[zarf]

• Önce

  Emeklilik maaşına ne oldu? Üç aylığını, on, on beş gün evvel almadın mı? - Necip Fazıl Kısakürek

[sıfat]

• İlk, önceki, geçmiş

Ata Sözleri ve Deyimler

• evvel zaman içinde, kalbur saman içinde

[zarf]

• Önce, ilk önce, ilkin

  Başını ellerinin içine alarak evvela kendini bir tartmak istedi. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

• evvela can, sonra canan

[sıfat]

[halk ağzında]

• Önceki

  Evveli gün.

[zarf]

• Eskiden

  Evveli böyle derlerdi.

[isim]

[eskimiş]

• Düşünce, niyet

• Bir devletin silahlı kuvvetlerinin durumu veya gücü

• Yeti

Ata Sözleri ve Deyimler

• kuvveden fiile çıkarmak

[sıfat]

• Önce olan, önceki

  Feyziye'nin en parlak devri, hürriyetten evvelki devre tesadüf eder. - Refik Halit Karay

• İki önceki

  Evvelki gün bir gazete idarehanesindeydim. - Nazım Hikmet

[isim]

• Fiziksel güç, takat

  Bu kadar cesur bir hamleye yetecek kuvvetim yok. - Yusuf Ziya Ortaç

• Şiddet, zor, cebir

  Kuvvet kullanmak.

• Yetke, erk, nüfuz

• Dayanıklı olma durumu

• Bir ülkenin silahlı gücü

[mecaz]

• Güç

  Hâlbuki devlet kuvvetlerinin yerini hangi şahsi kuvvet tutabilirdi? - Falih Rıfkı Atay

[fizik]

• Durgunluğu harekete veya hareketi durgun bir duruma çeviren etken, direnci kıran veya direnç doğuran özellik

[matematik]

• Bir niceliğin kendisi ile çarpılarak yükseltildiği derecelerden her biri: 2x2x2=23 denkleminde, 3 sayısı 2'nin kuvvetini gösterir

Ata Sözleri ve Deyimler

• ... -e kuvvet
• kuvvet almak
• kuvvet bulamamak
• kuvvetini toplamak
• kuvvetten düşmek
• kuvvet vermek

[isim]

• Evvel olma durumu

[sıfat]

• Evvelki

[zarf]

• Önceleri

[zarf]

• Güçlü ve sağlam bir biçimde

  Acı poyraz kuvvetle esiyordu. - Orhan Kemal

• Üzerinde durarak, direnerek

  Kuvvetle iddia edilebilir.

Ata Sözleri ve Deyimler

• kuvvetle muhtemel

[sıfat]

• Gücü çok olan, zorlu, şiddetli

  Güneşin en yüksek, rüzgârın en kuvvetli olduğu an kavga azıyor. - Halide Edip Adıvar

• Sağlam, dayanıklı olan

  Beyaz şayaklar giymiş, kuvvetli, gürbüz, yüzü, ensesi güneşten yanmış sporcu. - Ömer Seyfettin

• Görevini iyi yapan, keskin

  Kuvvetli gözleri var.

• Çok etkileyici

  En kuvvetli inatlar ve zulmetler bile artık mukavemet edemiyor. - Ömer Seyfettin

• Saygın, nüfuzlu

  O, yalnız devrinin değil, bütün asırlar boyunca Türk edebiyatının en kuvvetli mümessillerinden biri olmuştur. - Asaf Halet Çelebi

• Üstün, donanımlı

• Etkili

  İkinci gün sıtmadan şüphelendik, kuvvetli dozda kinin verdik. - Reşat Nuri Güntekin

[sıfat]

[mecaz]

• Akıllı geçinen

  Hey, aklıevvel kadın! Nasıl bir yemin ettirmek niyetindesin bize? - Nazım Hikmet

• Densiz, münasebetsiz, sağduyu sahibi olmayan

  Bizde de bir aklıevvel çıksa şu son durumda yaraya şifa verecek neler söylerdi? - Haldun Taner

[zarf]

• Önceden, eskiden, evvelce

  Evvelden buraları onların çöplüğü idi. - Ömer Seyfettin

[zarf]

• Önceden, eskiden

  Evvelce nazirsiz güzel olması lazım gelen yüzü artık buruşmuş. - Ruşen Eşref Ünaydın

[isim]

• Bir işin önceki evreleri, öncesi, önceleri

  Cellat bana bu aynanın evveliyatını anlattığında ona inanmakta güçlük çektim. - İhsan Oktay Anar