[bağlaç]

• `Önemi yok, olan oldu` anlamında kullanılan bir söz

[ünlem]

• `Çok şükür, bereket versin` anlamında kullanılan bir söz

[zarf]

• `Konuyu kapatalım, uzatmayalım, her ne ise` anlamında kullanılan bir söz

  Neyse, sofraya davet olunduk. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

• neyse ki
• neyse ne

[isim]

[tarih]

• Roma ve Bizans imparatorlarına verilen san

[isim]

• Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

[isim]

• Kayseri ilinden olan kimse

[sıfat]

• Bireyle ilgili olan, bireye özgü olan, ferdî

[sıfat]

• Deneye başvurularak yapılan, deneyle olan, deneyle ilgili, tecrübi, ampirik

[sıfat]

• Cinsel

[zarf]

• Hemen hemen

  Arabacım neredeyse donmak üzereydi. - Kenan Hulûsi

• Kısa bir süre içinde

  Sağ ol şekerim, bizimki de neredeyse gelir. Benim de hazırlık yapmam lazım. - Ahmet Ümit

[isim]

• Kayserili olma durumu

[isim]

[felsefe]

• Birey olma olgusu

• Bir kişiyi benzerlerinden ayıran özelliklerin bütünü, ferdiyet

[isim]

• Deneyle ilgili olma durumu

[zarf]

[halk ağzında]

• Yakın zamanda, hemen hemen

  Bomboş, tamtakır konuşmalara ve duygusuz duyumsayışlara romanında handiyse özellikle yer veriyordu. - Selim İleri

• Neredeyse

  Belki para eder diye handiyse kayaları kazıyıp kazıntıları toplayacakmış. - Halikarnas Balıkçısı

[sıfat]

• Yüzey ile ilgili, sathi

[mecaz]

• Derine inmeyen, gelişigüzel, ayrıntılı olmayan, sathi

  Okuduğum mektupları özümseyip yüzeysel biçimde unutmam gerekiyordu. - Erendiz Atasü

[zarf]

• O hâlde

[isim]

[felsefe]

• Gerçek bilginin ancak deney yoluyla elde edilebileceğini, bilgilerimizin varsayıma dayanan bir nitelik taşıdığını, gerçeğin insan yaşantısının bir ürünü olarak düşünülmesi gerektiğini, değerler ile ahlaklılığın mutlak değil, toplumsal olduğunu ileri süren öğreti, eksperimantalizm