İçinde Yad Bulunan Kelimeler

İçinde YAD olan 29 kelime bulunuyor. İçerisinde YAD geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Yad kelimesinin anlamı nedir? Yad ile başlayan kelimeler. Yad ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

ÇABALAYADURMAK25

13 Harfli Kelimeler

ÇABALAYADURMA24

12 Harfli Kelimeler

YADELEŞMEK23

11 Harfli Kelimeler

YADIRGATICI25, ZİYADELEŞME22, YADIRGANMAK21, YADIRGATMAK21, ZİYADESİYLE21

10 Harfli Kelimeler

YADIRGAMAK20, YADIRGANMA20, YADIRGATMA20, YADIMLAMAK17

9 Harfli Kelimeler

YADIRGAMA19, YADSINMAK16, YADIMLAMA16

8 Harfli Kelimeler

YADSINMA15, YADSIMAK15, DERYADİL14

7 Harfli Kelimeler

YADÜK19, DÜNYADA15, YADİGAR15, YADSIMA14, ZİYADAR14, DİYADİN13

6 Harfli Kelimeler

YADE14, SOYADI13, ZİYADE13

5 Harfli Kelimeler

YAD9

3 Harfli Kelimeler

YAD7

YAD

[sıfat]

  • Yabancı

Birleşik Kelimeler: yad el, yad erklik, yad estetik, yad gerekirci

[isim]

  • Anma
  • Hatır, zihin

    Yâdımda ezelî ve mor bir fecir memleketi gibi kalan doğduğum yeri gözümün önüne getirmek isterim. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yâd etmek
  • yâdını uyandırmak

DİYADİN

[isim]

  • Ağrı iline bağlı ilçelerden biri

SOYADI

[isim]

  • Herkesin ailece anılmasına yarayan öz adından sonraki adı, aile adı, aile ismi, soy ismi

    Babası evvela soyadını Öz-Cengiz diye kaydettirmişti. - Halide Edip Adıvar

ZİYADE (Kelime Kökeni: Arapça ziyāde)

[zarf]

  • Çok, daha çok, daha fazla

    Çirkin bana kurban, ben de güzele / Can sever güzeli, maldan ziyade - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ziyade olsun!

DERYADİL (Kelime Kökeni: Farsça deryā + dil)

[sıfat]

[eskimiş]

[mecaz]

  • Her şeyi hoş gören, çok sabırlı

YADSIMA

[isim]

  • Yadsımak işi, yokumsama, inkâr

[mantık]

  • Bir yargıdan onun karşıtı olan yargıya geçme, nefiy

ZİYADAR (Kelime Kökeni: Arapça żiyāʾ + Farsça -dār)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Işıklı

PİYADE (Kelime Kökeni: Farsça piyāde)

[isim]

[askerlik]

  • Yaya olarak savaşan askerlerin oluşturduğu sınıf

    Piyadeler savaşta genellikle en önde giderler.

[askerlik]

  • Bu sınıftan olan asker

    Sınıfımda piyade birincisi olarak çıktım. - Ömer Seyfettin

  • Piyon
  • Bir çift kürekle yönetilen bir tür hafif kayık

[eskimiş]

  • Yaya

Birleşik Kelimeler: sakıncalı piyade, deniz piyadesi

YADSINMA

[isim]

  • Yadsınmak işi

    Yeniye varmak için eskinin hırpalanmasını, az çok yadsınmasını da anlarım. - Nurullah Ataç

YADSIMAK

[-i]

  • Yaptığı bir işi, söylediği sözü veya tanık olduğu bir şeyi yapmadığını, bilmediğini söylemek, yaptığını saklamak, inkâr etmek

    Söylediklerini sonradan yadsımış, duyduğu güvensizliği ortaya koymuştur. - Selim İleri

  • İlgili, bağlı bulunduğu bir şeye yabancı kalmak

    Değerlerimizden kopmadan, şanlı geçmişimizi yadsımadan bir orta yol aramalıyız. - İnci Aral

  • Var olan bir şeyi yok saymak, yokumsamak

DÜNYADA

[zarf]

  • Hiçbir zaman, hiçbir biçimde

    Bu kitabı dünyada kimseye vermem.

YADİGÂR (Kelime Kökeni: Farsça yādigār)

[isim]

  • Bir kimseyi, bir olayı hatırlatan nesne veya kişi, andaç

    Bir eser bırakmadan geleceğe yadigâr / Bırakmışım kime ne, bırakmasam ne zarar - Enis Behiç Koryürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yadigâr bırakmak
  • yadigâr kalmak
  • yadigâr olmak

Birleşik Kelimeler: baba yadigârı

YADSINMAK

[nesnesiz]

  • Yadsıma işi yapılmak

YADIMLAMA

[isim]

[biyoloji]

  • Canlı protoplazmayı yapan büyük ve karmaşık yapılı moleküllerin enerji çıkararak yanması, yıkım, katabolizma, özümleme karşıtı

YADIRGAMA

[isim]

  • Yadırgamak işi

    Üç gündür bu haberin uyandırdığı bir yadırgama duygusundan kurtulamıyorum. - Necati Cumalı