İçinde Sıra Bulunan Kelimeler

İçinde SIRA olan 31 kelime bulunuyor. İçerisinde SIRA geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Sıra kelimesinin anlamı nedir? Sıra ile başlayan kelimeler. Sıra ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

SIRADANLAŞTIRMA24

13 Harfli Kelimeler

SIRADANLAŞMAK21

12 Harfli Kelimeler

SIRACAGİLLER21, SIRADANLAŞMA20, AKSIRABİLMEK17

11 Harfli Kelimeler

AKSIRABİLME16

10 Harfli Kelimeler

MÜNHASIRAN19, SIRALAYICI19, SIRADANLIK15, SIRALANMAK13, SIRALATMAK13

9 Harfli Kelimeler

SIRALAYIŞ17, HASIRALTI16, SIRASINDA15, SIRALANIŞ15, SIRASIYLA15, SIRALATMA12, SIRALANMA12, SIRALAMAK12

8 Harfli Kelimeler

SIRACALI14, SIRALAMA11

7 Harfli Kelimeler

SIRADAĞ18, SIRASIZ14, SIRALAÇ12, BALSIRA11, SIRADAN11

6 Harfli Kelimeler

SIRACI12, SIRACA11, SIRALI9

5 Harfli Kelimeler

SIRAT7

4 Harfli Kelimeler

SIRA6

SIRA

[isim]

  • Yan yana, art arda olan şey veya kimselerin tümü, dizi

    Şehir esnafı şekercisinden tutun da berberine kadar iki sıra durup kendisini alkışladılar. - Sait Faik Abasıyanık

  • Bu biçimdeki topluluğun durumu

    Sırayı bozmayın.

  • Belirli bir düzene ve niteliğe göre dizilme durumu

    Boy sırası. Yaş sırası.

  • Bir şeye ayrılan, uygun görülen veya rastlayan zaman

    Bu sırada yan odadan sesler gelmeye başlamıştı. - İhsan Oktay Anar

  • Nöbet

    Dalış sırası gene gelinceye dek o koca süngerden başka bir konudan söz etmedi. - Halikarnas Balıkçısı

  • Tahtadan oturak

    Oturacak yerler tahta sıralardan olur. - Salâh Birsel

  • Dershane, meclis vb. yerlerde kullanılan ve oturup yazı yazacak biçimde yapılan mobilya
  • Düzen

    Sıraya girmek. Sıraya dizilmek.

  • Ardı, arkası, önü ve yanı kelimelerinden sonra gelerek tamlamalar kuran ve `ardından, arkasından, önünden, yanından, beraberinde` anlamlarında kullanılan bir söz

    Ardı sıra gelmek. Arkası sıra koşmak. Önü sıra gitmek. Yanı sıra yürümek.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sıra (veya sırasını) savmak
  • sıra olmak
  • sırası düşmek
  • sırası gelmek
  • sırası gelmişken
  • sırasına getirmek
  • sırasına göre
  • sırasını kaybetmek
  • sıraya dizmek
  • sıraya koymak

Birleşik Kelimeler: sıradağ, sıra dayağı, sıra dışı, sıra gecesi, sıra işi, sıra makinesi, sıra malı, sıra saygı, sıra sayı sıfatı, aklı sıra, ara sıra, ardı sıra, arkası sıra, bir sıra, keyfi sıra, önü sıra, peşi sıra, sırtı sıra, yanı sıra, o sırada, abece sırası, alfabe sırası, aşama sırası, söz sırası, tam sırası

SIRAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣirāṭ)

[isim]

  • Sırat köprüsü

[eskimiş]

  • Yol

Birleşik Kelimeler: sırat köprüsü

SIRALI

[sıfat]

  • Sıralanmış, düzenlenmiş, dizili

    İki yanda uzun boylu narin andızlar sıralıydı. - Cahit Uçuk

  • Yere, zamana, konuya, yönteme uygun olan

    Sıralı konuşma.

Birleşik Kelimeler: sıralı cümle, sıralı ikili, sıralı oluş, sıralı sırasız, sıralı tümce, sıralı üçlü bahis

SIRALAMA

[isim]

  • Sıralamak işi

    Rakamları sıralamaya ihtiyacın yoktur herhâlde. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: alfabetik sıralama, rütbe sıralaması

BALSIRA

[isim]

  • Yaprakların üzerinde oluşan bir küf türü
  • Bir kudret helvası türü

SIRADAN

[sıfat]

  • Bayağı

    Bir hafta sonra ölü bulunmuştu evinde, basit bir dalgınlık, sıradan bir elektrik kaçağı. - Elif Şafak

SIRACA

[isim]

[tıp]

  • Deride ve genellikle boyunda görülen, lenf düğümlerinin şişkinliğiyle beliren tüberküloz türü

    Elif'i almış, başında keli, boynunda sıracası, sırtında da paçavra entarisiyle getirmişti. - Ercüment Ekrem Talu

SIRALATMA

[isim]

  • Sıralatmak işi

SIRALANMA

[isim]

  • Sıralanmak işi

SIRALAMAK

[-i]

  • Birbiri ardı sıra veya yan yana koyarak sıra durumuna getirmek

    İskemleleri sıralamak.

  • Art arda söylemek, sayıp dökmek

    Kendisini tüm bu bilgileri biriktirmeye iten nedenleri sıraladı. - Lâtife Tekin

  • Belirli bir düzene göre yerleştirmek veya düzenlemek, sıraya koymak

    Herkesin onu dinlediğini görünce, arkasına yaslanıp kendinden gayet emin bir tavırla elindeki verileri sıraladı. - Elif Şafak

  • Söylenecek, yazılacak, yapılacak şeylere zihinde gerekli düzeni vermek
  • Aynı davranışı birbiri ardınca birçok kez yapmak

    Bize karşı bir sürü itiraz sıraladı.

  • Aynı davranışı birçok şey üstünde tekrarlamak

    Bekçi bütün kapıları sıraladı.

  • Küçük çocuk tutunarak yürümeye başlamak, tutunarak yürümek

SIRALAÇ

[isim]

  • Klasör

SIRACI

[isim]

[halk ağzında]

  • Dört kişilik saz heyeti
  • Esas çalgı takımı gelmediğinde onların yerine saz çalan ve türkü okuyan kimse

    Sıracı elinde kemanla ayağa kalkarak... - Ahmet Rasim

SIRALANMAK

[nesnesiz]

  • Sıra oluşturacak biçimde yer almak

    Rafların üst katlarında düzenli düzenli sıralanmış kitaplar, alt katlara doğru bir karmaşa hâlini almış. - Adalet Ağaoğlu

  • Sıraya, düzene konulmak

    Her lakırtı konuşulmuş, yapılacak şeyler sıralanmış, yalnız onları yapmak, yaptırmak kalmıştı. - Memduh Şevket Esendal

SIRALATMAK

[-e]

[-i]

  • Sıralama işini yaptırmak

SIRACALI

[sıfat]

  • Sıracası olan