[isim]

• Katran ve diğer organik maddelerin buharlaşmasından veya damıtılmasından elde edilen, kolay kırılan, az ısı ile eriyen, katı, siyah, parlak madde, karasakız

  Sağ elinin iki parmağı sigara ziftinden kararmıştı. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

• zift gibi
• ziftin pekini yesin
• zift yesin

[isim]

[eskimiş]

• Kanama

  Bu şiddetli nezfin önüne geçememekten korkuyordu. - Peyami Safa

[isim]

• Tütün dumanının bıraktığı yağlı ve siyah kir

  Bıyıklarının ortası belli ki tütün zifirinden kınalı bir renk almıştı. - Refik Halit Karay

[isim]

[bitki bilimi]

• Sarıağı

[sıfat]

• Çok koyu

  Zifirî siyah üstüne iki tane açık, iki tane de orta koyulukta dört renk serpildi mi gözlerimiz derhâl şahlanıyor. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[isim]

• Yerden sıçrayan çamur

  Otomobiller korna çalarak, etrafa zifoslar saçarak kayıp geçiyorlardı. - Attila İlhan

[sıfat]

[mecaz]

• Yararsız, boş

Ata Sözleri ve Deyimler

• zifos atmak

[isim]

[eskimiş]

• Belediyece yaptırılan temizlik işleri

[isim]

• Ziftlemek işi

[-i]

• Zift sürmek, ziftle kaplamak

[isim]

• Ziftlenmek işi

  Ondan sonra artık her yıl bu ziftlenme işi oluyor. - Nazım Hikmet

[isim]

• Amasya iline bağlı ilçelerden biri

[nesnesiz]

• Zift sürülmek, ziftle kaplanmak

  Yanılmışım, ertesi sene mi ne yol çatlamaya, yer yer dağılmaya başladı, yine ziftlendi. - Nazım Hikmet

[mecaz]

• Bir işten kendine yolsuz kazanç sağlamak

[hakaret yollu]

• Yemek

  Ham erikleri ziftlendi de midesini bozdu.

[isim]

• Gerdek

Ata Sözleri ve Deyimler

• zifafa girmek

[isim]

[eskimiş]

• Vazifelendirme, görevlendirme, iş verme

Ata Sözleri ve Deyimler

• tavzif etmek

[isim]

• Ödev

  Sana karşı olan vazifelerimde kusur mu ediyorum? - Ahmet Muhip Dranas

• Görev

  Nedim bugün vazifesine geç geldi. - Aka Gündüz

[eskimiş]

• Günlük ücret, yevmiye

Ata Sözleri ve Deyimler

• vazife etmek
• vazife görmek
• vazifesi mi?
• vazifesinden olmak