İçinde Un Bulunan 6 Harfli Kelimeler
İçerisinde UN olan 6 harfli 97 kelime bulunuyor. İçinde UN olan 6 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Un ile başlayan 6 harfli kelimeler. un ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
BOĞUNÇ20,
ALTUNİ (Kelime Kökeni: Türkçe altun + Arapça -ī)
- Altın sarısı
- Bu renkte olan
KANUNİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳānūnī)
- Yasal
- Kanuncu
AKSUNA (Kelime Kökeni: Rumca)
- Basınçlanma
MARUNİ (Kelime Kökeni: Arapça mārūnī)
- Lübnan ve Suriye'de oturan Katolik Süryani topluluğu
- Bu topluluktan olan kimse
ONUNKİ
- Onun olan, onunla ilgili olan
- Üçüncü kişinin karısından veya kocasından söz ederken kullanılan söz
TUTKUN
-
Gönül vermiş, meftun, meclup
Kapıda bekleşen tutkunlarından bir tanesinin arabasına atladığı gibi ortadan kayboluyordu. - Ercüment Ekrem Talu
-
Bir şeye alışmış, bağlanmış, düşkün
Ben yine eskisi gibi tutkunum tiyatroya. - Necati Cumalı
Ata Sözleri ve Deyimler
- tutkun olmak
UNLAMA
- Unlamak işi
BUNLAR
-
Bu zamirinin çokluk biçimi
Bunlar, matbaada basılan ve dağıtımı yapılan dergilerdi artık. - Ayla Kutlu
DERUNİ (Kelime Kökeni: Farsça derūn + Arapça -ī)
-
İçle ilgili, içten
Seven insanda fiziki güzelliklerin deruni taraflarını gören gözler olurmuş. - Sait Faik Abasıyanık
- Özünlü
ISKUNA (Kelime Kökeni: İngilizce schooner)
- Brikten küçük, iki direkli bir tür yelkenli gemi
KUSKUN
-
Hayvanın kuyruğu altından geçirilerek eyere bağlanan kayış
O başta: Kuskunu kopmuş eyerli düldüller / Bu başta: Paldımı düşmüş semerli bülbüller - Mehmet Akif Ersoy
Birleşik Kelimeler: kuskunu düşük
KUNDAK
-
Yeni doğmuş çocuğu ilk aylarda sıkıca sarıp sarmalamaya yarayan geniş bez
Kendisine uzattıkları ince ve beyaz bir kundağa sarılmış kızına baktı. - Ömer Seyfettin
-
Bu bezle sarılmış bebek
Dikmen Yıldızı kundağı kucaklayarak ağır, sarsıntılı adımlarla savcının arkasından yürüdü. - Aka Gündüz
-
Saçları yemeninin içine alıp bağlama
Baş kundağı.
-
Korunmak için sıkı sıkıya sarılmış şey
Dutların tomurcukları büyümüş, yaprakları burunlarını kundaklarından çıkarmışlardı. - S. F. Abasıyanık
-
Yangın çıkarmak için bir yere konulan tutuşmuş yağlı bez parçası vb.
Ben şamdanımla evveli kapının önüne yığılan şeyleri, sonra cibinliği, perdeleri, bütün duvarları çeviren kundakları tutuşturacağım. - Halit Ziya Uşaklıgil
-
Tüfek gibi bazı ateşli silahlarda bunları çeşitli yönlere çevirmeye yarayan, namlunun altında bulunan ağaç veya metal bölüm
Amcası Mustafa geldi eve, ona bir kundağı sedefli tüfek getirdi. - Yaşar Kemal
- Arabalarda dingil yatağı
- Ara bozma, fitne, fesat
Ata Sözleri ve Deyimler
- kundak sokmak (veya koymak)
Birleşik Kelimeler: çatal kundak
MESKÛN (Kelime Kökeni: Arapça meskūn)
-
İnsan oturan, şeneltilmiş (yer)
Kürekleri var gücüyle çekerek meskûn adanın kömür iskelesine yanaştı. - Sait Faik Abasıyanık
- Yurt edinilmiş (yer)
Ata Sözleri ve Deyimler
- meskûn kılmak
Birleşik Kelimeler: meskûn mahal
MEMNUN (Kelime Kökeni: Arapça memnūn)
-
Herhangi bir olaydan veya durumdan ötürü sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
Ben yine memnunum senden evladım / Sana ben bu bapta kusur bulmadım - Enis Behiç Koryürek
-
Herhangi bir olaydan veya durumdan ötürü sevinç duyarak, kıvançlı, mutlu olarak
Halk, oyunun bittiğini anlayarak memnun, sessizce tiyatroyu boşalttılar. - Memduh Şevket Esendal
Ata Sözleri ve Deyimler
- memnun etmek
- memnun olmak
NUMUNE (Kelime Kökeni: Farsça numūne)
-
Örnek
Ahlak bozukluğu adına ne kadar rezillik varsa her biri için orada numuneler bulunabilir. - Ahmet Rasim
- sıfat Göstermelik