İçinde Ulaş Bulunan Kelimeler

İçinde ULAŞ olan 92 kelime bulunuyor. İçerisinde ULAŞ geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ulaş kelimesinin anlamı nedir? Ulaş ile başlayan kelimeler. Ulaş ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

DOĞULULAŞTIRMAK₃₂,

Ad

BULAŞTIRIVERMEK₃₀, GECEKONDULAŞMAK₃₀, BULAŞTIRABİLMEK₂₅, KAMULAŞTIRILMAK₂₃

14 Harfli Kelimeler

DOĞULULAŞTIRMA₃₁, BULAŞTIRIVERME₂₉, GECEKONDULAŞMA₂₉, BULAŞTIRABİLME₂₄, MEŞRULAŞTIRMAK₂₄, KAMULAŞTIRILMA₂₂

13 Harfli Kelimeler

BUĞULAŞTIRICI₃₃, BUĞULAŞTIRMAK₂₉, ÇOCUKSULAŞMAK₂₇, RANDEVULAŞMAK₂₆, UYDULAŞTIRMAK₂₄, MEŞRULAŞTIRMA₂₃, TURUNCULAŞMAK₂₃, BULAŞTIRILMAK₂₂, KOYULAŞTIRMAK₂₂, TABULAŞTIRMAK₂₁, KAMULAŞTIRMAK₂₀

12 Harfli Kelimeler

BUĞULAŞTIRMA₂₈, DOĞULULAŞMAK₂₈, BULAŞIVERMEK₂₆, ÇOCUKSULAŞMA₂₆, RANDEVULAŞMA₂₅, BULAŞIKÇILIK₂₄, UYDULAŞTIRMA₂₃, TURUNCULAŞMA₂₂, TUTUCULAŞMAK₂₂, BULAŞTIRILMA₂₁, BULAŞABİLMEK₂₁, KOYULAŞTIRMA₂₁, TABULAŞTIRMA₂₀, KAMULAŞTIRMA₁₉

11 Harfli Kelimeler

DOĞULULAŞMA₂₇, BULAŞIVERME₂₅, BULAŞICILIK₂₃, BULAŞIKHANE₂₂, TUTUCULAŞMA₂₁, BULAŞABİLME₂₀, MEŞRULAŞMAK₂₀, TURŞULAŞMAK₂₀, BULAŞTIRMAK₁₉, BULAŞKANLIK₁₈, TUTKULAŞMAK₁₇, TORTULAŞMAK₁₇

10 Harfli Kelimeler

BUĞULAŞMAK₂₅, BOZULAŞMAK₂₁, UYDULAŞMAK₂₀, KUZULAŞMAK₁₉, MEŞRULAŞMA₁₉, TURŞULAŞMA₁₉, BULAŞTIRMA₁₈, BULAŞILMAK₁₈, BULAŞIKLIK₁₈, DURULAŞMAK₁₈, KOYULAŞMAK₁₈, SULULAŞMAK₁₇, TABULAŞMAK₁₇, KURULAŞMAK₁₆, TONLULAŞMA₁₆, TUTKULAŞMA₁₆, TORTULAŞMA₁₆, ULAŞTIRMAK₁₆

9 Harfli Kelimeler

BUĞULAŞMA₂₄, BULAŞIKÇI₂₀, BOZULAŞMA₂₀, UYDULAŞMA₁₉, KUZULAŞMA₁₈, BULAŞILMA₁₇, DURULAŞMA₁₇, KOYULAŞMA₁₇, SULULAŞMA₁₆, TABULAŞMA₁₆,

KURULAŞMA₁₅, ULAŞILMAK₁₅, ULULAŞMAK₁₅, ULAŞTIRMA₁₅

8 Harfli Kelimeler

BULAŞICI₁₉, BULAŞMAK₁₅, BULAŞKAN₁₄, ULULAŞMA₁₄, ULAŞILMA₁₄

7 Harfli Kelimeler

BULAŞIK₁₄, BULAŞMA₁₄, ULAŞMAK₁₂

6 Harfli Kelimeler

ULAŞIM₁₂, ULAŞMA₁₁

5 Harfli Kelimeler

GULAŞ₁₃

4 Harfli Kelimeler

ULAŞ₈

ULAŞ

[isim]

Sivas iline bağlı ilçelerden biri

ULAŞMA

[isim]

Ulaşmak işi
On yedinci yüzyıldan beri Batı Yeni Çağa ulaşma yolundadır. - Falih Rıfkı Atay

ULAŞMAK

[-e]

Varmak, gelmek
Doğudan batıya kadar ulaşmış bir zafer bestesi dinliyorum. - Refik Halit Karay

Elde etmek, erişmek

Yetişmek

Birbirine katılmak, dökülmek
Nehirler denizlere ulaşıyor.

ULAŞIM

[isim]

Ulaşma işi

Köyler, şehirler, ülkeler arasında bir yerden bir yere gidiş geliş, münakale, muvasala, temas
Ulaşım için köprüye aktarılması gereken paralar yola yönlendirilmişti. - Ayşe Kulin

Bir şeyi bir yerden başka bir yere aktarma

Birleşik Kelimeler: deniz yolu ulaşımı, hava ulaşımı, hava yolu ulaşımı

GULAŞ (Kelime Kökeni: Macarca gulyás)

[isim]

Etli, salçalı bir Macar yemeği

BULAŞKAN

[sıfat]

Bulaştığı yerden kolay temizlenemeyen, yapışkan

[mecaz]

Sataşma, kavga etme alışkanlığı olan

ULULAŞMA

[isim]

Ululaşmak işi

ULAŞILMA

[isim]

Ulaşılmak işi

BULAŞIK

[isim]

Yiyecek veya içecekle kirletilmiş mutfak eşyası veya kap kacak
Gemide bulaşık yıkamak kolay iş değildi. - Azra Erhat

[mecaz]

İz, etki, kalıntı
Daha balayının bulaşığı geçmedi. - Burhan Felek

[sıfat]

Kirli
Bulaşık kap.

[sıfat]

Düzensiz, karışık
Bu karmakarışık ve bulaşık âlemi kendi hâline bırakırdı. - Abdülhak Şinasi Hisar

[sıfat]

[mecaz]

Yapışkan, sulu
Böyle bir sivri akıllı, bulaşık biri çıkar ortaya, dirliği düzeni berbat eder. - Kerim Korcan

Birleşik Kelimeler: bulaşık adam, bulaşık bezi, bulaşık deniz, bulaşık deterjanı, bulaşık eldiveni, bulaşık gemi, bulaşıkhane, bulaşık iş, bulaşık makinesi, bulaşık suyu, bulaşık tozu

BULAŞMA

[isim]

Bulaşmak işi

KURULAŞMA

[isim]

Kurulaşmak işi
İşsiz bir ortamı sanatçılar da yadırgıyor, bu kurulaşmadan, yüzeyleşmeden onlar da yakınıyor. - Haldun Taner

ULAŞILMAK

[nesnesiz]

Ulaşma işi yapılmak
Bu dönemde artık tiyatroda arama ve denemeden, yaratma ve kendini bulma aşamasına ulaşılmıştır. - Metin And

ULULAŞMAK

[nesnesiz]

Ulu duruma gelmek

ULAŞTIRMA

[isim]

Ulaştırmak işi

İnsanların, malların, haberlerin ulaşmasını sağlayan işlerin ve araçların tümü, münakalat
Ulaştırma Bakanlığı.

[askerlik]

Orduda malzeme ve personel taşıma işlerini sağlayan sınıf

BULAŞMAK

[nesnesiz]

Bir nesne, üzerine sürülen bir şey yüzünden kirlenmek
Tabak bulaştı.

[-e]

İstenilmeyen bir madde bir şeye sürülmek
Yüzüne gözüne yer yer kepek bulaşmıştı. - Sait Faik Abasıyanık

[-e]

Hastalık geçmek, sirayet etmek
Çocuğa suçiçeği bulaşmış.

[-e]

Çatmak, sataşmak, tedirgin etmek
Atiye'nin ters ters yüzüne bakmasına aldırmadan yerde bir dirseğinin üstüne uzanmış keyifle yatan Seyit'e bulaştı. - Lâtife Tekin

[-e]

İstemeden veya rastlantı sonucu bir işe karışmak
Seninle hiç alakası olmayan bu işe bulaşmak istemiyorsun. - Ahmet Ümit