İçinde Tamam Bulunan Kelimeler

İçinde TAMAM olan 16 kelime bulunuyor. İçerisinde TAMAM geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Tamam kelimesinin anlamı nedir? Tamam ile başlayan kelimeler. Tamam ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

TAMAMLAYICILIK24

11 Harfli Kelimeler

TAMAMLAYICI20, TAMAMLATMAK14, TAMAMLANMAK14

10 Harfli Kelimeler

TAMAMLAYIŞ18, TAMAMLANIŞ16, TAMAMLATMA13, TAMAMLANMA13, TAMAMLAMAK13

9 Harfli Kelimeler

TAMAMIYLA14, TAMAMİYET13, TAMAMLAMA12

8 Harfli Kelimeler

TASTAMAM11

7 Harfli Kelimeler

NATAMAM9, TAMAMEN9

5 Harfli Kelimeler

TAMAM7

TAMAM (Kelime Kökeni: Arapça tamām)

[sıfat]

  • Bütün, tüm

    Paranın tamamını verdim.

  • Eksiksiz

    Bu kitap tamam değildir.

  • Yanlış ve yalan olmayan, doğru
  • Tamamlanmış, bitmiş

    Haydi Abbas vakit tamam / Akşam diyordun, işte oldu akşam / Kur bakalım çilingir soframızı / Dinsin artık bu kalp ağrısı - Cahit Sıtkı Tarancı

[edat]

[teklifsiz konuşmada]

  • Evet

[ünlem]

  • Beğenilmeyen bir iş veya öneri karşısında söylenen bir söz

    Tamam, başka işimiz kalmadı da şimdi onunla mı uğraşacağız!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tamam bulmak
  • tamam gelmek
  • tamam mı?
  • tamam olmak

Birleşik Kelimeler: tamamı tamamına

NATAMAM (Kelime Kökeni: Farsça nā + Arapça tamām)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Eksik, tamamlanmamış, bitmemiş

    Şu anda hastanede sanki hiç kimse yokmuş gibiydi; natamam, metruk bir bina izlemini veriyordu. - Osman Aysu

TAMAMEN (Kelime Kökeni: Arapça tamāmen)

[zarf]

  • Bütün olarak, büsbütün, baştan sona

    Ulaşım çileleri böylece giderilince köprüyü tamamen unutmuşlardı. - Ayşe Kulin

TASTAMAM

[sıfat]

  • Çok uygun, tıpatıp

    Aynaya baktığı zaman bu gece için tastamam bir kıyafet giydiğinden emindi. - Nermin Bezmen

[zarf]

  • Bütünüyle, tamamıyla

    Müdür, emrinin tastamam uygulandığını duyarak memnun oldu. - Kerim Korcan

TAMAMLAMA

[isim]

  • Tamamlamak işi, tamlama, itmam

    Öğrenimini tamamlaması için devlet bursuyla Almanya'ya gönderiliyor. - Necati Cumalı

TAMAMLATMA

[isim]

  • Tamamlatmak işi

TAMAMLANMA

[isim]

  • Tamamlanmak işi

TAMAMLAMAK

[-i]

  • Eksiksiz, tamam duruma getirmek, bütünlemek

    Rehberim sille, tokat hatta asker süngüsü, bir hayli darbe yedikten sonra işini tamamladı. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Bitirmek

    Bu, otuz yaşına gelmeden altmışını tamamlamış sıska bir gençti. - Ömer Seyfettin

TAMAMİYET (Kelime Kökeni: Arapça tamāmiyyet)

[isim]

[eskimiş]

  • Bütünlük

TAMAMLATMAK

[-e]

[-i]

  • Eksiğini yerine koydurmak, bütünletmek
  • Bitirmesini sağlamak

TAMAMLANMAK

[nesnesiz]

  • Eksiksiz duruma getirilmek, tamam olmak, bütünlenmek
  • Bitirilmek

    Ayakkabıları çıkarıp terlikleri giyme faslı tamamlanmıştır. - Tarık Buğra

TAMAMIYLA

[zarf]

  • Tam olarak, büsbütün, baştan sona, külliyen

    Hiddetim tamamıyla geçtiği için bu kıymetli yadigâra acımaya başlamıştım. - Ömer Seyfettin

TAMAMLANIŞ

[isim]

  • Tamamlanma işi

TAMAMLAYIŞ

[isim]

  • Tamamlama işi