İçinde Taş Bulunan Kelimeler
İçinde TAŞ olan 108 kelime bulunuyor. İçerisinde TAŞ geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Taş kelimesinin anlamı nedir? Taş ile başlayan kelimeler. Taş ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
14 Harfli Kelimeler
TAŞKIRANGİLLER22
13 Harfli Kelimeler
BEKTAŞİKAVUĞU33, TAŞEMENGİLLER21
12 Harfli Kelimeler
TAŞLAMACILIK21, MESLEKTAŞLIK18
11 Harfli Kelimeler
TAŞIYICILIK23, TAŞIMACILIK21, TAŞILLAŞMAK19, TAŞINABİLİR17
10 Harfli Kelimeler
HACIBEKTAŞ23, AŞIKTAŞLIK18, TAŞILLAŞMA18, YURTTAŞLIK17, AYAKTAŞLIK16, DENKTAŞLIK16, SATAŞILMAK16, BEKTAŞİLİK15, TAŞERONLUK15, KENTTAŞLIK14, RENKTAŞLIK14
9 Harfli Kelimeler
TAŞLAMACI17, TAŞLAŞMAK16, SATAŞILMA15, TAŞIMALIK15, IRKTAŞLIK14, MESLEKTAŞ14, TAŞİKARDİ14, TAŞKINLIK14, MİLLETTAŞ13, TAŞLANMAK13, TAŞLATMAK13
8 Harfli Kelimeler
TAŞKÖPRÜ23, BÜZÜKTAŞ20, TAŞIYICI19,
Tümünü Gör
7 Harfli Kelimeler
TAŞIYIŞ17, TAŞITÇI15, TAŞINIŞ15, AŞIKTAŞ14, TAŞIMSI14, YURTTAŞ13, AYAKTAŞ12, BEKTAŞİ12, DENKTAŞ12, KABATAŞ12, SATAŞMA12, TAŞITMA12, TAŞIRMA12, TAŞINTI12, TAŞINMA12, TAŞINIR12, TAŞIMAK12, TAŞILLI12, TAŞERON11, TAŞEMEN11
Tümünü Gör
6 Harfli Kelimeler
TAŞOVA16, BEŞTAŞ14, TAŞSIZ14,
5 Harfli Kelimeler
ÜÇTAŞ13, TAŞÇI12, SUTAŞ10, TAŞIM10, TAŞSI10, TAŞLI9, TAŞIT9, TAŞIL9, TAŞMA9, ATAŞE8, AKTAŞ8, TAŞAK8, TAŞRA8
4 Harfli Kelimeler
ATAŞ7
3 Harfli Kelimeler
TAŞ6
TAŞ
-
Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde
Kireç taşı. Oltu taşı.
- Bu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş
- Bazı yerlerde ve işlerde kullanılmak için bu maddeden özel olarak hazırlanmış malzeme
-
Yapı işlerinde kullanılmak için bu maddeden hazırlanmış malzeme
Tophane yukarılarında taştan bir binada oturuyordu. - Sait Faik Abasıyanık
-
Mücevherlerde kullanılan yüksek değerli cevher
Bu küpenin taşları o kadar temiz değil.
- Dama, domino vb. oyunlarda kullanılan metal, kemik, plastik veya tahta parçalardan her biri
- Bazı organların içinde, özellikle idrar kesesi vb.nde oluşan, türlü biçim ve hacimdeki katı madde
- Bazı kütlelerden kopan veya koparılan parça
- Üstü kapalı bir biçimde söylenen iğneleyici söz
Ata Sözleri ve Deyimler
- taşa çekmek
- taş atıp kolu yorulmamak
- taş atmak
- taş attın da kolun mu yoruldu?
- taşa tutmak
- taş çatlasa
- taş çıkarmak (veya çıkartmak)
- taş düşürmek
- taş gibi
- taşı gediğine koymak
- taşın altına elini koymak
- taşı ölçeyim
- taşı sıksa suyunu çıkarır
- taşı toprağı altın olmak
- taş kesilmek
- taş kırdırmak
- taş koymak
- taşlar yerine oturmak
- taş sürmek
- taş taş üstünde bırakmamak
- taş yağar kıyamet koparken
- taş yerinde ağırdır
Birleşik Kelimeler: taş arabası, taş bademi, taş balığı, taş baskı, taş basmacı, taş basması, taş bebek, taş bilimi, taş böceği, Taş Devri, taş dolgu, taş döşeme, taş ekmek, taş fırın, taş iliği, taş kafa, taş kalpli, taş kömürü, taş küre, taş levreği, taş mantarı, taş nanesi, taş ocağı, taş pamuğu, taş plak, taş pudra, taşsarımsağı, taş tahta, taş toprak, taş uykusu, taş yağı, taş yuvarı, taş yürekli, aktaş, beştaş, buzul taş, Cilalı Taş Devri, dağ taş, damla taş, dikili taş, dokuztaş, kayağan taş, kesme taş, laciverttaş, moloz taş, pamuk taşı, püskürük taş, sesli taş, tektaş, üçtaş, yalancı taş, yaprak taş, Yontma Taş Devri, alçı taşı, alüminyum taşı, anahtar taşı, Ankara taşı, aşı taşı, atlama taşı, ayna taşı, bakır taşı, balgam taşı, bileği taşı, binek taşı, böbrek taşı, cehennem taşı, çakıl taşı, çakmak taşı, dama taşı, damla taşı, değirmen taşı, denek taşı, denge taşı, diş taşı, dolan taşı, Eskişehir taşı, etek taşı, fal taşı, gaz taşı, göbek taşı, gök taşı, göz taşı, Hacıbektaş taşı, hava taşı, hece taşı, inci taşı, işitme taşı, Kadıköy taşı, kaldırım taşı, kan taşı, kapak taşı, katran taşı, kaymak taşı, kaynaç taşı, kazan taşı, kilit taşı, kilometre taşı, kil taşı, kireç taşı, kösele taşı, köşe taşı, kum taşı, litografya taşı, lüle taşı, malı taşı, Malta taşı, meteor taşı, mezar taşı, mihenk taşı, mola taşı, musalla taşı, Necef taşı, ocak taşı, oksidiyon taşı, Oltu taşı, paket taşı, pamuk taşı, panzehir taşı, parke taşı, ponza taşı, raspa taşı, sabır taşı, sabun taşı, sadaka taşı, satranç taşı, Seylan taşı, sınır taşı, sünger taşı, süt taşı, şap taşı, şimşek taşı, temel taşı, teslim taşı, ustura taşı, uzay taşı, üzengi taşı, yada taşı, yağ taşı, yağmur taşı, yapı taşı, yılan taşı, yıldız taşı, zımpara taşı
ATAŞ (Kelime Kökeni: Fransızca attache)
- Tutturgaç
ATAŞE (Kelime Kökeni: Fransızca attaché)
-
Bir elçiliğe bağlı uzman, elçilik uzmanı
Elçilik ataşelerinde yüzde otuz azaltılmaya gidilmelidir. - Falih Rıfkı Atay
Birleşik Kelimeler: askerî ataşe, ticari ataşe, basın ataşesi, deniz ataşesi, ticaret ataşesi
AKTAŞ
- Lüle taşı
TAŞAK
- Er bezi, erkeklik bezi, haya
TAŞRA
-
Bir ülkenin başkenti veya en önemli şehirleri dışındaki yerlerin hepsi, dışarlık
Taşrada öğretmenlik ede ede saçı başı ağarmış, tatlı sözlü bir adamdı. - Halikarnas Balıkçısı
Birleşik Kelimeler: taşra ağzı
TEKTAŞ
-
Sadece bir pırlantası veya elması olan (yüzük, küpe)
Pırlanta gerdanlığı da tektaş küpesi de zümrüt yüzüğü de kendinin olsun! - Sermet Muhtar Alus
TAŞLI
-
İçinde taş olan, taş karışmış olan (tahıl, bakliyat vb.)
Yağsız köpüklü ayranlar içmiş, taşlı bulgur pilavı yemişler. - Sait Faik Abasıyanık
-
Üzerinde taş bulunan
Taşlı yol
-
Üzerinde süs taşı bulunan
Taşlı yüzük.
Birleşik Kelimeler: kaldırım taşlı
TAŞIT
- Otomobil, tren, gemi, uçak gibi taşıma araçlarının ortak adı, nakil aracı, nakil vasıtası, vasıta
Birleşik Kelimeler: taşıt tutması, açık taşıt, motorlu taşıt, hava taşıtı
TAŞIL
- Fosil
Birleşik Kelimeler: taşıl bilimi
TAŞMA
- Taşmak işi
-
Akarsu yatağından çıkarak çevresini kaplama, su baskını
Çayın taşması evler kadar çekekteki motorlar için de tehlikeliydi. - Rıfat Ilgaz
Birleşik Kelimeler: lav taşması
IRKTAŞ
- Aynı ırktan olanlardan her biri
TAŞMAK
-
Sıvı maddeler, içinde bulundukları kaba sığmayacak kadar çoğalma ve kabarma yüzünden kenarları aşmak
Hayvanın ağzından taşan beyaz köpüklere biraz da kan karıştı. - Haldun Taner
- Akarsu, yatağından çıkarak çevresini kaplamak
-
Bir yere veya şeye sığmamak
Kasketinden taşmış siyah saçları yakına gelince çok kırçıllaştı. - Sait Faik Abasıyanık
-
İnsan, nesne vb. çokça bulunmak, sayısı artmak
Gösteri o kadar güzeldi ki seyirciler salondan taşmıştı.
-
Öfke, sabırsızlık veya heyecan yüzünden kendini tutamamak
Acaba bizim taşıp köpürmelerimizi pek çocukça mı bulmuştu? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
TAŞLIK
-
Taşı bol, taşlı (yer)
Atları erlerden birine bıraktılar, inişli yokuşlu taşlık bir keçi yolundan yürüdüler. - Refik Halit Karay
-
Taşla döşenmiş avlu, sofa, merdiven altı vb
Giderken taşlıktaki duvar çivilerinde asılı palto, baston, şemsiye gibi şeyleri toparlamayı ihmal etmediler. - Necip Fazıl Kısakürek
- Kuş vb. hayvanların sindirim kanalları üzerinde bulunan kaslı, öğütücü mide, katı (II), konsa
TAŞKIN
- Taşmış bir durumda olan
- Su baskını, seylap, feyezan
-
Aşırı
Bu yüz neşeli değil, taşkın denecek kadar mutlu idi. - Tarık Buğra
Birleşik Kelimeler: taşkın ıslahı, su taşkını