İçinde Ve Bulunan 4 Harfli Kelimeler
İçerisinde VE olan 4 harfli 24 kelime bulunuyor. İçinde VE olan 4 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Ve ile başlayan 4 harfli kelimeler. ve ile biten 4 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
ÖVEÇ19,
EVET
-
`Öyledir` anlamında kullanılan bir doğrulama veya onaylama sözü, olur, oldu, peki, tamam, ya, beli, ha, he
Evet, bu bahsin en canlı noktası buradadır. - Yahya Kemal Beyatlı
- Olumlu cümlelerde anlamı pekiştiren bir söz
-
Sözü açan veya bağlayan bir söz
Evet, işverenlik görevini hiç de başarıyla yerine getiremiyordum. İlk tekdiri almıştım. - Adalet Ağaoğlu
Birleşik Kelimeler: evet efendimci
VELİ (Kelime Kökeni: Arapça velī)
- Bir çocuğu koruyan, işlerine bakan ve her türlü davranışından sorumlu kimse, ege, iye
-
Ermiş
Anadolu'da hele Rumeli'de her yolüstünde, her tepede görülen türbelerde yatan veliler... - Yahya Kemal Beyatlı
Birleşik Kelimeler: veliaht, velinimet, veliyullah
VENA (Kelime Kökeni: Latince)
- Toplardamar
VERE (Kelime Kökeni: Sırpça)
- Bir kalenin veya tahkim edilmiş bir yerin teslimi
VERİ
- Bir araştırmanın, bir tartışmanın, bir muhakemenin temeli olan ana öge, muta, done
-
Bir sanat eserine veya bir edebî esere temel olan ana ilkeler
Bir romanın verileri.
-
Gözlem ve deneye dayalı araştırmanın sonuçları
İstatistik veriler.
-
Bilgi, data
Eldeki tüm veriler, sızmadan önce gene dayanamayıp onu aradığımı gösteriyor. - Elif Şafak
- Bir problemde bilinen, belirtilmiş anlatımlardan bilinmeyeni bulmaya yarayan şey
- Olgu, kavram veya komutların, iletişim, yorum ve işlem için elverişli biçimli gösterimi
Birleşik Kelimeler: veri bankası, veri dosyası, veri işlem, veri ortamı, veri tabanı, veri toplama, özveri
VETO (Kelime Kökeni: Fransızca veto)
- Karşı çıkma, engelleme, reddetme
Ata Sözleri ve Deyimler
- veto etmek
- veto yemek
Birleşik Kelimeler: veto hakkı
DEVE
- Geviş getiren memelilerden, boynu uzun, sırtında bir veya iki hörgücü olan, yük taşımakta kullanılan hayvan (Camelus)
Ata Sözleri ve Deyimler
- deve bir akçeye, deve bin akçeye
- deve boynuz ararken kulaktan olmuş
- deve büyüktür amma beşini bir eşek yeder
- deveden büyük fil var
- deve, deve yerine çöker
- deve gibi
- deve Kâbe'ye gitmekle hacı olmaz
- deve nalbanda bakar gibi
- devenin derisi eşeğe yük olur
- deve olmak
- deve yapmak (veya etmek)
- deveye bindikten sonra çalı ardına gizlenilmez
- deveye burç gerek olursa boynunu uzatır
- deveye hendek atlatmak
- deve yerine deve çöker
- deveyi düze çıkarmak
- deveyi havuduyla yutmak
- deveyi yardan uçuran bir tutam ottur
Birleşik Kelimeler: deveboynu, deve dikeni, deve dişi, deve döşlü, deveelması, devegözü, deve hamuru, deve kini, deve kolu, deve kuşu, devetabanı, deve tımarı, devetüyü, deve tüyü, deve yükü, deve yürekli, hacı devesi, peygamberdevesi
NÜVE (Kelime Kökeni: Arapça nuve)
- Bir şeyin özü
VEYA (Kelime Kökeni: Arapça ve + Farsça yā)
-
Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, yahut
Ben Atatürk'le üç veya iki defa karşılaştım. - Burhan Felek
-
Olacağı sanılan, seçime bırakılan şeyler ikiden çok olduğunda kullanılan bir söz
Sen, ben veya başka birileri.
VEDA (Kelime Kökeni: Arapça vidāʿ)
-
Ayrılırken birbirine selam ve esenlik dileme
Zaten ayrılması sırasında elimi sıkışı, yüzüme bakışı, acelesi ve tuhaflığı bir vedaya benziyordu. - Refik Halit Karay
Ata Sözleri ve Deyimler
- veda etmek
VEBA (Kelime Kökeni: Arapça vebāʾ)
- Hasta farelerden insana geçen bir mikrobun oluşturduğu bulaşıcı, öldürücü bir hastalık, taun
-
Bazı hayvan hastalıkları
Sığır vebası. Domuz vebası.
Birleşik Kelimeler: sığır vebası
YAVE (Kelime Kökeni: Farsça yāve)
-
Saçma, saçma sapan söz
Sonra da oturur, talihsizlik yaveleri ile hikâyeci numaralarına başvururum. - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- yave okumak
İŞVE (Kelime Kökeni: Arapça ʿişve)
-
Kadınların ilgi çekmek, gönül çelmek için takındıkları hoş, aldatıcı tavır, kırıtma, naz, cilve, eda
Yelpaze çevrilir gibi birden dönüşleri, işveyle devriliş, saçılış, örtünüşleri... - Yahya Kemal Beyatlı
ŞİVE (Kelime Kökeni: Farsça şīve)
-
Söyleyiş özelliği
Bunu Arapça değil, peltek bir Kafkas şivesiyle, Türkçe söyledi. - Refik Halit Karay
- Tarz, tavır, üslup
- Naz, eda
VECT (Kelime Kökeni: Arapça vecd)
-
Sevgi veya heyecandan doğan coşkunluk, kendinden geçme, esrime
Kolektif bir vect, birlikte söylenilen şarkı taslağı, boğazdan gelen bu çığlıklar şiirin ilk nescini teşkil etmektedir. - Asaf Halet Çelebi
Ata Sözleri ve Deyimler
- vecde gelmek
- vecde kapılmak