[isim]

[eskimiş]

• Sevgi veya heyecandan doğan coşkunluk, kendinden geçme, esrime

  Kolektif bir vect, birlikte söylenilen şarkı taslağı, boğazdan gelen bu çığlıklar şiirin ilk nescini teşkil etmektedir. - Asaf Halet Çelebi

Ata Sözleri ve Deyimler

• vecde gelmek
• vecde kapılmak

[isim]

[eskimiş]

• Ağrı

  Veca ansızın bastırır. - Orhan Veli Kanık

[sıfat]

• Aceleci

  Güdümlü siyasanın kurbanı olmuş kimi değerli yazarların ivecen yargısı rol oynamıştır. - Selim İleri

[sıfat]

• Acıyarak ve koruyarak seven, şefkatli, müşfik

  Kadınlara karşı sevecen ve yumuşak başlısınız. - Tarık Dursun K.

[isim]

• Deve sahibi, deve kiralayan kimse

• Deve kervanını güden kimse, sarban

[mecaz]

[spor]

• Çok sert ve kaba oynayan kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

• deveci ile görüşen kapısını yüksek açmalı

[isim]

[eskimiş]

• Ödev, boyun borcu

[sıfat]

• Kısa ve etkili (ifade, söz), lakonik

  Bu bahsi çok veciz ve çok hazin bir ifadeyle anlatan... - Yahya Kemal Beyatlı

[isim]

• Acelecilik

  Gene gençliğinden olacak, bir ivecenliği var. - Nurullah Ataç

[isim]

• Özdeyiş

  Daima birtakım vecizeler zikreden eniştemiz yemeğe dair de böyle şeyler söyler. - Abdülhak Şinasi Hisar

[isim]

• Yüz, çehre

[isim]

• Meyve yetiştiren kimse

• Meyve satan kimse, yemişçi

[isim]

• Acıyarak ve koruyarak sevme, şefkat, müşfiklik

  Önce aklını sonra sevecenliğini kullandı, sonra da açıkça barbarlaştı. - Reha Mağden

[isim]

• Devecinin yaptığı iş

• Deve kervanını gütme işi, sarbanlık

• Deveci olma durumu

[isim]

• Kahve üreten veya satan kimse

• Kahve işleten veya kahve pişirip satan kimse

  Kahveciden başka üç kişi vardı, ikisi tavla oynuyordu. - Yusuf Atılgan

[isim]

• Meyve yetiştirme işi

• Meyve alıp satma işi