İçinde Vu Bulunan Kelimeler
İçinde VU olan 296 kelime bulunuyor. İçerisinde VU geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Vu ile başlayan kelimeler. Vu ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
15 Harfli Kelimeler
VURDUMDUYMAZLIK36,
14 Harfli Kelimeler
AVUÇLAYIVERMEK34, TAVUKYELPAZESİ31, BAŞVURULABİLME30, AVUÇLAYABİLMEK29, DALKAVUKLAŞMAK27
13 Harfli Kelimeler
AVUÇLAYIVERME33, BEKTAŞİKAVUĞU33, ARNAVUTCİĞERİ30, FİRAVUNLAŞMAK30, AVUÇLAYABİLME28, BAŞVURABİLMEK28, SAVUNMASIZLIK28, ARNAVUTBACASI27, ABLAVUTLAŞMAK26, DALKAVUKLAŞMA26, RANDEVULAŞMAK26, ARNAVUTLAŞMAK24
12 Harfli Kelimeler
ÇERKEZTAVUĞU33, TAVUSKUYRUĞU32, VURDUMDUYMAZ32, FİRAVUNLAŞMA29, BAŞVURDURMAK28, BAŞVURABİLME27, TAVUKPENÇESİ27, RANDEVUCULUK26, ABLAVUTLAŞMA25, RANDEVULAŞMA25, KILAVUZLAMAK24, AVUSTRALYALI23, ARNAVUTLAŞMA23
11 Harfli Kelimeler
Tümünü Gör
10 Harfli Kelimeler
TAVUKGÖĞSÜ37, TAVUKAYAĞI27, YAVUZLAŞMA26, AVUTUVERME25, AVUNUVERME25, GAVURLAŞMA25, HAVUZLAMAK25, HAVUZLANMA25, RANDEVUEVİ25, SAVURGANCA25, BAVULCULUK24, BAŞVURULMA24, DAVULCULUK24, FİRAVUNLUK24, RANDEVUSUZ24, SAVUNMASIZ24, KOVUŞTURMA23, OVUŞTURMAK23, SAVUŞTURMA23, VURGULAMAK23
Tümünü Gör
9 Harfli Kelimeler
Tümünü Gör
8 Harfli Kelimeler
TASAVVUF28, VUZUHSUZ28, HAVUZSUZ27, TEFEVVUK27, VUKUFSUZ27, BAŞÇAVUŞ26, HAVUZCUK26, VURGUSUZ25, ÜSTÇAVUŞ24, VURGUNCU24, BAVULSUZ22, ÇAVUŞLUK22, TASAVVUR22, BAŞVURMA21, ÇAVULDUR21, SAVUNUCU21, YAVUZLUK21, AVUTULUŞ20, GAVURLUK20, SAVURTUŞ20
Tümünü Gör
7 Harfli Kelimeler
GAGAVUZ25, HAVUZCU25, HAVUZLU22, VUKUFLU22, YAVUZCA22, GAVURCA21, BAŞVURU20, BAVULCU20, DAVULCU20, FİRAVUN20, PAVURYA20, VURGULU20, AVUTUCU19, KOVUCUK19, KOVULUŞ19, KAVUŞUM19, SAVUNUŞ19, SAVUŞMA19, VURUŞMA19, VURULUŞ19
Tümünü Gör
6 Harfli Kelimeler
DEJAVU24, VURUCU18, VURGUN18, AVUTUŞ17, DAVUDİ17, OVUNMA15, OVULMA15, SAVUNU15, AVUNTU14, AVUNMA14, AVUTMA14, SKAVUT14, VUSLAT14, VURTUT14, VURMAK14, VUKUAT14, AVUKAT13, VUALET13
5 Harfli Kelimeler
VUZUH20, HAVUÇ19, HAVUZ19, VUKUF19, ÇAVUŞ18, VULVA18, VURGU17, YAVUZ17, GAVUR16, HAVUT16, KOVUŞ16, VURUŞ16, AVUNÇ15, ÇAVUN15, KAVUZ15, ŞAVUL15, VURAÇ15, BAVUL14, DAVUL14, VUSUL14
Tümünü Gör
4 Harfli Kelimeler
AVUÇ14, VUKU12, VURU12
VUKU (Kelime Kökeni: Arapça vuḳūʿ)
- Olma, meydana gelme
Ata Sözleri ve Deyimler
- vuku bulmak
VURU
- Kalbin, gevşeyip kasılmasından ileri gelen atım hareketi
AVUKAT (Kelime Kökeni: Fransızca avocat)
- Hak ve yasa işlerinde isteyenlere yol göstermeyi, mahkemelerde, devlet dairelerinde başkalarının hakkını aramayı, korumayı meslek edinen ve bunun için yasanın gerektirdiği şartları taşıyan kimse
-
Gerekmediği hâlde başkasını savunan, onun adına konuşan kimse
O mirasın ağırlığı altında ezilip susacaklarına, bir de ülkemizde insan haklarının avukatı kesilmiyorlar mı cin ifrit oluyorum. - Attila İlhan
Ata Sözleri ve Deyimler
- avukat tutmak
VUALET (Kelime Kökeni: Fransızca vualet)
-
Kadınların kullandığı, şapka, taç, toka ve benzerlerinde bulunan, yüzü örten, ince hafif tül
Bu ince, siyahlı kadın, yüzünü tüller, vualetler gerisine saklamıştır. - Selim İleri
AVUNTU
-
İnsanı avutan şey, oyalanacak şey, avunç, avunma
İnsanoğlu durumu bozulunca ille bir yerden bunun avuntusunu arayıp buluyor. - Haldun Taner
-
Teselli
Aldanışta avuntuyu bulmak bir rakı kadehinin içinde boğulup ölmek gibi bir şeydir. - Nazım Hikmet
- Acı bir olayı unutturmaya çalışma, acısını hafifletme, avunma, avunç
AVUNMA
- Avunmak işi, teselli
AVUTMA
-
Avutmak işi, teselli
Dün hırçınlık anımızda bizi avutmaya bir şeker yeterdi. - Arif Nihat Asya
SKAVUT (Kelime Kökeni: İngilizce scout)
- Çok hızlı gidebilen bir tür keşif gemisi
VUSLAT (Kelime Kökeni: Arapça vuṣlat)
- Sevgiliye kavuşma
Ata Sözleri ve Deyimler
- vuslata ermek
VURTUT
-
Silahla yaratılan kargaşalık
O vurtut içinde o da gitti.
-
Uzun uzun çekişerek, sıkı pazarlık ederek
Vurtut, bir milyon liraya aldım.
VURMAK
-
Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak
Masaya vurmak. Birinin başına vurmak.
-
Ses çıkarmak için bir şeyi başka bir şey üzerine hızlıca çarpmak
Kapılarını vurmadan, kartını göstermeden, kademeye aldırmadan odalara giriyor. - Refik Halit Karay
- Etkisi bir yere kadar uzanmak
- Duyulmak, hissedilmek
-
Üzerinde görünmek, üzerine düşmek, yansımak, aksetmek
Yıkık damından içeriye parça parça güneş vurur. - Refik Halit Karay
-
Olumsuz yönde etkilemek
Kriz kitap dünyasını da vurdu.
-
Hızla değmek, çarpmak
Kolumu duvara vurmuşum.
-
Sürmek
Duvara boya, tahtaya cila vurmak. Yakı vurmak.
-
Takmak, koymak, bağlamak
Seni buradan ellerine kelepçe, ayaklarına zincir vurup öyle götürecekler! - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Bağlama, ilişkilendirmek
Bohçacı ve yazmacı kadınların tuhaflığına vurarak etrafını alırlar. - Refik Halit Karay
-
Olduğundan başka biçimde görünmek
Deliliğe vurmak.
-
Batıcı veya kesici cisimleri saplamak, kakmak
Bıçak vurmak.
-
Uygulamak, basmak, koymak
Damga vurmak.
- Ses çıkarmak, ses vermek, çalmak
- Amaçladığı şeye rast getirmek
-
Hızla çarpmak
Ayağını güm güm yere vurarak.
-
Silahla yaralamak, öldürmek
Bir gün kızı kurtarmışlar, ayıyı vurmuşlar. - Halide Edip Adıvar
-
Dokunmak, hasta etmek
Bizim evin bacası çekmiyor. Bütün kış, maaile kömür vuruyor bizi bu yüzden. - Nazım Hikmet
-
Soğuk, dolu vb. ürünlere zarar vermek
Dolu, bu yıl ekinlerin çoğunu vurmuş. - Fikret Otyam
-
Kalp, vuru durumunda olmak, çarpmak
Kalbi öylesine kopacakmış gibi vuruyordu. - Haldun Taner
- Piyango vb. çıkmak, isabet etmek
-
Desteklemek, dayamak
Akşam olunca kapının desteğini vurduk.
-
Çıkmak
Su dışarı vurdu.
-
Sırtına, omzuna yerleştirmek
Hamalın biri sırtına koca bir ayna vurmuş götürüyordu. - Haldun Taner
- Bir şeyi başka bir şey üzerine koymak
- Tavla oyununda pulu kırmak
- Manevi olarak yaralamak
- İçki içmek
- Kadeh tokuşturmak
-
Herhangi bir biçimde haksız yoldan para almak, soymak
Birinin on milyon lirasını vurmak.
-
Çarpma işlemini yapmak
İkiyi dörde vurursak sekiz eder.
Ata Sözleri ve Deyimler
- vur abalıya
- vur aşağı tut yukarı
- vur dediyse öldür demedi
- vurduğu yerden ses gelmek
- vurdukça tozumak
- vur patlasın, çal oynasın
- vurup kafayı yatmak (veya uyumak)
Birleşik Kelimeler: vurkaç, vurtut, başvurmak, dışa vurum
VUKUAT (Kelime Kökeni: Arapça vuḳūʿāt)
-
Polisi ilgilendiren olay veya olaylar
Vukuat aramaya giden, hadise çıkmıyor diye üzülen ... bir adamım. - Refik Halit Karay
- Olanlar, olan bitenler
BAVUL (Kelime Kökeni: İtalyanca baule)
-
İçine eşya konulan ve genellikle yolculukta kullanılan büyük çanta
Bütün varımı yoğumu içine doldurduğum bavulumu bir küçük hamalın sırtına yerleştirdim. - Yahya Kemal Beyatlı
Birleşik Kelimeler: bavul ticareti
DAVUL (Kelime Kökeni: Arapça ṭabl)
- Büyük ve enlice bir kasnağın iki yanına deri geçirilerek yapılan, tokmak ve değnekle çalınan çalgı
- Bateri
Ata Sözleri ve Deyimler
- davul birinin boynunda, tokmak bir başkasının elinde
- davul çalmak (veya dövmek)
- davul çalsan işitmez
- davul dengi dengine diye çalar
- davul gibi
- davulu biz çaldık, parsayı başkası topladı
- davulun sesi uzaktan hoş gelir
Birleşik Kelimeler: davultozu, kulakdavulu
VUSUL (Kelime Kökeni: Arapça vuṣūl)
- Ulaşma, varma
Ata Sözleri ve Deyimler
- vusul bulmak