[isim]

• Cam veya seramikten yapılmış, kulplu, büyük bardak

[sıfat]

• Bu bardağın alabileceği miktarda olan

• Altın, gümüş, bronz veya kristalden yapılmış, yarışma ödülü olarak verilen ayaklı kap

  Centilmenlik gösteren örnek sporculara kupalar verecekti. - Haldun Taner

• Yarışma ödülü olarak verilen herhangi bir sanat eseri

• İskambil kâğıtlarının dört grubundan benekleri kırmızı, kalp biçiminde olanı, yürek

[isim]

[eskimiş]

• Kapalı ve yalnız arkada oturulacak yeri olan, genellikle atların çektiği dört tekerlekli araba

  Araba, hususuyla kupa biçimindekiler, evin ve odanın bir divanı gibidir. - Refik Halit Karay

• İki kapılı bir tür spor otomobil

[isim]

[eskimiş]

• Osmanlı Devleti'nde okul kitaplarının genel adı

[isim]

[denizcilik]

• Geminin arkası, kıç

  Öyle bir denizci ki rüzgârı pupasından aldı mı denizatı gibi gidiyor düşmanın üzerine. - Zeyyat Selimoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

• pupa yelken ilerlemek (veya gitmek)

[isim]

[denizcilik]

• Küçük bir gemi gibi kullanılabilen büyük sandal

[isim]

[teknik]

• Bir yay yardımıyla gergin tutulan ve yatağın düzlemine dik olarak yaptığı gidip gelme hareketiyle bir akışkanın geçişini ayarlamaya yarayan kapak, sibop

  Bu devasa kürenin ortasında bir musluk, sağında ve solunda ise iki supap vardı. - İhsan Oktay Anar

[fizik]

• Bir devreye yerleştirildiğinde belirli şartlar altında, akımın yalnız bir yönde geçmesini sağlayan ve böylece dalgalı akımları doğrultmaya yarayan sistem, sibop

[isim]

• Dünya üzerinde yer alan kıtalardan biri

[isim]

• Sup

[sıfat]

• Avrupalılara özgü, Avrupalılara benzer, Avrupalılar gibi

  O yıllara göre hayli Avrupai sayılacak bir yaşam tarzı sergiliyordu. - Ayşe Kulin

[isim]

• Türkkıyması

[isim]

• Avrupa'da yaşayan, Avrupa halkından olan kimse

  Hemen Avrupalı mühendislerden birisini çağırttım. - Nazım Hikmet

[sıfat]

• Avrupa'ya özgü, Avrupa ile ilgili olan

  Tam bir Avrupalı edasıyla yemek yiyor ve çatal bıçağını bir diplomat itinasıyla kullanıyor. - Necip Fazıl Kısakürek

[isim]

• Çağdaş olma, düşünce ve davranışta Batı ölçülerinde bulunma

[isim]

• Avrupalılaşmak durumu

[nesnesiz]

• Avrupalıların düşünce, davranış ve yaşantılarını benimsemek