[isim]

• Ettirmek işi

[isim]

[eskimiş]

• Bitişme

• Dokunma, değme, temas etme

[isim]

• İttirmek işi

• Etme işini yaptırmak

[-i]

• İtmesini sağlamak

• geçmiş zaman kipindeki fiillerden sonra gelerek istenmeyen bir şeyin yapıldığını, yapılacağını, istenen bir şeyin olmadığını veya olmayacağını anlatan bir söz

  Yılan masalı gibi uzadı gitti bu iş. - Azra Erhat

Ata Sözleri ve Deyimler

• giden gelse dedem gelirdi
• gidip de gelmemek var, gelip de görmemek (veya bulmamak) var
• gitsin
• gitti de geldi
• gitti gider (dahi gider)

[isim]

[eskimiş]

• Birleşme, birlik kurma, bir olma

Ata Sözleri ve Deyimler

• ittihat etmek

[isim]

• Naklettirmek işi

[isim]

• Aksettirmek işi

  Güneş sanki yalnız sizin tepenize ışık ve sıcaklık aksettirmeye çalışıyor. - Refik Halit Karay

[zarf]

• Çok uzun zaman

  Ben gelmesem sittinsene semtime uğramayacaksın. - Nazım Hikmet

[sıfat]

• İşi başkasına yaptıran veya yapılmasına yol açan

[-i]

• Nakil işini yaptırmak, nakledilmesini sağlamak

[-e]

[-i]

• Sesi yankılamak

• Işığı yansıtmak

• Haberi, durumu ulaştırmak, yaymak, duyurmak

  Meseleyi taraf gözetmeden aksettirmek için o yazıdan da bir parça almak isterdik. - Orhan Veli Kanık

[isim]

• İşittirmek işi

  Bakla kırı sakalını titrete titrete malını öven bakırcıya, ne dediğini işittirmeye çalışmaktadır. - Attila İlhan

[isim]

• Anlaşma, uyuşma, bağlaşma

• Oy birliği

Ata Sözleri ve Deyimler

• ittifak etmek