İçinde Zik Bulunan Kelimeler

İçinde ZİK olan 74 kelime bulunuyor. İçerisinde ZİK geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Zik ile başlayan kelimeler. Zik ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

ÇİZİKTİRİVERMEK28, ÇİZİKTİREBİLMEK24

14 Harfli Kelimeler

ÇİZİKTİRİVERME27, METAFİZİKÇİLİK27, ÇİZİKTİREBİLME23, MÜZİKLENDİRMEK23

13 Harfli Kelimeler

ZİKSEVERLİK26, MÜZİKLENDİRME22

11 Harfli Kelimeler

ZİKOLOJİK28, FİZİKOKİMYA24, KÜLTÜRFİZİK24, METAFİZİKÇİ24, ÇİZİKTİRMEK18, NAZİKLEŞMEK18, ZİKREDİLMEK17, ZİKROLUNMAK17, RUZİKLENMEK16

10 Harfli Kelimeler

JEOFİZİKÇİ32, MÜZİKOLOJİ27, RADYOFİZİK24, MÜZİKSEVER23, ASTROFİZİK21, ÇİZİKTİRİŞ19, MÜZİKÇİLİK19, ÇİZİKTİRME17, NAZİKLEŞME17, MÜZİKALİTE16, ZİKREDİLME16, ZİKROLUNMA16, RUZİKLENME15

9 Harfli Kelimeler

BİYOFİZİK23, ANALJEZİK21, MÜZİKOLOG21, METAFİZİK19, SELÜLOZİK16, BİLEZİK14, ANESTEZİK13, ZİKRETMEK13

8 Harfli Kelimeler

JEOFİZİK27, MÜZİKHOL19, ÇİZİKSİZ18, FİZİKSEL18, MÜZİKSİZ18, EMZİKSİZ16, ZİKZAKLI15, ZİKIYMET15, ZİKRETME12, ALİNAZİK11, NAZİKANE11, NAZİKLİK11

7 Harfli Kelimeler

ZİKÇE19, FİZİKÇİ19, VEZİKÜL18, MÜZİKÇİ16, ÇİZİK13, MÜZİK13, MÜZİKAL13, NAZİKÇE13, BİLEZİK12, EMZİK11, EZİKLİK10

6 Harfli Kelimeler

ZİKİ15, DÜZİKO14, ZİKZAK12, RİZİKO10

5 Harfli Kelimeler

ZİK14, ÇİZİK11, MÜZİK11, BEZİK10, BAZİK10, EMZİK9, NAZİK8, ZİKİR8

4 Harfli Kelimeler

EZİK7

EZİK

[isim]

  • Çarpma, dövülme vb. sebeplerle vücutta oluşan bere

    Vücudu eziklerle dolu idi.

[sıfat]

  • Ezilmiş veya yassılmış

[sıfat]

[mecaz]

  • Olaylar ve hayat şartları karşısında güçsüz ve sıkıntılı duruma düşmüş olan, üzüntülü

[sıfat]

[mecaz]

  • Pısırık

[zarf]

[mecaz]

  • Üzüntülü bir biçimde

    Hiç de ezik bulmaz kızını, hep güvenmiştir ona. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: ezik büzük

NAZİK (Kelime Kökeni: Farsça nāzuk)

[sıfat]

  • Başkalarına karşı saygılı davranan

    Seçilmişlik duygusu insanları birbirine yakınlaştırdığından içeride herkes birbirine karşı son derece nazikti. - Elif Şafak

  • İnce yapılı, narin

    Kadın fevkalade nazik ve güzel, çocuklar oya gibi idiler. - Sait Faik Abasıyanık

  • Özen, dikkat gösterilmezse kırılabilen, bozulabilen, kötüleşebilen

    Nazik bir bitki.

  • Gerekli önlemler alınmadığında daha kötü olan, kritik

    Şimdi devleti tehlikeden kurtaracak pek nazik zamandır. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Dikkat isteyen, özen gerektiren

    Rica ederim gülmeyiniz, iş pek naziktir, şaka götürmez. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: alinazik

ZİKİR (Kelime Kökeni: Arapça ẕikr)

[isim]

  • Anma, söyleme, sözünü etme

[din bilgisi]

  • Bir tarikata bağlı olanların Tanrı'nın adını art arda söylemesi

    Zikir çekmek.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zikri geçmek

Birleşik Kelimeler: zikredilmek, zikretmek, zikrolunmak

EMZİK

[isim]

  • Süt çocuklarını oyalamak için ağızlarına verilen kauçuk meme

    Parkta daldılar dedikoduya / Dün kaldıkları yerden devam ettiler / Yavrular da birbirlerine / Emziklerini ikram ettiler - Arif Nihat Asya

  • Beslemek için süt çocuklarına meme yerine emdirilen ağzı kauçuklu süt şişesi, biberon

    Hem ağzımdan yaralandığımı, üç gün kapalı dudaklarımın arasından emzikle süt içtiğimi nasıl unutuyormuşum? - Reşat Nuri Güntekin

  • İbrik, çaydanlık, testi vb. kapların, suyu azar azar akıtmaya yarayan içi delik uzantısı, ibik

    Çaydanlığın emziği tıkanmış.

[halk ağzında]

  • Sigara ağızlığı

Birleşik Kelimeler: emzik borusu

EZİKLİK

[isim]

  • Ezik olma durumu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eziklik duymak

RİZİKO (Kelime Kökeni: İtalyanca risico)

[isim]

  • Risk

    Fakat bu işin karadan ve havadan, katlanılamayacak kadar ağır bir riziko istediği besbelli. - Necip Fazıl Kısakürek

BEZİK (Kelime Kökeni: Fransızca bésigue)

[isim]

  • İki, üç veya dört kişi arasında 96 kâğıtla oynanan bir tür iskambil kâğıdı oyunu

    Beybabanın bezik oynayışı da pek alengirlidir. - Salâh Birsel

BAZİK (Kelime Kökeni: Fransızca basique)

[sıfat]

[kimya]

  • Baz niteliği gösteren
  • Birleşiminde asit ve baz ağırlığı oranı normal tuza göre az fakat baz oranı normal tuza göre yüksek olan (tuz)

Birleşik Kelimeler: bazik oksitler

ALİNAZİK

[isim]

  • Közlenmiş patlıcan, sarımsaklı yoğurt ve kıyma ile yapılan bir yemek türü

NAZİKÂNE (Kelime Kökeni: Farsça nāzukāne)

[zarf]

  • Nazikçe

    Yakından tanıdığında çok nazikâne kapının yolunu gösterdi. - Cahit Uçuk

NAZİKLİK

[isim]

  • Nezaket

EMZİKLİ

[sıfat]

  • Emziği olan
  • Çocuğunu emziren (kadın)

    Vapuru dolduran emzikli annelerin yüzlerine dikkatle bakarak saadetlerine imrendi. - Peyami Safa

ÇİZİK

[isim]

  • Çizgi
  • Sıyrık, çizgi biçiminde yara

    Kabuk bağlamış yara ve çiziklerin kaldırılması icap etmez. - Necip Fazıl Kısakürek

[sıfat]

  • Çizilmiş

MÜZİK (Kelime Kökeni: Fransızca musique)

[isim]

  • Birtakım duygu ve düşünceleri belli kurallar çerçevesinde uyumlu seslerle anlatma sanatı, musiki

    Müzik eğitimi.

  • Bu biçimde düzenlenmiş seslerden oluşan eserlerin okunması veya çalınması

    Bu akşam güzel bir müzik dinledik.

Birleşik Kelimeler: müzik bilimi, müzik dolabı, müzikevi, müzikhol, müzik köşesi, müzik kulağı, müzik market, müzik odası, müzik salonu, müziksever, alafranga müzik, alaturka müzik, barok müzik, canlı müzik, elektronik müzik, enstrümantal müzik, pop müzik, popüler müzik, vokal müzik, arka müziği, beraberlik müziği, Çigan müziği, film müziği, folk müziği, fon müziği, halk müziği, İspanyol müziği, mehter müziği, oda müziği, sinyal müziği

ZİKRETME

[isim]

  • Zikretmek işi

    Ben dervişim diye göğsün gerersin / Hakk'ı zikretmeye dilin var mıdır? - Pir Sultan Abdal