İçinde Tema Bulunan Kelimeler

İçinde TEMA olan 20 kelime bulunuyor. İçerisinde TEMA geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Tema kelimesinin anlamı nedir? Tema ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

MATEMATİKÇİLİK19

12 Harfli Kelimeler

MATEMATİSYEN17, MATEMATİKSEL15

11 Harfli Kelimeler

TEMADİYEN19, GUATEMALALI18, MATEMATİKÇİ16

10 Harfli Kelimeler

SİSTEMATİK13

9 Harfli Kelimeler

TEMAYİZ18, GUATEMALA15, MÜTEMAYİL15, MATEMATİK11

8 Harfli Kelimeler

TEMA14

7 Harfli Kelimeler

TEMAYÜZ15, TEMARUZ12, TEMAYÜL12, TEMATİK8

6 Harfli Kelimeler

TEMAŞA10, TEMA9

5 Harfli Kelimeler

TEMAS7

4 Harfli Kelimeler

TEMA5

TEMA (Kelime Kökeni: İtalyanca tema)

[isim]

  • Asıl konu, temel motif, ana konu

    Anıtın teması, Kurtuluş Savaşı'ydı. Tablonun teması.

[edebiyat]

  • Öğretici veya edebî bir eserde işlenen konu, düşünce, görüş, tem, ana konu

[müzik]

  • Bir besteyi oluşturan temel motif, ana konu

TEMAS (Kelime Kökeni: Arapça temāss)

[isim]

  • Değme (I), dokunma (I), dokunuş (I), değinti
  • Buluşup görüşme, ilişki kurma, münasebet

    Her nevi halkla temas ve kaynaşma hâlinde bulunmalıdır. - Sait Faik Abasıyanık

  • Değinme, sözünü etme, bahsetme

    Bu konuya teması gereksiz görmüştü.

  • Gidip gelme, ulaşım, bağlantı

    İki şehir arasında temas kesildi.

[ruh bilimi]

  • Dokunma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • temasa geçmek
  • temasa gelmek
  • temas etmek
  • temas etmek
  • temas kurmak
  • temasta bulunmak

Birleşik Kelimeler: dirsek teması

TEMATİK (Kelime Kökeni: Fransızca thématique)

[sıfat]

  • Bir tema etrafında oluşan

TEMADİ (Kelime Kökeni: Arapça temādī)

[isim]

[eskimiş]

  • Sürme, sürüp gitme, uzama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • temadi etmek

TEMAŞA (Kelime Kökeni: Farsça temāşā)

[isim]

[eskimiş]

  • Hoşlanarak bakma, seyretme

    Benden evvel çoluk çocuk bütün ev halkı hayvanı temaşaya çıkmışlar. - Memduh Şevket Esendal

  • Seyredilecek görüntü, görülmeye değer şey
  • Gezme, seyir
  • Oyun, temsil, piyes, tiyatro

    Bazı meddahlar da Karagöz oynatmış, şahbaz, hayalbaz veya hayalî isimleriyle yaşadıktan sonra temaşa hayatımızdan el etek çekmişlerdir. - Samiha Ayverdi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • temaşa etmek

Birleşik Kelimeler: temaşa sanatı

MATEMATİK (Kelime Kökeni: Fransızca mathématique)

[isim]

  • Aritmetik, cebir, geometri gibi sayı ve ölçü temeline dayanarak niceliklerin özelliklerini inceleyen bilimlerin ortak adı, riyaziye

[sıfat]

  • Sayıya dayalı, mantıklı, ince hesaba bağlı

    Eski yorumcular daha ileri gitmiş, evrenin yaratılmasında ve doğanın kurallarında bile matematik bir öz bulmuşlardır. - Haldun Taner

TEMARUZ (Kelime Kökeni: Arapça temāruż)

[isim]

[eskimiş]

  • Sayrımsama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • temaruz etmek

TEMAYÜL (Kelime Kökeni: Arapça temāyul)

[isim]

  • Bir tarafa eğilme, meyletme

    Yarının siyasetine yol açan fikirler, temayüller ilk önce bunlar arasında kaynaşır. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Eğilim

[ruh bilimi]

  • Yönseme

[mecaz]

  • Bir kimseye veya bir şeye ilgi duyma

    Musiki ruhların en tabii temayülleri arasındadır. - Abdülhak Şinasi Hisar

SİSTEMATİK (Kelime Kökeni: Fransızca systématique)

[sıfat]

  • Sistemli

    Bu sorunun sistematik incelemesini yapmak bana düşmez. - Aydın Boysan

MÜTEMADİ (Kelime Kökeni: Arapça mutemādī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Sürekli, aralıksız

    Maddi ve ruhi kültürün yükselişi, mütemadi değişikliklerde ifade olunan mütemadi bir akışı icap ettirir. - Nazım Hikmet

[zarf]

  • Mütemadiyen

    İki saatten beri mütemadi yukarıya çıkıyorduk. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

MATEMATİKSEL

[sıfat]

  • Matematik bilimi ile ilgili olan, riyazi

[mecaz]

  • Kesin, sağlam, bütün kuşkulardan uzak olan

MÜTEMAYİL (Kelime Kökeni: Arapça mutemāyil)

[sıfat]

[eskimiş]

  • İstekli görünen, eğilimi olan, meyilli

    Açık fikirli, asrileşmeye mütemayil ve müsaitmiş. - Etem İzzet Benice

TEMAYÜZ (Kelime Kökeni: Arapça temāyuz)

[isim]

[eskimiş]

  • Başkalarına göre üstün duruma gelme, sivrilme, seçkinleşme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • temayüz etmek

MATEMATİKÇİ

[isim]

  • Matematikle uğraşan kimse, riyaziyeci, matematisyen
  • Matematik öğretmeni

MATEMATİSYEN (Kelime Kökeni: Fransızca mathématicien)

[isim]

  • Matematikle uğraşan kimse