İçinde Yay Bulunan Kelimeler

İçinde YAY olan 90 kelime bulunuyor. İçerisinde YAY geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Yay kelimesinin anlamı nedir? Yay ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

YAYGINLAŞTIRMAK29

14 Harfli Kelimeler

YAYGINLAŞTIRMA28

13 Harfli Kelimeler

SICAKLIKYAYAR23

12 Harfli Kelimeler

BOYAYIVERMEK27, DAYAYIVERMEK26, YAYVANLAŞMAK26, YAYGINLAŞMAK25, YAYGARACILIK25, YAYILIMCILIK24, YAYILMACILIK23, BOYAYABİLMEK22, DAYAYABİLMEK21, YAYLANDIRMAK20

11 Harfli Kelimeler

BOYAYIVERME26, DAYAYIVERME25, YAYVANLAŞMA25, YAYGINLAŞMA24, YAYINDIRICI24, BOYAYABİLME21, DAYAYABİLME20, YAYLANDIRMA19, YAYIMLANMAK18, YAYIMLATMAK18

10 Harfli Kelimeler

YAYIMCILIK21, YAYINCILIK20, YAYMACILIK20, ÇAMLIYAYLA19, YAYINDIRMA19, YAYLACILIK19, YAYIMLAMAK17, YAYIMLANMA17, YAYIMLATMA17, YAYIKLAMAK16, ALTINYAYLA15

9 Harfli Kelimeler

YAYLADAĞI23, YAYGARACI21, YAYILIMCI20, YAYVANLIK20, YAYGINLIK19, YAYILMACI19, YAYINİSPİ19, YAYDIRMAK17, YAYIMLAMA16, YAYIKLAMA15, YAYLAKİYE15, YAYLADERE15, YAYLANMAK14

8 Harfli Kelimeler

BOYAYICI20, YAYINEVİ19, YAYÇİZER18, BAŞYAYLA17, YAYDIRMA16, ISIYAYAR15, SESYAYAR14, YAYILMAK14, YAYLANMA13, YAYLAMAK13

7 Harfli Kelimeler

BOYAY18, DAYAY17, YAYIMCI17, YAYILIŞ16, YAYINCI16, YAYMACI16, YAYGARA15, YAYLACI15, YAYILIM14, YAYINIM14, YAYILMA13, YAYINIK13, YAYINMA13, YAYINTI13, YAYALIK12, YAYLAMA12

6 Harfli Kelimeler

YAYVAN16, YAYGIN15, YAYILI12, YAYLIM12, YAYMAK11, YAYLAK10

5 Harfli Kelimeler

YAYGI14, YAY13, YAYIM11, YAYIK10, YAYIN10, YAYLI10, YAYMA10, YAYAN9, YAYLA9

4 Harfli Kelimeler

YAYA8

3 Harfli Kelimeler

YAY7

YAY

[isim]

  • Ok atmaya yarayan, iki ucu arasına kiriş gerilmiş, eğri ağaç veya metal çubuk

    Sadağını ve yayını kepenek altında dikkatlice tutuyordu. - Nihal Atsız

  • Farklı amaçlarla çeşitli biçimlerde yapılan esnek parça

    Araba yayı. Kilidin yayı. Kanepenin yayı.

  • Zemberek
  • Hallacın pamuk veya yünü atmak için tokmak yardımıyla kullandığı araç

    Karınları hallaç yayından kopup fırlamış gibi beyaz. - Refik Halit Karay

[matematik]

  • Bir çember üzerindeki iki nokta ile bu nokta arasındaki çember parçası

[matematik]

  • Bir eğriden alınan parça

[müzik]

  • Keman, viyolonsel vb. çalgılarda sürterek titreşim yoluyla ses çıkarmaya yarayan parça

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yay gibi

Birleşik Kelimeler: yay ayraç, yayçizer, yay kabzası, yay kolu, halka yay, elektrik yayı, gece yayı, gün yayı, keman yayı, refleks yayı

[isim]

[gök bilimi]

  • Zodyak üzerinde Akrep ile Oğlak arasında bulunan takımyıldızın adı

YAYA

[isim]

  • Yürüyerek giden kimse

    Halk arabalarla, kayıklarla, yaya olarak oralara kadar geliyor ve bu ağaçların altına dağılıyordu. - Asaf Halet Çelebi

  • Benzerlerine ayak uydurup ilerleyememiş, gelişememiş kimse

    Spor işlerinde yayayımdır. Hele futbol gibi sporlarla uğraşmadım. - Nazım Hikmet

[tarih]

  • Osmanlılarda Yeniçeri Ocağından önceki dönemlerde Türklerden kurulan asker teşkilatı ve askeri

[zarf]

  • Yayan

    Galiba sen köprüyü bizim gibi yaya geçmiyorsun. - Burhan Felek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yaya bırakmak
  • yaya kaldın tatar ağası
  • yaya kalmak

Birleşik Kelimeler: yaya çivisi, yaya geçidi, yaya kaldırımı, yaya köprüsü, yaya yolu

YAYAN

[sıfat]

  • Yürüyerek giden

    Genç atlı ve yayan ihtiyar uzaktan uzağa seslendiler. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]

  • Bilgisiz

    Arkadaş bu konuda pek yayanmış.

[zarf]

  • Yürüyerek, yaya

    Ben oraya kadar yayan gidemem, gurbetten memlekete yayan dönülmezdi. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: yayan yapıldak

YAYLA

[isim]

[coğrafya]

  • Akarsularla derin bir biçimde yarılmış, parçalanmış, üzerinde düzlüklerin belirgin olarak bulunduğu, deniz yüzeyinden yüksek yeryüzü parçası, plato

    Geceleri yaylalar ayaz olur, adamı üşütür. - Memduh Şevket Esendal

  • Dağlık, yüksek bölgelerde, kışın hayat şartları güç olduğu için boş bırakılan, yazın havası iyi ve serin olan, hayvan otlatma veya dinlenme yeri

Birleşik Kelimeler: yayla çayırı, yayla çiçeği, yayla çorbası, yayla gülü, yayla havası, yayla kebabı, yayla kekiği, yayla salatası, yayla yavşanı

YAYLAK

[isim]

[coğrafya]

  • Otlak

    Arap atı olan iştahlı biner / Aşireti olan yaylağa konar - Karacaoğlan

Birleşik Kelimeler: alçak yaylak, orta yaylak, ön yaylak, yüksek yaylak

YAYIK

[isim]

  • Tereyağı çıkarmak için sütün, yoğurdun içinde çalkalandığı kap veya makine

    Nina'nın bildiği alet değirmen ve yayıktır, buğday öğüten ve tereyağı çıkaran yararlı iki basit makine. - Refik Halit Karay

[sıfat]

  • Yayılmış, yayvan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yayık dövmek
  • yayık yaymak

Birleşik Kelimeler: yayık ağızlı, yayık makinesi, yayık yayık

YAYIN

[isim]

  • Basılıp satışa çıkarılan kitap, gazete vb., neşriyat
  • Radyo ve televizyon aracılığıyla halka sunulan, duyurulan, iletilen eser, program, neşriyat

Birleşik Kelimeler: yayın alanı, yayınevi, yayın organı, canlı yayın, kablolu yayın, muzır yayın, naklen yayın, yerel yayın, zırhlı yayın, deneme yayını, kapalı devre yayını, radyo yayını, televizyon yayını

YAYLI

[sıfat]

  • Yayı olan

    Tabakanın sert yaylı kapağını tak diye kapatıyor. - Tarık Buğra

  • Ok ve yayla silahlanmış

[isim]

  • Üstü ve yanları kapalı, dört tekerlekli, altında yayları olan, atla çekilen bir tür binek arabası, yaylı araba

    Yaylımız tüketirken yolları aynı hızla / Savrulmaya başladı karlar etrafımızda - Faruk Nafiz Çamlıbel

Birleşik Kelimeler: yaylı araba, yaylı çalgılar, yaylı sazlar, yaylı tambur, yaylı terazi

YAYMA

[isim]

  • Yaymak işi
  • Yaymacının sattığı şeylerden oluşan sergi

    Hırdavat yayması.

YAYMAK

[-e]

[-i]

  • Bir şeyi açarak, düzelterek bir alanı örtecek biçimde sermek

    Kardeşleri çardağın içine, dışına yatakları yayıyorlardı. - Necati Cumalı

  • Birçok kimseye duyurmak

    Kıran Bey, çetesinin şöhretini her tarafa yaydı. - Refik Halit Karay

  • Çevreye dağılmasına sebep olmak

    Sıtmayı çevreye yayan sivrisineklerdir.

[-i]

  • Sınırı genişletmek

    Tozu yaymak. Lekeyi yaymak.

[-i]

  • Koyun, inek vb.ni otlatmak

[-i]

  • Dağınık ve düzensiz bir biçimde saçmak, dağıtmak
  • Işık kaynağı, ışığı kendinden dışarıya doğru çeşitli yönlere göndermek

    Mumun yaydığı ışık zayıftı.

Birleşik Kelimeler: ısıyayar, sesyayar, sıcaklıkyayar

YAYIM

[isim]

  • Yayma işi
  • Kitap, gazete vb. okunacak şeylerin basılıp dağıtılması, neşir

    Kitap ve gazete yayımı işi bizim can davamızdır. - Reşat Nuri Güntekin

  • Herhangi bir eserin radyo ve televizyon aracılığıyla dinleyiciye, seyirciye ulaştırılması, neşir

Birleşik Kelimeler: ısı yayımı

YAYALIK

[isim]

  • Yaya olma durumu
  • Araç trafiğine kapatılarak sadece yayaların kullanımına sunulan yol

YAYLAMA

[isim]

  • Yaylamak işi

    Başında da namlı namlı karın var / Seni yaylamanın zamanı dağlar - Karacaoğlan

YAYILI

[sıfat]

  • Yayılmış, serilmiş

    Kaymakamlık odasında bile seccadesi yayılı dururdu. - Memduh Şevket Esendal

YAYLIM

[isim]

  • Yayılma, dağılma işi

    Narayı müteakip müthiş bir küfür yaylımı, daha ardından feryat ve figan... - Sermet Muhtar Alus

[halk ağzında]

  • Yaylak, otlak

Birleşik Kelimeler: yaylım ateşi