İçinde Uda Bulunan Kelimeler

İçinde UDA olan 60 kelime bulunuyor. İçerisinde UDA geçen kelimeler ve kelime anlamları.

15 Harfli Kelimeler

BUDALALAŞTIRMAK25

14 Harfli Kelimeler

BUDALALAŞTIRMA24

13 Harfli Kelimeler

DUDAKSILLAŞMA24

12 Harfli Kelimeler

DİLBERDUDAĞI29, BUDAYIVERMEK27, BUDALACASINA22, BUDAYABİLMEK22, BUDALALAŞMAK21, BUDANABİLMEK20, BUDATABİLMEK20

11 Harfli Kelimeler

DUDAKDEĞMEZ29, DUYGUDAŞLIK27, BUDAYIVERME26, HUDAYİNABİT22, BUDAYABİLME21, BUDALALAŞMA20, BUDATABİLME19, BUDANABİLME19, BUDAKLANMAK17

10 Harfli Kelimeler

BALDUDAKLI18, DIRAMUDANA17, BUDAKLANMA16

9 Harfli Kelimeler

UĞURLUDAĞ28, BUDAPEŞTE21, BUDALALIK15, KIRKBUDAK15

8 Harfli Kelimeler

DUYGUDAŞ23, DOĞRUDAN21, MEVCUDAT21, BUDAKSIZ18, DİŞBUDAK18, DUDAKSIZ18, BERHUDAR17, BUDALACA16, BALDUDAK15, DUDAKSIL15, BUDANMAK14, BUDATMAK14, MUDAREBE14, MESUDANE13

7 Harfli Kelimeler

BUDAYIŞ18, ÜÇBUDAK17, BUDANIŞ16, BUDATMA13, BUDAKLI13, BUDAMAK13, BUDANMA13, BERMUDA13, DUDAKLI13, KUYUDAT13, MUDANYA13, SUDANLI12

6 Harfli Kelimeler

BUDAMA12, BUDALA11

5 Harfli Kelimeler

CUDAM12, BUDAK10, DUDAK10, KUDAS9, SUDAN9, SUDAK9

KUDAS (Kelime Kökeni: Arapça ḳudās)

[isim]

[din bilgisi]

  • Hz. İsa'nın havarileriyle birlikte yediği son yemeği anmak için, Hristiyanların kilisede bir kap içinde ekmek ve şarabı kutsayarak yaptıkları tören, liturya

SUDAN

[sıfat]

  • Baştan savma, inandırıcı olmaktan uzak olan

    Teklif olunan antlaşma tadilleri pek sudan şeylerdi. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: sudan bahane, sudan cevap, sudan sebep, havadan sudan

SUDAK

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Levrekgillerden, tatlı sularda yaşayan, eti beyaz ve lezzetli bir balık (Lucioperca fluviatilis)

BUDAK

[isim]

[bitki bilimi]

  • Ağacın dal olacak sürgünü
  • Dalın gövde içindeki başlangıç yeri olan ve tahtalarda görülen yuvarlak koyuca renkte sert bölüm

Birleşik Kelimeler: budak deliği, budak özü, çıkar budak, dişbudak, kırkbudak, üçbudak

DUDAK

[isim]

  • Ağzın, dişleri örten ve dışarıya doğru az veya çok kıvrılan üst ve alt kenarlarından her biri

    Birdenbire kavalı dudaklarına götürdü ve üfürmeye başladı. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]

  • Ağız

    Eve dudağınızda bir şarkı ile dönüyorsunuz. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dudağını (veya dudaklarını) ısırmak
  • dudağının ucuna gelmek
  • dudak (veya dudağını) bükmek
  • dudak (veya dudağını) büzmek
  • dudak dudağa gelmek (veya kalmak)
  • dudak ısırmak
  • dudak payı bırakmak
  • dudak sarkıtmak
  • dudak ucuyla söylemek

Birleşik Kelimeler: dudak benzeşmesi, dudak boyası, dudak çukuru, dudakdeğmez, dudak eşlemesi, dudak kalemi, dudak tiryakisi, dudak ünsüzü, dudak yarığı, alt dudak, bal dudak, diş-dudak ünsüzü, diş eti-dudak ünsüzü, tavşan dudak, üst dudak, yarık dudak, dilberdudağı

BUDALA (Kelime Kökeni: Arapça budalā)

[sıfat]

  • Zekâca geri olan (kimse), alık

    Biz ondan yaşlı üç akıllı bu budalaya inandık. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Ahmak, bön

    Kendisi için bu budalaların arasında bir dakika geçirmek artık bir asır kaybetmeye müsaviydi. - Ömer Seyfettin

[mecaz]

  • Bir şeye aşırı düşkün

    Kibarlık budalası.

Birleşik Kelimeler: ayran budalası, kibarlık budalası

SUDANLI

[isim]

  • Sudan halkından veya bu halkın soyundan olan kimse

BUDAMA

[isim]

  • Budamak işi

    Ham ağaçları evcile çeviririm, aşı yapmayı bilirim, budamayı bilirim. - Nezihe Araz

CUDAM

[isim]

[halk ağzında]

  • Beceriksiz, güçsüz, görgüsüz kimse

    Adam değil, cudam!

MESUDANE (Kelime Kökeni: Arapça mesʿūd + Farsça -āne)

[zarf]

[eskimiş]

  • Mesutça

    Mesudane bir hayat geçireceğimizi, annemin bizi yakında cennette beklediğini söylüyorlardı. - Yahya Kemal Beyatlı

BUDATMA

[isim]

  • Budatmak işi

BUDAKLI

[sıfat]

  • Budağı olan

    Başmubassır, budaklı kızılcık dalına meraklı idi. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: dallı budaklı

BUDAMAK

[-i]

  • Daha çok ürün almak veya düzgün bir biçim vermek amacıyla ağaç, asma vb.nin dallarını kesmek, kısaltmak

[mecaz]

  • Bir şeyi eksiltmek, azaltmak

    Aylıkları budamak.

  • Yeni filiz sürmesi için bir bitkinin dallarını kesmek

[spor]

  • Güreşte rakibinin ayaklarını bir ayak oyunu veya vuruşu ile yerden kesmek

BUDANMA

[isim]

  • Budanmak işi

BERMUDA (Kelime Kökeni: Fransızca bermuda)

[isim]

  • Dizlere kadar inen dar ve kısa pantolon