[isim]

• Rus dili

[sıfat]

• Bu dille yazılmış olan

[isim]

• Radyoda, televizyonda ses kaydı yapan ve yayın sırasında ses düzenini ayarlayan teknik görevli

[sıfat]

[felsefe]

• Akılcı

• Aklını kullanmasını bilen

[isim]

• Tenis oynayan kimse

[sıfat]

• Sesleri bütün özellikleri ve ayrıntılarıyla gösteren, fonetik

[isim]

• Teleks görevlisi

[isim]

• Roman, hikâye, heykel, resim vb. sanat eserlerinde aşk konusuna ve cinsel ilişkilere geniş yer veren sanatçı

[sıfat]

[bitki bilimi]

• Silisli yerde yetişen (bitki)

[sıfat]

• Şeytana yakışır

  İblisçe bir buluş, herhâlde senin buluşun değil. - Reşat Enis

[zarf]

• (ibli'sçe) Şeytanca

[isim]

• Kalıtçı

  Aradım buldum tarlanın mirasçısını, adamı Ödemiş'ten aldım geldim. - Necati Cumalı

[mecaz]

• Başkasının iyi veya kötü yönlerini aynı biçimde ortaya koyan

  Anasının kıskançlığına mirasçı olan çelimsiz solgun çocuk da yaşamayacağa benziyordu. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[sıfat]

• Marksçılık yanlısı olan (görüş veya kimse), Marksist

[isim]

• Makas yapan veya satan kimse

• Demir yollarında makasları açıp kapayarak trenlere yol veren görevli

  Makasçı, ayaküstü bana gayet basit kelimelerle bir dram anlattı. - Reşat Nuri Güntekin

• Makastar

[isim]

• Dans eden kişi

• Dansı meslek edinen kişi

[sıfat]

• Milliyetçi

  Türk yazarı derken ulusçu bir yaklaşımım yok, Türkçe yazanları kastediyorum. - Tomris Uyar

[isim]

[felsefe]

[toplum bilimi]

• Akılcılık