İçinde T Bulunan 4 Harfli Kelimeler
İçerisinde T olan 4 harfli 360 kelime bulunuyor. İçinde T olan 4 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "T ile başlayan 4 harfli kelimeler. t ile biten 4 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
ÖĞÜT19,
ATAK
-
Düşüncesizce her işe atılan, cüretkâr
Bütün çocuklar gibi onlar da haşarı, atak ve güreşçi idiler. - Reşat Nuri Güntekin
- Çevik, hareketli
- Geveze
- Aniden başlayan hastalık nöbeti
- Atılım
- Saldırı, saldırış, hücum, hamle, akın
- Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılan akın, ofans
Ata Sözleri ve Deyimler
- atak yapmak
Birleşik Kelimeler: kontratak, panikatak
ATEL (Kelime Kökeni: Fransızca attelle)
- Kırılmış kemiklerin düzgün bir biçimde sarılabilmesi için kullanılan türlü malzemelerden yapılmış destek
ATİK
- Çabuk davranan, çevik
Birleşik Kelimeler: atik tetik
- Eski, eski zamanla ilgili
Birleşik Kelimeler: Ahd-i Atik
ALET (Kelime Kökeni: Arapça ālet)
- Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne
- Bir sanatı yapmaya, uygulamaya yarayan özel araç
- Bir makineyi oluşturan ve işlemesine yardım eden parçalardan her biri
-
Maşa
Birtakım teşebbüslerini gerçekleştirmesi yolunda onu bir alet gibi kullanıyor. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- alet etmek
- alet işler, el övünür
- alet olmak
Birleşik Kelimeler: alet edevat, tansiyon aleti, çalgı aleti, kondisyon aleti, ses aleti, suç aleti, tesviye aleti
ÂKİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳid)
- Bağıtçı
- Sözleşme
- Nikâh
Birleşik Kelimeler: akit vaadi, akdetmek, evlilik akdi, hizmet akdi, iş akdi
ERAT (Kelime Kökeni: Türkçe er + at)
- Er, onbaşı ve çavuşlara verilen genel ad
- Erler
ETEN
- Etene
- Yemişlerin yenilen bölümü
ETER (Kelime Kökeni: Fransızca éther)
- Oksijenli asitlerin alkollerle birleşmesinden oluşan sıvılar
- Hekimlikte kullanılan, çok uçucu, renksiz ve kendine özgü kokusu olan bir sıvı, lokman ruhu
- Bir tür organik yağ çözücü
ETİK (Kelime Kökeni: Fransızca éthique)
- Töre bilimi
- Çeşitli meslek kolları arasında tarafların uyması veya kaçınması gereken davranışlar bütünü
- Etik bilimi
- Ahlaki, ahlakla ilgili
Birleşik Kelimeler: etik bilimi
ETİL (Kelime Kökeni: Fransızca éthyle)
-
Organik birleşiklerin birleşimine giren karbon ve hidrojen atomları grubu
Etil klorür.
Birleşik Kelimeler: etil alkol
ETKİ
-
Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir
Yaşadıklarını yazmanın böylesine bir etki yapabileceğinden hiç haberim yoktu. - Ayla Kutlu
-
Bir etken veya bir sebebin sonucu, yardım
Tokadın etkisi kötü oldu.
-
Bir kimse üzerinde bırakılan izlenim
Sustu, istediği etkiyi tam olarak yapmak için olmalıydı bu. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- etki bırakmak
- etki etmek
- etkisini göstermek
Birleşik Kelimeler: bozucu etki, kılcal etki, yan etki
ETLİ
- İçinde et bulunan
-
Eti çok olan
Etli koyun.
-
Dolgun, kalın
Aşağıya sarkan kalın, etli, ıslak dudakları vardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Yenecek kısmı çok olan (meyve)
Etli, lezzetli bir zeytin.
Ata Sözleri ve Deyimler
- etliye sütlüye karışmamak
Birleşik Kelimeler: etli bitki, etli butlu, etli canlı, etli ekmek, etli meyve, etli pide
ETEK
-
Bedenin belden aşağısına giyilen, değişik biçimlerde, genellikle kadın giysisi, eteklik
Sevim'in eteği bir dikene takılıp yırtılmış, beyaz potinleri çamura batmıştı. - Reşat Nuri Güntekin
- Giysinin belden aşağıda kalan bölümü
-
Giysinin alt kenarı
Vedia'nın eteklerinden gözlerini ayırmayarak onu takip ediyordu. - Peyami Safa
- Çadır, kanepe örtüsü gibi kumaştan olan şeylerin yere sarkan bölümü
-
Dağ, tepe, yığın vb. yamaçlı şeylerin alt bölümü
Dağın eteklerine küme küme serpilen kerpiç evleri gördü. - Halit Ziya Uşaklıgil
-
Yağmur sularının, çatının bazı yerlerinden içeri sızmasını önlemek için yapılan saç örtü
Baca eteği. Boru eteği.
- Edep yeri
Ata Sözleri ve Deyimler
- eteğe varmak
- eteği ayağına dolaşmak
- eteği kirlenmek
- eteğindeki taşı dökmek
- eteğinde namaz kılınmak
- eteğinden ayrılmamak
- eteğinden el çekmek
- eteğine düşmek (veya sarılmak)
- eteğine yapışmak (veya sığınmak)
- eteğini başına atmak (veya sarmak)
- eteğini çekmek
- eteğini toplamak
- eteğini tutmak
- eteğiyle mum söndürmek
- etek açmak
- eteklerini indirmek
- eteklerini toplamak
- etekleri tutuşmak
- etekleri uzamak
- etekleri zil (veya ıslık veya çalpara) çalmak
- etek öpmek
- etek silkmek
- etek takmak (veya giymek)
Birleşik Kelimeler: etek bağı, etek belde, etek bezi, etek dolusu, etek etek, etek kiri, etek pisliği, etekserpen, etek taşı, eteği arı, eteği belinde, eteği düşük, eteği temiz, eteğine eğri, eteğine pis, eksik etek, iç etek, maksi etek, midi etek, mini etek, uzun etek, üç etek, çatı eteği, dağ eteği, damak eteği, pencere eteği
ELTİ
- Kadına göre kocasının erkek kardeşlerinin eşlerinden her biri
Ata Sözleri ve Deyimler
- elti eltiden kaçar, görümceler bayrak açar
- elti eltiye eş olmaz, arpa unundan aş olmaz
Birleşik Kelimeler: eltieltiyeküstü
EKTİ
- Her yiyeceği canı çeken
- Asalak
- Cimri
- Anası ve babası olmayan veya atılmış, bırakılmış çocuk
- Arsız, yüzsüz, görgüsüz
-
Anası ölüp başka bir koyuna alıştırılan veya elle beslenen (kuzu)
Ayol ihtiyarsan ne diye kızın arkasından ekti kuzu gibi dolaşıyorsun? - Memduh Şevket Esendal
Birleşik Kelimeler: ekti püktü