İçinde Top Bulunan 8 Harfli Kelimeler

İçerisinde TOP olan 8 harfli 29 kelime bulunuyor. İçinde TOP olan 8 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Top ile başlayan 8 harfli kelimeler. top ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

TOPOĞRAF27, TOPOLOJİ24, MOTOPOMP21, ÜTOPYACI21, TOPLAYIŞ19, TOPLUMCU19, TOPUKSUZ19, TOPÇULUK18, TOPRAKÇI17, TOPTANCI17, TOPLAŞMA17, TOPLAŞIK17, TOPLANIŞ17, ORTOPEDİ16, TOPYEKUN16, TOPÇEKER16, TOPLULUK15, TOPONİMİ15, TOPRAKSI15, ALTINTOP14, TOPLATMA14, TOPRAKLI14, TOPLANTI14, TOPLANMA14, TOPLAMAK14, TOPLANIK14, TOPALLIK14, TOPARLAK13, TOPLANAN13

TOPARLAK

[isim]

  • Top cephanesi taşıyan araba

[sıfat]

  • Top biçiminde olan, yuvarlak, kürevi

    Çehre toparlak, kaşlar incecik, ağız iri, yanaklar fazla etli ve gözler çekik. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: toparlak hesap, toparlak rakam, toparlak sayı

TOPLANAN

[isim]

[matematik]

  • Toplama işleminde toplamı oluşturan sayılardan her biri

ALTINTOP

[isim]

[bitki bilimi]

  • Greyfurt
  • İki çeneklilerden, uzun dikenli ve kürecikler hâlinde çiçekleri olan bir tür kaktüs (Trollius ranunculoides)

TOPLATMA

[isim]

  • Toplatmak işi

TOPRAKLI

[sıfat]

  • İçine toprak karışmış
  • Ekecek toprağı olan (köylü)

TOPLANTI

[isim]

  • Birden çok kimsenin belirli amaçlarla bir araya gelmesi, içtima

    Komisyon toplantısı bitsin de görürsünüz. - Memduh Şevket Esendal

  • Bir meclisin bir yıl içindeki birleşimlerinin her biri
  • Toplanma, bir araya gelme, kabarıklık oluşturma

    Gür kaşları başlangıçlarında kıvrık toplantılar yaparak incele incele uçlarında büsbütün sivrilirdi. - Halit Ziya Uşaklıgil

Birleşik Kelimeler: toplantı salonu, toplantı yeri, bilimsel toplantı, basın toplantısı, doruk toplantısı, yuvarlak masa toplantısı, zirve toplantısı, zümre toplantısı

TOPLANMA

[isim]

  • Toplanmak işi

    Binlerce yıllık gelenekleşmiş Türk psikolojisi, bir merkez etrafında toplanmayı çok sevmiştir. - Samiha Ayverdi

TOPLAMAK

[-i]

  • Bir araya getirmek

    Şairin bütün eserlerini, bütün hatıralarını toplayacak. - Orhan Seyfi Orhon

[nesnesiz]

  • Devşirmek

    Kırlardan çiçek topladık.

  • Devşirip kaldırmak

    Sofrayı toplamak. Yatakları toplamak.

  • Dağınıklıktan kurtarmak

    Bu odayı biraz toplamak gerek.

  • Bir araya getirmek, düzene sokmak, düzeltmek

    Uzun yağlı saçlarını parmaklarıyla taradı, kalpağının altında topladı. - Memduh Şevket Esendal

[nesnesiz]

  • Artırıp biriktirmek

    Epey servet toplamış.

[nesnesiz]

  • Hizmete çağırmak

    Asker toplamak.

  • Vergi veya bağışı verecek olanlardan almak

[nesnesiz]

  • Şişmanlamak, kilo almak

[nesnesiz]

  • Çıban, yara irinlenmek

[matematik]

  • Sayıları veya nicelikleri birbirine ekleyip toplamını bulmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • topla!

Birleşik Kelimeler: akımtoplar, top toplayıcı

TOPLANIK

[sıfat]

  • Toplanmış durumda olan

TOPALLIK

[isim]

  • Topal olma durumu

    Topal da olsanız ben sizin topallığınızı görmem ki. - Ahmet Kutsi Tecer

TOPLULUK

[isim]

  • Nitelikleri bakımından bir bütün oluşturan kimselerin hepsi, toplum, camia, cemiyet

    Bu müşterek duygu ve anlayış birçok zevkleri birleştirir ve bir topluluk meydana getirirdi. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Aynı yerde bulunan insan kalabalığı
  • Sanatçı grubu
  • Aynı türden canlıların bir araya gelmesiyle oluşan küme
  • Vücudun dolgun olma durumu

[müzik]

  • Müzik eserlerini birden fazla ses veya sazla seslendirmek için oluşturulan grup, ansambl

    Çok sayıda amatör topluluk sahneledi Nalınlar'ı. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: topluluk adı, topluluk eki, topluluk ismi, topluluk sayısı, gezici topluluk, otsu topluluk, bitki topluluğu

TOPONİMİ (Kelime Kökeni: Fransızca toponymie)

[isim]

  • Yer adı bilimi

TOPRAKSI

[sıfat]

  • Toprağı andıran, toprağa benzeyen, toprak gibi

ORTOPEDİ (Kelime Kökeni: Fransızca orthopédie)

[isim]

[tıp]

  • Kemikler, eklemler, kaslar, kirişler, sinirler gibi hareketi sağlayan organların bozukluklarını düzelten, tedavi eden cerrahi kolu

TOPYEKÛN (Kelime Kökeni: Türkçe top + Arapça yekûn)

[zarf]

  • Eksiksiz, toplam, toplu olarak

    Batı diplomasisi topyekûn nice acı dersler gördü, nice çetin imtihanlardan geçti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu