İçinde Yeme Bulunan Kelimeler
İçinde YEME olan 21 kelime bulunuyor. İçerisinde YEME geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Yeme kelimesinin anlamı nedir? Yeme ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
11 Harfli Kelimeler
VARYEMEZLİK23,
10 Harfli Kelimeler
ETYEMEZLİK16, YEMEKÇİLİK16
9 Harfli Kelimeler
YEMEKHANE16, MÜLAYEMET15, YEMEKALTI13
8 Harfli Kelimeler
HÜRYEMEZ20, VARYEMEZ20, BALYEMEZ16, BAŞYEMEK16, YEMEKSİZ15, YEMENİCİ14, YEMENİLİ11, YEMEKLİK11
7 Harfli Kelimeler
ETYEMEZ13, YEMENLİ10, YEMEKLİ10
6 Harfli Kelimeler
YEMENİ9
5 Harfli Kelimeler
YEMEK8
4 Harfli Kelimeler
YEME7
YEME
-
Yemek işi
Aliş'e de buyur ettiler, ekmek, peynir ve üzümden ibaret yemeklerini yemeye koyuldular. - Halikarnas Balıkçısı
-
Yiyecek
Bu ay yeme masrafımız çok oldu.
Birleşik Kelimeler: yeme içme
YEMEK
-
Yemek yeme, karın doyurma işi
Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni. - Necati Cumalı
-
Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam, ekmek
Yemekten sonra lokantalı vagondan birer de kahve getirttiler. - Memduh Şevket Esendal
- Günün belli saatlerinde yenilen besin
-
Konuklara yiyecek verilerek yapılan ağırlama
Pek protokolcü olduğu için yemek sessiz geçiyordu. - Falih Rıfkı Atay
Ata Sözleri ve Deyimler
- yemek çıkarmak
- yemek seçmek
- yemek vermek
- yemek yemek
Birleşik Kelimeler: yemekaltı, yemek borusu, yemek dolabı, yemek duası, yemekhane, yemek hizmeti, yemek listesi, yemek masası, yemek odası, yemek salonu, yemek tablası, yemek takımı, alaminüt yemek, ana yemek, başyemek, hazır yemek, seçmeli yemek, seçmesiz yemek, sulu yemek, ev yemeği, güveyi yemeği, iftar yemeği, kuşluk yemeği, orospu yemeği, öğle yemeği, ölü yemeği, sahur yemeği, tencere yemeği
-
Ağızda çiğneyerek yutmak
Adam o kadar çabuk yiyor ki hizmetçi ekmek yetiştiremiyor. - Burhan Felek
-
Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek
Neclâ onun böyle kendinden geçercesine çalıştığını gördükçe üzüntüden tırnaklarını yiyor. - Haldun Taner
-
Isırmak
Sivrisinekler çocuğun kollarını yemiş.
- Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak
-
Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak
Kendini topladı ama fena yerinden gagayı yedi sanırım... - Memduh Şevket Esendal
-
Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek
Haram yemek. Rüşvet yemek.
-
Harcamak, tüketmek, bitirmek
Mirası sen yedin, zahmeti ben çekiyorum diye latife ediyordu. - Memduh Şevket Esendal
- Yasal yoldan cezalandırılmak
-
Birine alacağını vermemek, ödememek
Bu adam benim yüz bin liramı yedi.
-
Başkasının parasını harcamak
Dalkavuklar çok parasını yemişler.
-
Harcanmak, kullanılmak, sarf edilmek
Yapımına başlanan bu yapı günde 5 ton çimento yiyor.
-
Sürekli üzmek, tedirgin etmek
Bu dert beni yiyor.
- Gücünü kırmak, perişan etmek, mahvetmek
-
Kandırmak
Bizi yemek, sana mı kaldı.
Ata Sözleri ve Deyimler
- yediği naneye bak!
- yediği önünde, yemediği ardında
- yedikleri içtikleri ayrı gitmemek
- yedirip içirmek
- ye kürküm ye!
- yemeden içmeden
- yeme de yanında yat
- yiyip bitirmek
- yiyip içmek
Birleşik Kelimeler: mirasyedi, otyiyenler, balyemez, etyemez, hüryemez, varyemez, karıncayiyen
YEMENİ (Kelime Kökeni: Arapça yemenī)
-
Kalıpla basılıp elle boyanan, kadınların başlarına bağladıkları tülbent
Genç, güzel aşçı kadının dört örgülü uzun saçları siyah bir yemeni ile örtülüydü. - Aka Gündüz
-
Bir tür hafif ve kaba ayakkabı
Hacı, ayağından yemenisini çıkardı, arabadan uzattı. - Memduh Şevket Esendal
YEMENLİ
- Yemen halkından olan kimse
YEMEKLİ
-
Yemek de yenilen
Yemekli nişan.
-
Yemek de verilen
Yemekli parti.
Birleşik Kelimeler: yemekli vagon
YEMENİLİ
-
Yemeni takmış olan
Başı yemenili, cılız bir kız çocuğu kahvelerden birine girdi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
YEMEKLİK
-
Yemek yapmakta kullanılan
Yemeklik zeytinyağı.
-
Yemek için ayrılan
Yemeklik buğday.
- Yiyecek şey, yiyecek maddesi
YEMEKALTI
- Yemekten önce sofraya getirilen soğuk yiyecekler, ordövr
ETYEMEZ
- Genellikle et ve et türevlerini yemeyen kimse, vejetaryen
YEMENİCİ
-
Yemeni yapan veya satan kimse
Mektepli yemeniciye davulun üstünden yirmi beş kuruşu göstererek... - Sait Faik Abasıyanık
MÜLAYEMET (Kelime Kökeni: Arapça mulāyemet)
- Yumuşaklık
-
Bağırsakta yumuşaklık
Kayısı vücuda mülayemet verir.
YEMEKSİZ
-
Yemek verilmeyen
Yemeksiz pansiyon.
- Yemeği olmayan
ETYEMEZLİK
- Etyemez olma durumu, vejetaryenlik
YEMEKÇİLİK
- Yemekçinin yaptığı iş
- Yemekçi olma durumu
YEMEKHANE (Kelime Kökeni: Türkçe yemek + Farsça ḫāne)
- Okul, fabrika vb. kuruluşlarda yemek yenilen büyük salon