boyanmış konduların üstüne doğru alçaldı. - Lâtife Tekin

[mecaz]

  • İnsanın değeri azalmak

    Hemşiremden esirgediğiniz şeyi ben kabul edecek kadar alçalmadım. - Aka Gündüz

ÇALKATMA

[isim]

  • Çalkatmak işi

ÇALKANTI

[isim]

  • Deniz ve gölde dalgalanma

    Kaptan, gemiyi ağzına kadar doldurmuş, gemi yan yatmış, bir deniz çalkantısıyla alabora olmuş. - Nazım Hikmet

  • Çalkanmış şey
  • Kalbur yardımıyla ayrılan çer çöp

[mecaz]

  • Coşku

    Lodos rüzgârı es esebildiğine / Dinmesin gönlümdeki çalkantı - Behçet Necatigil

[mecaz]

  • Kargaşa ve bunalımın yol açtığı düzensiz, karışık, sıkıntılı durum

    Beraat etmen büyük çalkantı yaratır basında. - Çetin Altan

Birleşik Kelimeler: çalkantı sacı

ÇALKANMA

[isim]

  • Çalkanmak işi

    Mehtap âlemiyle bütün Boğaziçi'nin çalkanmasına rağmen bu gecenin bir saz gecesi olacağını mutlaka herkes işitmiş olamazdı. - Abdülhak Şinasi Hisar

ÇALKAMAK

[-i]

  • Çalkalamak

    Dişim ağrıyor, rakı ile ağzımı çalkadım. - Ömer Seyfettin

[nesnesiz]

  • Tahıl elemek

ÇALARMAK

[nesnesiz]

  • Ekinler veya meyveler olmaya, olgunlaşmaya yüz tutmak

KARAÇALI

[isim]

[bitki bilimi]

  • Hünnapgillerden, kurak yerlerde yetişen, çiçekleri altın sarısı renginde, dikenli bir bitki, çalı dikeni (Paliurus spinosa)

[mecaz]

  • İki kişinin arasına girerek ilişkileri bozan kimse

KALÇALIK

[isim]

  • Davulcuların, davulun sürtünmesine karşı giysilerini korumak amacıyla sol kalçalarına koydukları deri parçası

ÇALTILIK

[isim]

  • Çaltısı çok olan yer

ÇALINMAK

[nesnesiz]

  • Çalma işine konu olmak

    Kapı kapanalı daha üç beş dakika olmadan tekrar çalınmış. - Abdülhak Şinasi Hisar

[halk ağzında]

  • İnme inmek

SAÇALAMA

[isim]

  • Saçalamak işi

SALÇALIK

[sıfat]

  • Salça yapmaya elverişli
  • Salça yapmak için ayrılmış

    Salçalık domates.

ÇALIMLIK

[sıfat]

  • Yoğurt veya maya çalmaya yetecek kadar olan