[isim]

[eskimiş]

• Giysi

  Bütün esvabı bir mintan ve eski bir pantolondan ibaretti. - Yahya Kemal Beyatlı

[isim]

• Hayırlı bir davranış karşısında Tanrı tarafından verileceğine inanılan ödül

  Bunun günahı değil, olsa olsa sevabı vardır. - Haldun Taner

• Tanrı tarafından ödüllendirileceğine inanılan davranış

Ata Sözleri ve Deyimler

• sevaba girmek
• sevap kazanmak (veya işlemek)

[sıfat]

• Doğru

[isim]

• Su buharı gücüyle çalışan gemi

  Vapur saat birde hareket etti. - Adalet Ağaoğlu

[isim]

• Bir soruya, bir isteğe, bir söz, bir davranış veya yazıya verilen karşılık, yanıt

  Çocuklara verecek cevabı her zaman vardı. - Ayla Kutlu

Ata Sözleri ve Deyimler

• cevabı dikmek (veya dayamak veya yapıştırmak)
• cevap vermek

[sıfat]

• İçinde cevap bulunan, yanıtlı

[isim]

[eskimiş]

• Sorgulama

  Hasan bu isticvaba benzeyen laubali tavırlar karşısında birdenbire içine çekildi. - Halide Edip Adıvar

[isim]

• Cevaplamak işi, yanıtlama

[isim]

• Cevaplanmak işi, yanıtlanma

[-i]

• Bir soruya, bir isteğe, bir söz veya yazıya karşılık vermek, yanıtlamak

[isim]

[eskimiş]

• Kapıcı

• Mahalle okullarında hademe

  Bevvap Salim Dayı'nın da namaz kıldığını görmedim. - Memduh Şevket Esendal

[nesnesiz]

• Cevaplama işi yapılmak, yanıtlanmak

[isim]

• Vapur işletme işi

[sıfat]

• Cevabı verilmemiş, karşılıksız, yanıtsız

[zarf]

• Cevabı verilmemiş, karşılıksız, yanıtsız olarak

Ata Sözleri ve Deyimler

• cevapsız bırakmak
• cevapsız kalmak

[isim]

• Koyu gri renk, füme

[sıfat]

• Bu renkte olan

  Fakat bu akşam vapurdumanı gözlüğü altında parlak ve faal duran gözleri sanki biraz gölgelenmiş, daha ziyade koyulaşmıştı. - Ömer Seyfettin

[isim]

• Cevaplandırmak işi, yanıtlandırma