İçinde Tan Bulunan 8 Harfli Kelimeler

İçerisinde TAN olan 8 harfli 66 kelime bulunuyor. İçinde TAN olan 8 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Tan ile başlayan 8 harfli kelimeler. tan ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÇÖPÇATAN24, DOĞUŞTAN22, DOĞAÇTAN21, ÇOĞALTAN19, VATANSIZ19, VATANDAŞ19, KAFTANCI18, FETTANCA17, SAPTAN17, TOPTANCI17, TANZİFAT17, BOSTANCI16, FİSTANLI16, ŞEYTANCA16, ÇATANACI15, DESTANCI15, GÜLİSTAN15, SAPTANIM15, SABAHTAN15, ŞEYTANSI15, KOMPETAN14, SPONTANE14, SAPTANMA14, TANITICI14, TANITSIZ14, TANRISIZ14, TANINMIŞ14, TANGIRTI14, DESTANSI13, HAKTANIR13, KILAPTAN13, SATANİZM13, ŞEYTANET13, TANIŞLIK13, TANIŞMAK13, YELYUTAN13, ALLAHTAN12, DESTANLI12, İSTANBUL12, TANSIKSI12, TANSİYON12, TANZİMAT12, ELBİSTAN11, KAYTANLI11, STANDART11, ŞARLATAN11, TANKERCİ11, TANIMLIK11, TANASSUR11, İNTANİYE10, MUTANTAN10, SATANİST10, SEKSTANT10, TANITMAK10, TANRILIK10, TANRISAL10, TANINMAK10, TANILMAK10, TANIKLIK10, TANILAMA10, KULAKTAN9, SALTANAT9, TANLAMAK9, TANELEME9, LANTANİT8, TARLATAN8

LANTANİT (Kelime Kökeni: Fransızca lanthanide)

[isim]

[kimya]

  • Birbirine çok yakın kimyasal özellikler gösteren, atom numarası 57-71 arasında olan, seyrek bulunan elementlerin genel adı

TARLATAN (Kelime Kökeni: Fransızca tarlatane)

[isim]

  • Kabarık görüntü vermek için değişik malzemelerle yapılan bir tür iç giysisi

KULAKTAN

[zarf]

  • Yalnızca duyarak, dinleyerek

    Fırat Sultan bu okçu şehzadeye kulaktan âşık olmuş. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: kulaktan dolma, kulaktan kulağa

SALTANAT (Kelime Kökeni: Arapça salṭanat)

[isim]

  • Bir ülkede hükümdarın, padişahın, sultanın egemen olması

    Bir medeniyetten öbürüne geçerken kaybolan şeylerin yanı başında gerçek saltanatlar da vardır. - Hasan Âli Yücel

[mecaz]

  • Bolluk ve zenginlik, gösterişli yaşayış

[mecaz]

  • Birinin bir işte, bir yerde bulunan kimseler üzerindeki egemenliği

Ata Sözleri ve Deyimler

  • saltanat sürmek

TANLAMAK

[-e]

[halk ağzında]

  • Şaşmak, şaşırmak

TANELEME

[isim]

  • Tanelemek işi

İNTANİYE (Kelime Kökeni: Arapça intāniyye)

[isim]

[tıp]

  • Mikropla bulaşan hastalıklar

MUTANTAN (Kelime Kökeni: Arapça muṭanṭan)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Görkemli, şatafatlı

    Salih Paşa'ya, uğrayacağı iskelelerde mutantan istikballer yapılması hakkında talimat verilmişti. - Atatürk

SATANİST (Kelime Kökeni: Fransızca sataniste)

[isim]

  • Şeytana tapan kimse

SEKSTANT (Kelime Kökeni: Fransızca sextant)

[isim]

  • Güneş'in, yıldızların açısal yüksekliğini ölçmeye yarayan bir alet

TANITMAK

[-e]

[-i]

  • Bir kimsenin veya bir şeyin tanınmasını sağlamak
  • Bir kişinin kim olduğunu başkasına bildirmek, tanıştırmak, takdim etmek, prezante etmek

    Bizim eve sığınmış, terbiyeli bir kadıncağız diye tanıtmıştım. - Osman Cemal Kaygılı

TANRILIK

[isim]

  • Tanrıya özgü olan varlık, nitelik, uluhiyet

TANRISAL

[sıfat]

[din bilgisi]

  • İlahi

TANINMAK

[nesnesiz]

  • Kim veya ne olduğu bilinmek

    İçeride bir süre, tanınan bu sesin verdiği bir korku ile her şey sustu. - Refik Halit Karay

  • Herhangi bir özelliği ile bilinmek

    Tanınmak daha çok kendini tanıtmakla olabilir. - Metin And

  • Hukuki yönden varlığı kabul edilmek

TANILMAK

[nesnesiz]

[eskimiş]

  • Tanınmak, bilinmek