İçinde Türe Bulunan Kelimeler

İçinde TÜRE olan 22 kelime bulunuyor. İçerisinde TÜRE geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Türe kelimesinin anlamı nedir? Türe ile başlayan kelimeler. Türe ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

BÖLÜŞTÜREBİLMEK33, BÜZÜŞTÜREBİLMEK32

14 Harfli Kelimeler

BÖLÜŞTÜREBİLME32, BÜZÜŞTÜREBİLME31

13 Harfli Kelimeler

SOSYOKÜLTÜREL23, BÜKTÜREBİLMEK22

12 Harfli Kelimeler

BÜKTÜREBİLME21

10 Harfli Kelimeler

STRÜKTÜREL15

9 Harfli Kelimeler

PREMATÜRE16

8 Harfli Kelimeler

TÜRETİCİ13, KÜLTÜREL12, TÜRETMEK11

7 Harfli Kelimeler

TÜREYİŞ14, TÜRETME10, TÜREMEK10, NATÜREL9, TÜRENTİ9

6 Harfli Kelimeler

TÜRE10, TÜREME9

5 Harfli Kelimeler

TÜREV13, TÜREL7

4 Harfli Kelimeler

TÜRE6

TÜRE

[isim]

  • Adalet

TÜREL

[sıfat]

  • Adalet ile ilgili olan

NATÜREL (Kelime Kökeni: Fransızca naturel)

[sıfat]

  • Doğal

    Natürel renk.

TÜRENTİ

[isim]

[dil bilgisi]

  • Söz türetmecilik, neolojizm

TÜREME

[isim]

  • Türemek işi

[dil bilgisi]

  • Aynı kökten çıkma, iştikak

Birleşik Kelimeler: türeme ünlü, türeme ünsüz, addan türeme ad, addan türeme eylem, eylemden türeme ad, eylemden türeme eylem, fiilden türeme fiil, fiilden türeme isim, iç türeme, isimden türeme fiil, isimden türeme isim, ses türemesi, ünlü türemesi, ünsüz türemesi

TÜRETME

[isim]

  • Türetmek işi

[dil bilgisi]

  • Ad ve fiillerin kök veya gövdelerine yapım eki getirilerek kelime kurma, iştikak: Göz-lük-çü, söyle-n-ti, sev-gi gibi
  • Bilinen bazı şeylerden yararlanarak düşünce gücüyle yeni bir şey bulma, ihtira

Birleşik Kelimeler: türetme eki

TÜREMEK

[nesnesiz]

  • Oluşmak, ortaya çıkmak, meydana çıkmak

    Halide Hanım'ın hikâyesinden sonra türeyen bugünkü Turan lokantaları, Turan berberleri, Turan ocakları bütün payitahtı sarmış. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Parçalanıp çoğalmak, üremek
  • Çoğalmak

    Uzun zamandır ıssız, bakımsız kaldığı için o gümrah yeşillikler bölgesinde yılanlar türediği biliniyordu. - Ruşen Eşref Ünaydın

[dil bilgisi]

  • Bir kökten çıkmak

TÜREDİ

[sıfat]

  • Kendisinden umulmayan bir biçimde sivrilmiş ve hakkı olmayan bir duruma gelmiş (kimse), yerden bitme, zıpçıktı

    Görgülü rolüne çıkmış zekâsız bir türediye benzeyecek. - Refik Halit Karay

  • Nereden geldiği, nasıl ortaya çıktığı belirsiz, gerçek bir değeri olmayan

    Hatta türedi ortaklar da çıkacak, veraset bile düzülecek, soy sop iddialarına girilecekti. - Tarık Buğra

TÜRETMEK

[-i]

  • Oluşturmak, ortaya çıkarmak, yaratmak, meydana çıkarmak

KÜLTÜREL (Kelime Kökeni: Fransızca culturel)

[sıfat]

  • Kültüre ilişkin, kültürle ilgili

    Magazin yazarları, kültürel yaşamımıza el koydular. - Adalet Ağaoğlu

Birleşik Kelimeler: kültürel antropoloji

T

[kimya]

  • Trityum elementinin simgesi

TÜREV

[isim]

  • Türemiş veya üretilmiş şey

[dil bilgisi]

  • Yapım ekiyle kurulmuş kelime, müştak: Sev-gi, sev-in-mek, göz-lük gibi

[kimya]

  • Bir madde üzerinde yapılan kimyasal işlemler sonucu elde edilen bir başka madde

[matematik]

  • Değişken artması sıfıra giderken, fonksiyonun artmasının değişken artmasına oranının limiti

TÜREYİŞ

[isim]

  • Türeme işi

STRÜKTÜREL (Kelime Kökeni: Fransızca structural)

[sıfat]

  • Yapısal

PREMATÜRE (Kelime Kökeni: Fransızca prématuré)

[sıfat]

[tıp]

  • Erkendoğan, günsüz