İçinde Yapış Bulunan Kelimeler
İçinde YAPIŞ olan 16 kelime bulunuyor. İçerisinde YAPIŞ geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Yapış kelimesinin anlamı nedir? Yapış ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
15 Harfli Kelimeler
KOPYALAYAPIŞTIR33
13 Harfli Kelimeler
YAPIŞTIRILMAK26
12 Harfli Kelimeler
YAPIŞTIRILMA25
11 Harfli Kelimeler
YAPIŞTIRICI27, KESYAPIŞTIR23, YAPIŞTIRMAK23, YAPIŞKANLIK22
10 Harfli Kelimeler
YAPIŞIKLIK22, YAPIŞTIRMA22
8 Harfli Kelimeler
YAPIŞICI23, YAPIŞMAK19, YAPIŞKAN18
7 Harfli Kelimeler
YAPIŞMA18, YAPIŞIK18, YAPIŞAK17
5 Harfli Kelimeler
YAPIŞ15
YAPIŞ
-
Yapma işi
Ne var ki tıpkı temizlik yapışı gibi bu hareketi de tutarlılıktan yoksundu. - Elif Şafak
YAPIŞAK
- Yapışkan bir çeşit ot
- Yapışkan özelliği olan nesne
- Arsız, sırnaşık kimse
YAPIŞKAN
-
Yapışma özelliği olan
Tütün yaprakları sıcakta yapışkan bir su salar. - Necati Cumalı
-
Yapıştırıcı
Zamk bir yapışkandır.
-
Gitmek bilmeyen
Aynı arabaya binecek kadar pişkin ve yapışkan bir gölge. - Çetin Altan
Birleşik Kelimeler: yapışkan balığı, yapışkan otu
YAPIŞMA
-
Yapışmak işi
Onuncu gün tipi bastırınca adamların elleri aşırı soğuk nedeniyle madenî eşyalara yapışmaya başladı. - İhsan Oktay Anar
- Boyanın uygulandığı yüzeye tamamen kuruduktan sonraki tutunma derecesi
YAPIŞIK
-
Bir yere yapışmış olan
Zarfa yapışık pullar.
- Fizyolojik yönden birbirlerine bağlı olarak doğan
-
Sürekli bir arada bulunan
Yapışık hemşireler gibi dünyaya beraber gelmişlerdi. - Hüseyin Cahit Yalçın
-
Dokunan, değen
Lavabonun duvara yapışık kıyısının üstüne konmuş bir diş fırçası gösteriyordu. - Çetin Altan
Birleşik Kelimeler: yapışık çeneliler
YAPIŞMAK
-
Yapışkan bir maddeye bulanmış olan bir şey ayrılmayacak bir biçimde bir yere tutunup kalmak
Zarfın iyice yapışıp yapışmadığına o kadar dikkat etti ki... - Sait Faik Abasıyanık
-
İyice yaklaşmak, sokulup değmek
Geri geri giderek duvara yapıştı.
-
Aralık bırakmayacak biçimde üzerine dokunmak
Islanan tül gömleği pembe vücuduna yapıştı. - Ömer Seyfettin
-
Bir iş yapmak amacıyla, hevesle bir şeyi eline almak
Dişlerine oltayı almış, tekrar küreklere yapışmıştı. - Sait Faik Abasıyanık
-
Sıkıca yakalamak, tutmak, sarılmak
Niçin yalan söylüyor, bu zavallıya iftira ediyorsun diye kulağıma yapıştı. - Ömer Seyfettin
- Başı çekeni çok yakından izlemek
- Birini rahatsız etmek, sataşmak, peşini bırakmamak, musallat olmak
Birleşik Kelimeler: yapış yapış
YAPIŞKANLIK
-
Yapışkan olma durumu
Her vakit ıslak duran ellerinde öyle tiksindirici bir yapışkanlık vardı ki... - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Bir sıvı veya gaz kütlesinin, içinde bulunan cismin hareketini engelleme özelliği
YAPIŞIKLIK
- Yapışık olma durumu
YAPIŞTIRMA
-
Yapıştırmak işi
Yırtık yeri birleştiriyor, yapıştırmaya çalışıyor, yapamıyor, yatağın üstüne kapanıp hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. - Adalet Ağaoğlu
-
Yapıştırarak yapılan
Yapıştırma terlik.
- Gelinlerin yüzüne yapıştırılarak yapılan süs
KESYAPIŞTIR
- Bilgisayar yazılımlarında seçilen bir metni veya nesneyi bir yerden yok edip başka bir yere taşıma işlemi
YAPIŞTIRMAK
-
Yapışmasını sağlamak
Mektuplarına kendi pullarını yapıştırırlar, kendi memurlarıyla sevk ederlerdi. - Falih Rıfkı Atay
-
Yaklaştırmak, birbirine dayamak
Yüzümü âdeta cama yapıştırarak her hareketini ilgiyle izliyorum. - Ahmet Ümit
-
Tokat atmak
Şeytan diyor, suratının ortasına bir tane yapıştır. - Ahmet Ümit
-
Hızlı bir biçimde yazmak
O, masanın üzerinden kaptığı cetvele üç tane sıfırı yapıştırmıştı. - Ömer Seyfettin
-
Gecikmeden karşılık vermek veya gerekeni yapmak
Miralay Bey, realist bir asker görüşü ile teşhisi yapıştırır. - Haldun Taner
Birleşik Kelimeler: kesyapıştır, kopyalayapıştır
YAPI
- Barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri, bina
- Yapılmakta olan konut, yol, köprü vb. inşaat, konstrüksiyon
-
Yapma, oluşturma, ortaya konulma, meydana getirme
Kırıkkale yapısı bir tabanca.
-
Canlı bir varlığın ruh veya beden özelliklerinin tümü, bünye, strüktür
Yapısı sağlam, güzel bir erkekti. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Bütünün bir araya getirilişinde uyulan dizge, strüktür
Dil yapısı. Cümle yapısı.
- Bir hücrede, bir dokuda, karmaşık oluşumlu bir organizmada elemanların düzeni
- Ögeleriyle somut bağımlılığı olan bütün
- Parçaları ve ögeleri arasında yasaya uygunluk, durağan bağlar ve karşılıklı ilişkiler bulunan dizge veya bütün, strüktür
Birleşik Kelimeler: yapı adası, yapı bilgisi, yapı bilimi, yapı elemanı, yapı kooperatifi, yapı malzemesi, yapı taşı, yapı yeri, altyapı, ana yapı, düzlek yapı, eş yapı, kaba yapı, öz yapı, sosyal yapı, toplumsal yapı, üstyapı, Allah yapısı, fizik yapısı, kul yapısı, soy yapısı, toplum yapısı
YAPIŞTIRILMA
- Yapıştırılmak işi
YAPIŞTIRILMAK
-
Yapıştırma işi yapılmak
Cebinde, yapıştırılacak iki kâğıt daha var. - Nazım Hikmet
YAPIŞTIRICI
- Yapıştırma özelliği olan, yapıştırmaya yarayan nesne, yapışkan
- Filmlerin yapıştırılması işinde kullanılan cihaz