[isim]

• İnsan ve hayvan derisi üzerinde bulunan ince, kısa, yumuşak ve sık uzantılar

  İnce güzel kaşlarının ortasında iki tüyü her zamanki gibi tersine dönmüş. - Halide Edip Adıvar

• Kuşların gövdesini örten ince ve tel gibi uzantıların her biri veya tamamı

• Bazı bitki ve meyvelerle bazı dokumalar üzerinde görülen ince, kısa, yumuşak ve sık uzantılar

Ata Sözleri ve Deyimler

• tüy atmak
• tüy dikmek
• tüy düzmek
• tüy gibi
• tüyleri diken diken olmak
• tüylerini diken diken etmek
• tüyleri ürpermek
• tüyüne dokunmamak

[isim]

• Herhangi bir konuda verilen gizli bilgi

• Sınavda başkasından yardım görme veya bir kaynaktan yararlanma, kopya

[spor]

• Yarış öncesinde belirlenen veya tahmin edilen yarışmacı hakkında verilen gizli bilgi

Ata Sözleri ve Deyimler

• tüyo vermek

[isim]

• Tüymek işi

[nesnesiz]

[argo]

• Kaçmak

  Bir bahane icadıyla şuradan beş on gün için tüyemez miyiz? - Ercüment Ekrem Talu

[sıfat]

• Tüyü olan

[isim]

• Uzun tüyleri olan kilim

[isim]

• Tüylenmek işi

[nesnesiz]

• Tüy çıkmak, üzerinde tüyler oluşmak

[teklifsiz konuşmada]

• Para sahibi olmak

[sıfat]

• Tüyü olmayan

  Tüysüz kollarında bir adale hareketi görülüyordu. - Sait Faik Abasıyanık

• Henüz bıyığı, sakalı çıkmamış

[mecaz]

• Acemi

[isim]

• Tüydürmek işi

[isim]

• Tüylendirmek işi

[-i]

[argo]

• Çalmak, aşırmak

• Uzaklaştırmak

[-i]

• Tüylenmesine yol açmak

[isim]

• Deve tüyü rengi, açık kahverengi

[sıfat]

• Bu renkte olan

  Sırtına yeni aldığı devetüyü uzun ropdöşambırını geçirdi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu