[isim]

• Söylenmek işi

[nesnesiz]

• Söyleme işi yapılmak

  Asıl söylenecekler hep sonradan anımsanır. - Behçet Necatigil

• Kendi kendine konuşmak, kendi kendine bir şeyler söylemek

  Kırlarda saatlerce böyle dolaştı, durdu / Söylendi, homurdandı. Düşündükçe kudurdu! - Enis Behiç Koryürek

[mecaz]

• Çıkışmak, azarlamak, eleştirmek

  Benim kırdığımı anlayınca bana söylenmeye başladı. - Memduh Şevket Esendal

[mecaz]

• Sızlanmak, yakınmak