İçinde Uşak Bulunan Kelimeler
İçinde UŞAK olan 21 kelime bulunuyor. İçerisinde UŞAK geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Uşak kelimesinin anlamı nedir? Uşak ile başlayan kelimeler. Uşak ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
13 Harfli Kelimeler
YUMUŞAKLAŞMAK25
12 Harfli Kelimeler
YUMUŞAKLAŞMA24, YUMUŞAKÇALAR23
11 Harfli Kelimeler
KUŞAKLANMAK16
10 Harfli Kelimeler
YUMUŞAKLIK19, DUŞAKLAMAK17, KUŞAKLAMAK15, KUŞAKLANMA15
9 Harfli Kelimeler
YUMUŞAKÇA20, UŞAKKAPAN17, DUŞAKLAMA16, UŞAKLILIK15, KUŞAKLAMA14
8 Harfli Kelimeler
KUŞAKSIZ17
7 Harfli Kelimeler
YUMUŞAK15, KUŞAKLI12, UŞAKLIK12
6 Harfli Kelimeler
UŞAKLI11
5 Harfli Kelimeler
DUŞAK11, KUŞAK9
4 Harfli Kelimeler
UŞAK8
UŞAK
- Çocuk
-
Herhangi bir bölgenin halkından olan erkek
Kim bilir bu Anadolu uşaklarının her birinde ne cevherler vardır. - Cahit Sıtkı Tarancı
-
Erkek hizmetçi
Sağda, duvar kıyısında ahır, arabacı, uşak odaları var. - Yusuf Atılgan
-
Tayfa
Bir haykırma duyuldu. Uşakları koşturdum. Simit attırdım denize ama deniz geri vermedi. - Zeyyat Selimoğlu
Birleşik Kelimeler: uşakkapan, oğul uşak, çadıruşağı, yalı uşağı
- Türkiye'nin Ege Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
KUŞAK
-
Bele sarılan uzun ve enli kumaş
Emin olmak için kuşağından bir ayna çıkarıp camı bile çizdi. - İhsan Oktay Anar
- Sağlamlığını artırmak için bir şeyin çevresine geçirilen ağaçtan veya metalden bağ
- Bir ürünün, bir aygıtın teknolojideki ve bilimdeki gelişmeye göre üretilen yeni biçimleri
-
Yeryüzünde veya herhangi bir gök cisminde belli şartları sağlayan bölge
İklim kuşakları. Zaman kuşakları.
-
Yeryüzünün kutuplar, kutup daireleri ve dönencelerle belirlenen beş bölümünden her biri, küre kuşağı
Isı kuşak.
-
Yaklaşık olarak aynı yıllarda doğmuş, aynı çağın şartlarını, dolayısıyla birbirine benzer sıkıntıları, kaderleri paylaşmış, benzer ödevlerle yükümlü olmuş kişilerin topluluğu
Daha çok yeni kuşak şairlerin ürünlerine yer veriyoruz. - Ahmet Ümit
- Bir küre yüzeyi, paralel iki düzlemle kesildiğinde iki kesitin arasında kalan bölüm
- Henüz birleştirilmemiş ses ve görüntü taşıyan filmler
-
Televizyonda programlar için ayrılmış özel zaman dilimi
Çizgi film kuşağı.
-
Yaklaşık yirmi beş otuz yıllık yaş kümelerini oluşturan bireyler öbeği, göbek, nesil, batın, jenerasyon
Bugünkü kuşak benim kuşağımın bir hikâyesini dinlemelidir. - Falih Rıfkı Atay
Birleşik Kelimeler: kuşak bağlama, ılıman kuşak, ısı kuşak, orta kuşak, sıcak kuşak, şal kuşak, tropikal kuşak, yeşil kuşak, ağız kuşağı, Burçlar Kuşağı, dalga kuşağı, deprem kuşağı, ebekuşağı, ebemkuşağı, gayret kuşağı, gelinkuşağı, gökkuşağı, hacılarkuşağı, küre kuşağı, meryemanakuşağı, orman kuşağı, reklam kuşağı, ses kuşağı, yağmur kuşağı
UŞAKLI
- Uşak ilinden olan kimse
DUŞAK
- Hayvanın iki ayağını iple bağlayarak yapılan köstek
KUŞAKLI
-
Kuşağı olan
Kıpkızıl ve gırtlaktan aşağı kuşaklı gömlek, tuhaf bir kasket ve elde silah! - Aka Gündüz
UŞAKLIK
-
Uşak olma durumu
Uşaklık, ayvazlık istihkakın yokken bu rütbeye gelmişsin. - Namık Kemal
- Birinin, kendi öz saygısı pahasına başkasına yaptığı hizmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- uşaklık etmek
KUŞAKLAMA
- Kuşaklamak işi
- Kuşak biçiminde
KUŞAKLAMAK
- Kuşaklarla sağlamlaştırmak
KUŞAKLANMA
- Kuşaklanmak durumu
UŞAKLILIK
- Uşaklı olma durumu
YUMUŞAK
-
Dokunulduğunda veya üzerine basıldığında çukurlaşan, eski biçimini kaybeden, katı karşıtı
Pamuk yumuşaktır.
-
Kolaylıkla bükülen, buruşmayan, sert karşıtı
Kadife gibi ince ve yumuşak olan bu arakiyeler de çok iyi saklanmıştır. - Asaf Halet Çelebi
-
Dokunulduğunda hoş bir duygu uyandıran
Yerde yumuşak kilimler serili geniş odasına bağdaş kurup yerleşiriz. - Azra Erhat
-
Kolaylıkla işlenebilen
Uzun gagasını yumuşak topraklara sokar, otların kökündeki yaşlığı emerek yaşarmış. - Memduh Şevket Esendal
-
Kolay çiğnenen, kolay kesilen
Yumuşak ekmek.
-
Ilıman (iklim), sert karşıtı
Yumuşak iklim. Yumuşak hava.
- Kaba, hırçın, sert olmayan, kolay yola gelen, uysal
-
Okşayıcı, tatlı, hoş
Gözleri yan aralık, kirpiklerinin arasından bana her zamanki yumuşak, tatlı, sonsuz şefkatiyle bakıyor. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Sessiz, hafif
Onun içinde mutlaka sönüp yanan gizli yumuşak ışıklarla fosforlu bir parıldayış vardır. - Abdülhak Şinasi Hisar
- Ciğerlerden gelen havanın ses yolundaki sivrilmiş ve gerilmiş kapalı bir engele çarpmasıyla oluşan (ünsüz), titreşimli, sürekli, ötümlü, tonlu, sedalı
Birleşik Kelimeler: yumuşak ağızlı, yumuşak başlı, yumuşak buğday, yumuşak damak, yumuşak iniş, yumuşak karın, yumuşak su, yumuşak ünsüz, yumuşak yüzlü, başı yumuşak, yüzü yumuşak
KUŞAKLANMAK
- Kuşaklama işine konu olmak
-
Çepeçevre sarılmak
İstanbul, gecenin karanlığını bir cadde genişliğinde delip geçen bir ışık çemberiyle kuşaklanmıştı. - Falih Rıfkı Atay
DUŞAKLAMA
- Duşaklamak işi
DUŞAKLAMAK
- Hayvanın iki ayağını duşakla bağlamak, kösteklemek
UŞAKKAPAN
- Bebekleri alıp götürdüğü söylenen bir cins akbaba