İçinde Uru Bulunan Kelimeler

İçinde URU olan 303 kelime bulunuyor. İçerisinde URU geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Uru ile başlayan kelimeler. Uru ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

BULUŞTURUVERMEK31, BURUŞTURUVERMEK31, BAŞVURULABİLMEK31, MALUMATFURUŞLUK30, BOZDURULABİLMEK28, BURUŞTURABİLMEK26

14 Harfli Kelimeler

BULUŞTURUVERME30, BURUŞTURUVERME30, BAŞVURULABİLME30, BOZDURULABİLME27, DONDURULMUŞLUK27, BURUŞTURABİLME25, KURUŞLANDIRMAK23, KURUMSALLAŞMAK22, KURUMLAŞTIRMAK22

13 Harfli Kelimeler

BOĞDURUVERMEK34, ESTAĞFURULLAH33, UYUŞTURUCULUK27, BULUŞTURULMAK23, BURUŞTURULMAK23, KANGURUGİLLER23, TURUNCULAŞMAK23, BULUNDURULMAK22, KURUŞLANDIRMA22, KURUMLAŞTIRMA21, KURUMSALLAŞMA21, TURUNCUMTIRAK21, TAHTAKURULARI20

12 Harfli Kelimeler

BOĞDURUVERME33, BURUŞUVERMEK27, MALUMATFURUŞ26, COŞTURUCULUK26, BUHURUMERYEM25, HÜSNÜKURUNTU24, UYDURUKÇULUK24, UÇURUMLAŞMAK23, BURUŞTURULMA22, BURUŞABİLMEK22, BULUŞTURULMA22, TURUNCULAŞMA22, UYUŞTURULMAK22, YAPRAKKURUSU22, BULUNDURULMA21, TURUNÇGİLLER21, ERZURUMLULUK20, OLUŞTURULMAK20, BURULABİLMEK19

11 Harfli Kelimeler

BOĞDURULMAK26, BURUŞUVERME26, BAŞVURULMAK25, BUYURUCULUK23, DUYURUCULUK23, DOYURUCULUK23, DONDURULMUŞ23, SORUŞTURUCU23, VURUŞKANLIK23, BOZDURULMAK22, UÇURUMLAŞMA22, BURUŞABİLME21, UYUŞTURULMA21, COŞTURULMAK21, BURUŞTURMAK20, KURUMSUZLUK20, MÜRURUZAMAN20, BURUKLAŞMAK19, BURDURULMAK19, DURDURULMAK19
Tümünü Gör

10 Harfli Kelimeler

BOĞDURULMA25, BAŞVURULMA24, BURUŞUKSUZ23, UYUŞTURUCU23, BUMBURUŞUK22, BULGURUMSU22, SOĞURULMAK22, BOZDURULMA21, EBEBULGURU21, KEPÇEBURUN21, BOYUNDURUK20, NURUÇEŞMİM20, COŞTURULMA20, BURUŞUKLUK19, BURUŞTURMA19, DUYURUMLUK19, GURULDAMAK19, KURUYASICA19, TURUNCUMSU19, BURUNDURUK18
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

BAŞVURUCU26, CUŞUHURUŞ26, OĞULDURUK22, VURUCULUK22, COŞTURUCU22, GAGABURUN21, HURUFİLİK21, SOĞURULMA21, BURUŞUKÇA20, DONDURUCU20, UYDURUKÇU20, GURURLUCA19, GÜLKURUSU19, HAMURUMSU19, URUGUAYLI19, GURULDAMA18, SUSTURUCU18, USTURUPLU18, DUYURULMA17, DURULAŞMA17
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

DOĞURUCU24, SOĞURUCU23, BOZDURUŞ21, VURUŞMAK20, BUYURUCU19, DUYURUCU19, DOYURUCU19, VURUŞKAN19, DOLDURUŞ18, DURDURUŞ18, VURUNMAK17, VURULMAK17, BURUŞMAK16, GİLABURU16, KURUKAFA16, KURUMSUZ16, KURUTUCU15, KUSTURUŞ15, OTURUŞMA15, UÇURULMA15
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

DOĞURUŞ22, SOĞURUŞ21, BAŞVURU20, HURUFAT19, VURUŞMA19, VURULUŞ19, DUPDURU18, KAVURUŞ18, DOYURUŞ17, HURUŞAN16, VURUNTU16, VURUNMA16, VURULMA16, BURUŞMA15, BURUŞUK15, DUYURUM15, DURUŞMA15, DURUMCA15, KURUYUŞ15, KUDURUŞ15
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

HURU18, VURUCU18, DURUCU14, BUYURU13, DUYURU13, UÇURUM13, KURUCU12, OTURUŞ12, TURU11, OSURUK10, OTURUM10, USKURU10, KURULU9, KURUMA9

5 Harfli Kelimeler

VURUŞ16, GURUP15, HURUÇ14, ŞURUP14, VURUK13, DURUŞ12, GURUR11, SURUÇ11, DURUM10, KURUŞ10, BURUN9, BURUK9, DURUK9, KURUM8, OLURU8, KURUL7, KURUT7

4 Harfli Kelimeler

VURU12, GURU10, URUP10, BURU8, DURU8, KURU6, URUK6

KURU

[sıfat]

  • Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı

    Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı. - Halide Edip Adıvar

  • Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan

    Kuru çöl. Kuru tepeler.

  • Daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil karşıtı

    Evlerin önlerine kuru meşe dallarıyla örtülü çardaklar yapmışlar. - Refik Halit Karay

  • Canlılığını yitirmiş (bitki)

    Çiçek açmaz kuru bir ağaç, ötmeyi unutmuş bir kuş mu oldum? - Halide Edip Adıvar

  • Salgısı olmayan

    Kuru öksürük. Kuru egzama.

  • Döşenmemiş, çıplak

    Salih Reis, dört kuru duvardan ibaret fukara kapısından gördüğü mavi denize baka baka ölmek istiyordu. - Halikarnas Balıkçısı

  • Katıksız, yanında başka şey olmayan (yiyecek)

    Kuru çayla karın doyar mı?

[mecaz]

  • Etkisi ve sonucu olmayan

    Şahsına topluluğun isteğini emanet edenler boş bir riya, kuru bir şeref olsun diye laf etmediler. - Ruşen Eşref Ünaydın

[mecaz]

  • Zayıf, çelimsiz, arık, sıska, kaknem

[mecaz]

  • Heyecanı, tadı olmayan, tekdüze

    Kuru, zevksiz bir hayat.

[mecaz]

  • Akıcı olmayan, duygudan yoksun

    Kuru bir anlatım.

[isim]

  • Kuru fasulye

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kuru başına kalmak
  • kuruda kalmak
  • kuru gayret çarık eskitir
  • kuru hasır (veya kilim) üstünde kalmak
  • kuru laf karın doyurmaz
  • kurunun yanında yaş da yanar
  • kuru tahtada kalmak

Birleşik Kelimeler: kuru boya, kuru çay, kuru çayır, kuru çeşme, kuru dere, kuru duvar, kuru ekmek, kuru erik, kuru fasulye, kuru filtre, kuru gürültü, kuru hava, kuru iftira, kuru incir, kurukafa, kuru kafa, kuru kahve, kuru kalabalık, kuru kayısı, kuru kemik, kuru köfte, kuru kuruya, kuru kuyu, kuru laf, kuru meyve, kuru öksürük, kuru pasta, kuru pil, kuru sebze, kurusıkı, kuru soğan, kuru soğuk, kuru söz, kuru tarım, kuru temizleme, kuru üzüm, kuru yemiş, kuru yemişçi, kuru yük, kuru ziraat, kara kuru, tuzu kuru, karaca kuruca, tahtakuruları, armut kurusu, Beypazarı kurusu, dut kurusu, gülkurusu, gül kurusu, insan kurusu, kayısı kurusu, kız kurusu, piç kurusu, tahtakurusu, üzüm kurusu, yaprakkurusu

URUK

[isim]

[eskimiş]

  • Soy, sülale

KURUL

[isim]

  • Bir işi yapmak, yönetmek veya bir kurum ve kuruluşu temsil etmek için görevlendirilmiş kişilerden oluşmuş topluluk, heyet, konsey, asamble

Birleşik Kelimeler: alt kurul, genel kurul, seçici kurul, üst kurul, yarkurul, Bakanlar Kurulu, balotaj kurulu, denetim kurulu, denetleme kurulu, disiplin kurulu, onur kurulu, sağlık kurulu, sandık kurulu, seçiciler kurulu, soruşturma kurulu, tahkim kurulu, teftiş kurulu, uzlaştırma kurulu, yargıcılar kurulu, yasama kurulu, yazı kurulu, yönetim kurulu, yürütme kurulu

KURUT

[isim]

[halk ağzında]

  • Kurutulmuş süt ürünü

    Yoğurt kurutu. Kaymak kurutu.

KURUM

[isim]

  • Bacalarda biriken kalın is

    Vapur dumanı ve baca kurumuyla kapkara olan saçlarımla yastığı kirletmek istemiyordum. - Halikarnas Balıkçısı

[isim]

[hukuk]

  • Evlilik, aile, ortaklık, mülkiyet gibi köklü bir yapıyı içeren, genellikle devletle ilişkisi olan yapı veya birlik, müessese

    Türk Dil Kurumu.

Birleşik Kelimeler: eğitim kurumu, kamu kurumu

[isim]

  • Kendini büyük ve önemli gösterme davranışı, büyüklenme, gösteriş, azamet, tekebbür

    Hikmet Bey'in kurum ve edası, her zamankinden belki yüz kat üstündü. - Sermet Muhtar Alus

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kurum (veya kurumunu) satmak
  • kurum kurum kurumlanmak (veya kurulmak)

OLURU

[isim]

  • Pazarlıkta olabilecek en düşük fiyat
  • Bir işin yapılabilmesini sağlayacak çıkar yol

BURU

[isim]

[halk ağzında]

  • Sancı, buruntu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • burusu tutmak (veya tutulmak)

DURU

[sıfat]

  • Bulanıklığı olmayan, temiz, berrak
  • Pürüzsüz (ten)

    Bu, duru beyaz tenli ve kıpkızıl dudaklı bir körpe Rus kızıydı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]

  • Arınmış, karışık olmayan (dil, üslup vb.)

    Böyle duru bir mantık karşısında akan sular duruyordu. - Ayşe Kulin

Birleşik Kelimeler: arı duru

KURULU

[sıfat]

  • Kurulmuş olan, yerleşmiş, oturmuş

    Herkes kendini damlara, kurulu cibinliklerin içine atardı. - Burhan Günel

Birleşik Kelimeler: kurulu düzen

KURUMA

[isim]

  • Kurumak işi

    O zaman güneşe bakan bu güzelim çayırlara oturup kurumayı bekliyorduk. - Ayla Kutlu

[kimya]

  • Boyanın çözücüsünün buharlaşması veya bağlayıcısının kimyasal tepkime gibi çeşitli yollarla sert bir film oluşması

BURUN

[isim]

[anatomi]

  • Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı
  • Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü

    Kadıköy vapurunun güvertesinde, paltoma bürünmüş, gidip ta burna oturmuştum. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Kibir, büyüklenme

    Burnundan yanına varılmıyor.

[coğrafya]

  • Karanın, özellikle yüksek ve dağlık kıyılarda, türlü biçimlerde denize uzanmış bölümü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • burnu bile kanamamak
  • burnu büyümek
  • burnu çenesine değmek
  • burnu Kafdağı'na çıkmak (veya varmak)
  • burnu Kafdağı'nda (olmak)
  • burnu kırılmak
  • burnuna girmek
  • burnuna karıncalar dolmak
  • burnuna koymak
  • burnundan (fitil fitil) gelmek
  • burnundan ayrılmamak
  • burnundan düşen bin parça olmak
  • burnundan gelmek
  • burnundan getirmek
  • burnundan kıl aldırmamak
  • burnundan solumak
  • burnundan yakalamak
  • burnunda tütmek
  • burnunu çekmek
  • burnunu kırmak
  • burnunun dibine sokulmak
  • burnunun dikine (veya doğrusuna) gitmek
  • burnunun ucundan ötesini (veya ilerisini) görmemek
  • burnunun ucunu görmemek
  • burnunun yeli harman savurmak
  • burnunun yeli kırılmak
  • burnunu sıksan canı çıkacak
  • burnunu sokmak
  • burnunu sürtmek (veya burnu sürtülmek)
  • burnu sızlamak
  • burnu yere düşse almaz
  • burun bükmek
  • burun kıvırmak
  • burun şişirmek
  • burun yapmak

Birleşik Kelimeler: burun boşlukları, burun buruna, burun deliği, burun direği, burun kanadı, burun otu, burun perdesi, gagaburun, gaga burun, kababurun, karga burun, kepçeburun, kıl burun, pat burun, burnu büyük, burnu havada, danaburnu, itburnu, kargaburnu, kuşburnu, öküzburnu, canı burnunda, çiçeği burnunda, karnı burnunda, öfkesi burnunda

BURUK

[sıfat]

  • Burulmuş olan
  • Tadı kekre olan (meyve)

    Vişne şerbetinin bu buruk tadı gerçek midir? - Attila İlhan

[isim]

  • Uygun olmayan şartlar sonucu dönerek büyüyen ağacın kerestesi

[mecaz]

  • Alınarak küskünlük gösteren, gücenmiş (kimse)

    Rahmi'ye karşı o da ötekiler gibi buruktu. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: buruk buruk

DURUK

[sıfat]

  • Hareketi olmayan, belirli bir süre değişmeyen, statik, dinamik karşıtı
  • Kuvvetlerin dengelenmesiyle ilgili olan
  • Dalgalı akımlı elektrik motor veya üreteçlerinde hareketsiz bölüm, stator

[isim]

[fizik]

  • Hareket etmeyen nesnelerin üzerindeki kuvvet dengeleri ile uğraşan bilim dalı, statik

OSURUK

[isim]

[kaba konuşmada]

  • Yellenme

OTURUM

[isim]

  • Bir meclis veya kurulun çözümlenmesi gereken sorunları görüşüp tartışmak için yaptığı birleşimlerden her biri, celse

    Onun adaylığı konuşulurken kıdemli doçent olarak ben de oturuma katılmıştım. - Haldun Taner

  • Bilimsel toplantıların aynı anda veya art arda gerçekleştirilen bölümlerinden her biri, seksiyon
  • Seans

Birleşik Kelimeler: açık oturum, birleşik oturum, gizli oturum, kapalı oturum