İçinde Tun Bulunan Kelimeler
İçinde TUN olan 38 kelime bulunuyor. İçerisinde TUN geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Tun kelimesinin anlamı nedir? Tun ile başlayan kelimeler. Tun ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
13 Harfli Kelimeler
TUNÇLAŞTIRMAK22
12 Harfli Kelimeler
TUNÇLAŞTIRMA21, TUNCELİLİLİK16
11 Harfli Kelimeler
EFLATUNUMSU22
10 Harfli Kelimeler
MEFTUNİYET20, TUNÇLAŞMAK18, ALTUNHİSAR16
9 Harfli Kelimeler
MEFTUNLUK18, TUNÇLAŞMA17, TUNÇLAMAK14, TUNCELİLİ13
8 Harfli Kelimeler
TUNGUZCA20, SÜTUNCUK16, EFLATUNİ15, TAVATTUN15, TUNGSTEN14, TUNÇLAMA13, TUTUNMAK11
7 Harfli Kelimeler
ŞANTUNG15, EFLATUN14, PETUNYA14, TUTUNUŞ13, ZEYTUNİ13, TUNUSLU11, TUNCELİ11, TUTUNMA10, TANTUNİ8
6 Harfli Kelimeler
TUNGUZ15, MEFTUN14, USTUNÇ12, TUNDRA9, ALTUNİ7
5 Harfli Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
TUNÇ8
3 Harfli Kelimeler
TUN4
TUN (Kelime Kökeni: Farsça tūn)
- Gizli yer, köşe bucak
Ata Sözleri ve Deyimler
- tundan tuna atmak
Birleşik Kelimeler: tun tun
TUNİK (Kelime Kökeni: Fransızca tunique)
- Pantolon veya etek üzerine giyilen, dizlere kadar inen üst giysisi
ALTUNİ (Kelime Kökeni: Türkçe altun + Arapça -ī)
- Altın sarısı
- Bu renkte olan
TANTUNİ
- Kuşbaşından daha küçük et parçalarının soğan, biber, maydanoz, domates vb. ile bir sac üzerinde pişirilmesi sonunda hazırlanan kebap türü
TUNÇ
- Koyu kızıl renkte olan, bakır, çinko ve kalay alaşımı, bronz
- Bu alaşımdan yapılan
Birleşik Kelimeler: tunç bilekli, tunç kafiye
TUNDRA (Kelime Kökeni: Fransızca toundra)
- Kutuplara yakın bölgelerin bitki örtüsü
- Bu bitkilerle kaplı geniş alan, kutup bozkırı
Birleşik Kelimeler: tundra iklimi
SÜTUN (Kelime Kökeni: Farsça sutūn)
-
Herhangi bir maddeden yapılan, zaman zaman üstünde çıkıntılı bir bölüm olan, genellikle bir altlığa, bazen doğrudan doğruya yere dayalı silindir biçiminde düşey destek, kolon
Terasın mermer sütunlarından birine dayanmış, sessiz sedasız bana baktığını görüyorum. - Reşat Nuri Güntekin
-
Gazete, dergi, kitap vb. yazılı şeylerde, sayfanın yukarıdan aşağıya doğru ayrılmış olduğu dar bölümlerden her biri, kolon
Böyle misaller sayıp dökmek gerekse satırlar değil, sütunlar dolar. - Ruşen Eşref Ünaydın
-
Alt alta sıralanmış şeyler dizisi
Rakam sütunu.
-
Oldukça yükseğe çıkan ve silindire benzeyen şey
Alev sütunu. Su sütunu.
- Bir tablo veya grafikte düşey durumdaki yüzey
Ata Sözleri ve Deyimler
- sütun gibi
- sütununu açmak
TUTUNMA
- Tutunmak işi
HATUN
-
Kadın
Birdenbire uzun boylu, diri memeli bir hatun askerin önüne çıktı. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bayan, hanım
Emine Hatun.
-
Eş, zevce
Bizim hatun bir manifatura mağazasında tezgâhtardı. - Nazım Hikmet
-
Yüksek makamdaki kadınlara ve hakan eşlerine verilen unvan
Bağdat Hatun.
Birleşik Kelimeler: hatun kişi, güzelhatun çiçeği
TUTUNMAK
-
Tutup bırakmamak, dayanmak, sarılmak veya asılmak
Evinin bahçesinin kapısını açtım ve kapanmayan panjurlarına tutunarak odasına girdim. - Memduh Şevket Esendal
-
Aynı yerde ve durumda kalmak, direnmek, dayanmak
Düşman ordusu ordumuz karşısında tutunamadı.
-
Kendini kabul ettirmek, kendine bir yer sağlamak
Hafif peltek, bozuk diksiyonuyla tiyatroda tutunamazdı. - Necati Cumalı
-
Kendi üzerine koymak, kullanmak
Yaşmak tutunmak. Sülük tutunmak.
Ata Sözleri ve Deyimler
- tutunacak bir dal aramak
- tutunacak dalı olmak
TUNUSLU
- Tunus halkından olan kimse
TUNCELİ
- Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
USTUNÇ (Kelime Kökeni: İtalyanca astuccio)
- Taşınabilir cerrah araçları takımı
TUNCELİLİ
- Tunceli ilinden olan kimse
TUNÇLAMA
- Tunçlamak işi