[isim]

• Güney Kutbu'ndaki kara bölgesi

[isim]

• Kantarlamak işi

[-i]

[halk ağzında]

• Katar durumuna getirmek, arka arkaya dizmek

[isim]

• Katarlanmak işi

[isim]

• Tartaklamak işi

[isim]

[hayvan bilimi]

• Sölenterlerin, saydam ve jelatinli deniz hayvanlarını içine alan sınıfı

[-i]

• Bağ, bahçe toprağının yüzünü tarakla düzeltmek

• Gereksiz maddelerden ayıklamak amacıyla araç geçirmek, taramak

• Yılankavi çizgilerle boyamak

• Tarar gibi yapmak

[isim]

• Astarlatmak işi

[isim]

• Astarlanmak işi

[-i]

• Astar geçirmek

• Boyacılıkta, astar vurmak, astar sürmek

[nesnesiz]

• Aktarma işine konu olmak

  Pek çok roman ve hikâye de sinemaya aktarılmıştır. - Adalet Ağaoğlu

[isim]

• Emektar olma durumu

[isim]

• Kastarlamak işi

[isim]

• Mantarlamak işi

[isim]

• Militarizm yanlısı olan kimse