İçinde Uf Bulunan Kelimeler
İçinde UF olan 104 kelime bulunuyor. İçerisinde UF geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Uf kelimesinin anlamı nedir? Uf ile başlayan kelimeler. Uf ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
15 Harfli Kelimeler
UFUNETLENDİRMEK26
14 Harfli Kelimeler
UFUNETLENDİRME25
13 Harfli Kelimeler
PANTUFLACILIK29, TASARRUFÇULUK26
12 Harfli Kelimeler
UFUNETLENMEK21
11 Harfli Kelimeler
VUKUFSUZLUK31, AMUDUFIKARİ23, LÜTUFKARLIK21, LÜTUFKARANE20, UFUNETLENME20
10 Harfli Kelimeler
HÜSNÜYUSUF30, MEVKUFİYET26, PANTUFLACI25, YUFKACILIK24, TASARRUFÇU22, TUFANBEYLİ21, TUFEYLİLİK19, TASARRUFLU19
9 Harfli Kelimeler
TASAVVUFİ29, EHLİVUKUF27, SUFLÖRLÜK25, UFALAYICI23, HURUFİLİK21, UFUNETSİZ21, MARUFİYET19, UFALANMAK17
8 Harfli Kelimeler
TASAVVUF28, VUKUFSUZ27, KAMUFLAJ25, YUSUFÇUK23, MEVKUFEN22, MELFUFEN22, TEVAKKUF21,
Tümünü Gör
7 Harfli Kelimeler
VUKUFLU22, UFUKSUZ20, YUFKACI20, HURUFAT19, PUFLAMA19, ULUFECİ18, TUFEYLİ16, KAMUFLE15, UFLAMAK15, UFALTMA15, UFALMAK15, UFALAMA15, UFAKLIK15
6 Harfli Kelimeler
SUFLÖZ23, MEVSUF21, MEVKUF20, MELFUF20, SUFLÖR20, HURUFİ18, GUFRAN17, MAZRUF17, UFACIK17, UFAKÇA16, MUFLON15, MASRUF15, UFUKLU15, UFUNET14,
5 Harfli Kelimeler
VUKUF19, ZÜYUF19, HUSUF18, CÜRUF17, PUFLA16, KÜSUF15, LÜTUF14, YUFKA14, MUFLA13, MARUF13, MATUF13, SUFLE13, ULUFE13, RUFAİ12, TUFAN12
4 Harfli Kelimeler
ŞUFA14, SUFİ12, UFUK12, UFUL12, KUFİ11, UFAK11, UFKİ11
3 Harfli Kelimeler
PUF14, YUF12, RUF10
2 Harfli Kelimeler
UF9
UF (Kelime Kökeni: ünl.)
-
Acı, sızı duyulduğunda veya sıkıntılı bir durumda söylenen bir söz
Uf, parmağım yandı!
Ata Sözleri ve Deyimler
- uf olmak
RUF (Kelime Kökeni: İngilizce roof)
- Binaların en üst katında bulunan, açık veya kapalı eğlence yeri
KÛFİ (Kelime Kökeni: Arapça kūfī)
-
Arap yazısının düz ve köşeli çizgilerle yazılan eski bir biçimi
Kendi ismi akik üzerine kûfi bir yazıyla hakkedilmiş kıymetli bir yüzük taşırdı. - Abdülhak Şinasi Hisar
UFAK
-
Boyutları normalden küçük
Ufak ev.
-
Yaşça daha küçük olan
Bir sabah ufak, sarışın, ela gözlü bir kız karşıma geldi. - Necip Fazıl Kısakürek
-
Makam, derece bakımından geri olan
Ufak bir memuriyet de olsa olurdu. - Orhan Kemal
-
Kısa bir süre
Ufak bir istirahatten sonra oyuncular birinci muvaffakiyetin tesiri ile ikinci bir raksa başladılar. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
-
Önemsiz, çok az
Ufak bir ameliyatla yüzük kesilip alındı. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- ufak at da civcivler yesin
Birleşik Kelimeler: ufak çapta, ufak para, ufak tefek, ufak ufak, ufaktan ufağa, ufaktan ufaktan, ekmek ufağı
UFKİ (Kelime Kökeni: Arapça ufḳī)
-
Yatay
Tezini, ufki ve genişliğine değil, bir burgunun açtığı delik gibi derinlemesine almıştır. - Nazım Hikmet
RUFAİ (Kelime Kökeni: Arapça rifāʿī)
- Rufailik tarikatından olan kimse
Ata Sözleri ve Deyimler
- Rufailere karışmak
- Rufailer karışır
TUFAN (Kelime Kökeni: Arapça ṭūfān)
- Nuh Peygamber zamanında yağan ve bütün dünyayı su altında bırakan şiddetli yağmur
- Şiddetli yağmur
-
Çok yoğun veya şiddetli şey
Bu heyecan tufanı içinde hiçbir muayyen şekli göremiyordu. - Ömer Seyfettin
Birleşik Kelimeler: kahkaha tufanı
SUFİ (Kelime Kökeni: Arapça ṣūfī)
- Mutasavvıf
UFUK (Kelime Kökeni: Arapça ufḳ)
-
Düz arazide veya açık denizde gökle yerin birleşir gibi göründüğü yer, çevren
Geniş çöl ufukları arasında çadırlarımızı kurduk. - Falih Rıfkı Atay
- Çekülün gösterdiği dikey çizgi ile gözlemci üzerinden geçen düzlem, göz erimi
-
Anlayış, kavrayış, görüş, düşünce gücü, ihata
Bu dar zihinlerde, ufku genişlememiş dimağlarda, zaruri olarak faziletler de dardı. - Ömer Seyfettin
- Çevre, dolay
Ata Sözleri ve Deyimler
- ufku daralmak
- ufkunu genişletmek
Birleşik Kelimeler: ufuk çizgisi, ufku dar, ufku geniş
UFUL (Kelime Kökeni: Arapça ufūl)
- Yıldızın batması
- Ölme
YUF
- Kınama, üzüntü, nefret bildiren bir söz
Birleşik Kelimeler: yuf borusu
UFARAK
-
Biraz ufak
Kara ve pos bıyıklar bu kuru ve ufarak yüzü karanlıklar içinde bırakıyordu. - Peyami Safa
MUFLA (Kelime Kökeni: Fransızca moufle)
- Cisimleri, aleve değdirmeden ateşin etkisine uğratmak için kullanılan büyük toprak kap
- Porselen fırını
MARUF (Kelime Kökeni: Arapça maʿrūf)
-
Herkesçe bilinen, tanınan, belli, sanlı
Ben onların bu ayıplarını yüzlerine vurmakla marufum. - Necip Fazıl Kısakürek
- Dinî bakımdan uygun görülen, beğenilen, buyrulan
MATUF (Kelime Kökeni: Arapça maʿṭūf)
- Bir yöne eğilmiş
- Yöneltilmiş
Ata Sözleri ve Deyimler
- matuf olmak