İçinde St Bulunan Kelimeler

İçinde ST olan 1456 kelime bulunuyor. İçerisinde ST geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "St ile başlayan kelimeler. St ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

GERÇEKÜSTÜCÜLÜK34, ANESTEZİYOLOJİK32, MÜSTEHCENLEŞMEK30, FAŞİSTLEŞTİRMEK29, TABİATÜSTÜCÜLÜK29, SOSYOLENGÜİSTİK28, AVUSTRALYALILIK27, BESTELEYİVERMEK27, GASTROENTEROLOG27, STANDARDİZASYON27, ABSTRAKSİYONİZM26, HRİSTİYANLAŞMAK26, KARTPOSTALCILIK26, DESTANLAŞABİLME24, KAPİTALİSTLEŞME24, ANTİEMPERYALİST23, BESTELEYEBİLMEK23, DESTELEYEBİLMEK23, DESTEKLEYEBİLME23, DESTANLAŞTIRMAK23
Tümünü Gör

14 Harfli Kelimeler

STERİŞSİZLİK32, ANESTEZİYOLOJİ31, DENEYÜSTÜCÜLÜK30, DİSTRİBÜTÖRLÜK29, MÜSTEHCENLEŞME29, FAŞİSTLEŞTİRME28, İSTİFSARIHATIR28, KONSTRÜKTİVİZM28, KÖSTEBEKGİLLER27, BESTELEYİVERME26, HÜMANİSTLEŞMEK26, ENDÜSTRİYALİZM25, FUNDAMENTALİST25, HRİSTİYANLAŞMA25, HAYALPERESTLİK25, ENDÜSTRİLEŞMEK23, HASTALANDIRMAK23, STANDARTSIZLIK23, ANARŞİSTLEŞMEK22, BESTELEYEBİLME22
Tümünü Gör

13 Harfli Kelimeler

DOĞAÜSTÜCÜLÜK35, GÖSTERİŞSİZCE34, ESTAĞFURULLAH33, PASTÖRİZASYON31, EPİSTEMOLOJİK30, FİZYOTERAPİST30, GÖSTERİŞÇİLİK30, GALVANOPLASTİ29, GÖSTERMECİLİK28, OLAĞANÜSTÜLÜK28, GÖSTERİŞLİLİK27, POSTMODERNİZM27, ISTIRAPSIZLIK26, İNDİVİDÜALİST26, BASTIRIVERMEK25, HÜMANİSTLEŞME25, MENFAATPEREST25, PASTIRMACILIK25, VESTİYERCİLİK25, VİYOLONSELİST25
Tümünü Gör

12 Harfli Kelimeler

SUBJEKTİVİST32, GLASYOLOJİST31, ŞEHVETPEREST30, EPİSTEMOLOJİ29, GÖSTERİŞLİCE29, GERÇEKÜSTÜCÜ29, PROPAGANDİST28, YILANYASTIĞI27, ENTOMOLOJİST26, FAŞİSTLEŞMEK26, GÖSTERİCİLİK26, MAVİHASTALIK25, OTOSTOPÇULUK25, BASTIRIVERME24, BAŞHOSTESLİK24, FİHRİSTLEMEK24, ISTAMPACILIK24, KLOSTROFOBİK24, STABİLİZATÖR24, STEREOGRAFİK24
Tümünü Gör

11 Harfli Kelimeler

FİZYOLOJİST34, OBJEKTİVİST30, GÖSTERİŞSİZ29, ÜSTÇAVUŞLUK28, OTOJESTİYON26, STAGFLASYON26, FISTIKÇILIK25, FAŞİSTLEŞME25, JİMNASTİKÇİ25, DİSTRİBÜTÖR24, REVİZYONİST24, AVUSTURYALI23, FİHRİSTLEME23, GÖSTERİLMEK23, GÖSTERMELİK23, GASTROSKOPİ23, KLOSTROFOBİ23, KOSTÜMCÜLÜK23, KÖSTEKLEYİŞ23, PREHİSTORYA23
Tümünü Gör

10 Harfli Kelimeler

DOĞAÜSTÜCÜ30, GÖSTERİŞÇİ27, HİSTOLOJİK26, GÖSTERMECİ25, POZİTİVİST25, GÖSTERİLİŞ24, GÖSTERİŞLİ24, İSTİHZASIZ23, OSTEOLOJİK23, OLAĞANÜSTÜ23, RÖLATİVİST23, ASTROLOJİK22, GÖSTERİLME22, GÖSTERTMEK22, GASTROSKOP22, GERÇEKÜSTÜ22, ISTIRAPSIZ22, İSTİFLEYİŞ22, STENOGRAFİ22, STAJYERLİK22
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

STERGEÇ27, FALANJİST25, HİSTOLOJİ25, GÖSTERİCİ23, PASTÖRİZE23, GOLFSTRİM22, OSTEOLOJİ22, ÜSTÜNKÖRÜ22, ASTROLOJİ21, BAŞHOSTES21, EKOLOJİST21, FİSTANSIZ21, GÖSTERMEK21, GÖSTERTME21, LÖKOPLAST21, OTOSTOPÇU21, STENOGRAF21, ISTAMPACI20, JİMNASTİK20, KOSTÜMSÜZ20
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

ÖĞLEÜSTÜ26, İSTİHFAF25, JOYSTİCK24, ÜSTÇAVUŞ24, DOĞAÜSTÜ23, ESTAMPAJ23, GÖSTERGE23, GÖSTERİŞ22, İSTİĞFAR22, İSTİCVAP22, APOSTROF21, FISTIKÇI21, FESTİVAL21, HİPOSTAZ21, İSTİHDAF21, YASTAĞAÇ21, ANGSTRÖM20, GÖSTERME20, GÖSTERİM20, İSTİFHAM20
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

PRESTİJ21, STAJYER19, YÜZÜSTÜ19, AĞUSTOS18, FİHRİST18, GÖSTERİ18, MAJESTE18, OLİJİST18, POSTSUZ18, PÖSTEKİ18, DİZÜSTÜ17, GESTAPO17, İSTİFÇİ17, MÜSTEVİ17, MÜSTAFİ17, POSTACI17, SUÇÜSTÜ17, STRATEJ17, ŞVESTER17, TVİSTÇİ17
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

STOPAJ21, PASTAV17, ÜSTÜPÜ17, FAŞİST16, FİSTÜL15, FISTIK15, GOŞİST15, ISTIFA15, PÜSTÜL15, POSTİŞ15, SOFİST15, ÜSTSÜZ15, AVİSTO14, PASTİŞ14, STÜDYO14, VESTON14, DÜRÜST13, DOSTÇA13, ESTOMP13, FİSTAN13
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

STO13, GUSTO12, İSTİF12, TVİST12, TRÖST12, HORST11, İSTOP11, POSTA11, HASTA10, PASTA10, ÜST10, ÜSTÜN10, BASTI9, STREÇ9, ASTIM8, BASTA8, BESTE8, DEİST8, DESTE8, MASTI8
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

ST15, JEST14, STAJ14, POST10, STOP10, BÜST9, PİST9, PEST9, STEP9, DOST8, ŞİST8, ÜSTE7, MEST6, STOK6, STOR6, TOST6, USTA6, KİST5, KAST5, RAST5
Tümünü Gör

3 Harfli Kelimeler

ÜST6, AST4

AST

[isim]

  • Alt
  • Birinin buyruğu altında olan görevli, madun
  • Birine göre alt aşamada olan kimse, madun

[askerlik]

  • Rütbe veya kıdemce küçük olan asker

Birleşik Kelimeler: astsubay

KİST (Kelime Kökeni: Fransızca kyste)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Sporlu bitkilerde, özellikle mantarlarda, su yosunlarında görülen, bir veya birkaç hücreden oluşmuş organ

[tıp]

  • İçi koloit, yağ vb. sıvı veya yarı sıvı bir madde ile dolu 20 mm'den küçük patolojik torba, kitle

[hayvan bilimi]

  • Tek hücrelilerin veya çok hücreli küçük hayvanların uygun olmayan şartlarda veya çoğalma sırasında çevrelerine saldıkları kendilerini korumaya yarayan dayanıklı kapsül

KAST (Kelime Kökeni: Fransızca caste)

[isim]

[toplum bilimi]

  • Ayrıcalıklar bakımından yukarıdan aşağıya doğru kesin ölçülerle sınırlanmış bulunan, en koyu biçimiyle Hindistan'da görülen toplumsal sınıfların her biri

RAST (Kelime Kökeni: Farsça rāst)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Doğru, düzgün

[isim]

  • Tesadüf

[isim]

  • Atılan şey hedefi vurma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rast gele!
  • rast gelmek
  • rast getirmek
  • rast gitmek

Birleşik Kelimeler: rastgele

[isim]

[müzik]

  • Klasik Türk müziğinde bir makam

MEST (Kelime Kökeni: Farsça mest)

[sıfat]

  • Sarhoş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mest etmek
  • mest olmak

Birleşik Kelimeler: sermest

[isim]

  • Üzerine mesh edilebilen, kısa konçlu, hafif ve yumuşak bir ayakkabı türü

STOK (Kelime Kökeni: Fransızca stock)

[isim]

  • Yığılım

[ticaret]

[ekonomi]

  • Yığımlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • stok etmek

STOR (Kelime Kökeni: Fransızca store)

[isim]

  • Ağaç, kumaş vb.nden yapılmış bir kanal içinde hareket ederek açılıp kapanan perde

    Pencerelere stor perdeleri çekilmişti. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: stor kapak

TOST (Kelime Kökeni: İngilizce toast)

[isim]

  • İçine peynir, sucuk vb. konularak özel makinesiyle gevretilip kızartılmış ekmek

Birleşik Kelimeler: tost ekmeği, tost makinesi

USTA (Kelime Kökeni: Farsça ustād)

[isim]

  • Bir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimse

    Nöbetçi, ustanın anasına ters ters baktı. - Nazım Hikmet

  • Zanaat öğreticisi
  • Zanaatçılar için unvan

    Üzeyir usta yoldan geçmeyeceğimizi söyledi. - Refik Halit Karay

[sıfat]

  • Eli uz, işinin eri, becerikli, mahir

    Bunların hepsi de çok güzel sesli ve oyunun en ustaları arasından seçildi. - Tarık Buğra

[tarih]

  • Osmanlı Devleti'nde saraydaki cariye ve hizmetlilerin kıdemlisi

[mecaz]

  • Akıl veren veya öğreten kimse

    Kız sana bir hâl olmuş, kim senin ustan? - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • usta elinden çıkmak
  • ustamın adı Hıdır, elimden gelen budur
  • usta olmak

Birleşik Kelimeler: ustabaşı, usta işi, lonca ustası, sohbet ustası, söz ustası

ÜST

[isim]

  • Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, üzeri, fevk, alt karşıtı

    Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor. - Halide Edip Adıvar

  • Bir şeyin görülen yanı, yüzü

    Bu sefer taşın üstünden inip yere oturdu. - Memduh Şevket Esendal

  • Bir şeyin dış yüzü, yüzey
  • Giyecek, giysi

    O günden sonra kapıya diktiği bir bekçiye iş çıkışları işçilerin üstlerini arattı. - Lâtife Tekin

  • Birine göre yüksek aşamada olan kimse, mafevk

    Sonunda, üstlerinin de onayıyla bir sınav yapmaya karar verdi. - İhsan Oktay Anar

  • Vücut, beden
  • Artan, geriye kalan bölüm

    Bir liranın üstü olarak uşağın getirdiği yetmiş beş kuruşu masanın üstünden kaldırmaz. - Abdülhak Şinasi Hisar

[sıfat]

  • Birkaç şeyden birbirine göre yukarıda olan

    Kadınların beni böyle göz hapsine almaları yüzünden üst düğmelerimi gevşetemiyordum. - Reşat Nuri Güntekin

[sıfat]

  • Öte, arka

    Ben onu Şehzade Camisi'nin üst yanında, sokak içi, eski ahşap bir evde tanıdım. - Yusuf Ziya Ortaç

[sıfat]

  • Sınıflamalarda temel olarak alınan bir tipe göre ileri derecede olan

    Üst makam. Üst rütbedekiler.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • üst başı
  • üst çıkmak (veya gelmek)
  • üste çıkmak
  • üstten bakmak
  • üstü kalsın
  • üstüme (veya üstümüze veya üstünüze) sağlık (veya iyilik sağlık veya şifalar)
  • üstünde durmak
  • üstünde hakkı olmak
  • üstünde kalmak
  • üstündeki üstünde, başındaki başında
  • üstünden (şu kadar zaman) geçmek
  • üstünden akmak
  • üstünden atmak
  • üstünden dökülmek
  • üstünden geçmek
  • üstünden geçmek
  • üstünden kibarlık akmak
  • üstünden silindir gibi geçmek
  • üstüne alınmak
  • üstüne almak
  • üstüne atmak
  • üstüne basmak
  • üstüne bir bardak (soğuk) su içmek
  • üstüne bir iki güneş doğmak
  • üstüne çekmek
  • üstüne çullanmak
  • üstüne düşmek
  • üstüne fenalık gelmek
  • üstüne geçirmek
  • üstüne gelmek
  • üstüne gitmek
  • üstüne gül koklamamak
  • üstüne güneş doğmamak
  • üstüne kalmak
  • üstüne kapanmak
  • üstüne koymak
  • üstüne kuma gelmek
  • üstüne kuş kondurmak
  • üstüne olmamak
  • üstüne oturmak
  • üstüne ölü toprağı serpilmiş gibi
  • üstüne perde çekmek
  • üstüne sevmek
  • üstüne titremek
  • üstüne toz kondurmamak
  • üstüne tuz biber ekmek
  • üstüne üstüne gitmek
  • üstüne varmak
  • üstüne vazife olmamak
  • üstüne yaptırmak
  • üstüne yatmak
  • üstüne yıkılmak
  • üstüne yıkmak
  • üstüne yok
  • üstüne yüklenmek
  • üstüne yürümek
  • üstünü görmek
  • üstünüze afiyet (veya sağlık)

Birleşik Kelimeler: üst alize, üst baş, üst bitken, üstçavuş, üst çene, üst deri, üst diş, üst dudak, üst geçiş, üst geçit, üst güverte, üst insan, üst kat, üst katman, üst kurul, üst küme, üst perdeden, üst sınıf, üstsubay, üst tabaka, üst tarafı, üst üste, üstyapı, üstü kapalı, altüst, akşamüstü, altı üstü, arkaüstü, ayaküstü, başüstü, bayramüstü, bireyüstü, böbrek üstü bezi, deneyüstü, dizüstü, diz üstü, doğaüstü, duyuüstü, gerçeküstü, ikindiüstü, insanüstü, kalburüstü, kıçüstü, köprü üstü, lisansüstü eğitim, masaüstü, normalüstü, olağanüstü, öğleüstü, partilerüstü, rüzgârüstü, set üstü ocak, sırtüstü, suçüstü, tabiatüstü, tepe üstü, tepeüstü, yaşamüstü, yer üstü, yolüstü, yüzüstü, dumanı üstünde, buğusu üstünde, başüstüne

ÜSTE

[isim]

  • `Fazladan vermek, ödemek` anlamındaki üste vermek, `fiyatı artırmak eklemek, katmak` anlamlarındaki üste vurmak deyimlerinde geçen bir söz

    Üste çok şeyler vererek çalışmaya hazırdır. - Tarık Buğra

  • `Başarmak, becermek` anlamındaki üstesinden gelmek deyiminde geçen bir söz

    Evelallah, sen bu işin üstesinden gelirsin. - Necati Cumalı

ASTIM (Kelime Kökeni: Fransızca asthme tıp)

[isim]

  • Bronşların daralmasından ileri gelen nefes darlığı

BESTE (Kelime Kökeni: Farsça beste)

[isim]

  • Bir müzik eserini oluşturan ezgilerin bütünü

    Belki hâlâ o besteler çalınır / Gemiler geçmeyen bir ummanda - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • beste yapmak (veya bağlamak)

Birleşik Kelimeler: aheste beste

DEİST (Kelime Kökeni: Fransızca déiste)

[sıfat]

[din bilgisi]

  • Deizm yanlısı

DESTE

[isim]

  • Cinsleri aynı veya birbirine yakın olan şeylerin bir arada bağlanmışı, demet, bağlam

    Destenin en itibarlı kâğıtları, bilindiği gibi beyler yani aslar oluyor. - Haldun Taner

  • Kılıç, bıçak vb.nin elle tutulacak yeri
  • Elli iki karttan oluşan iskambil kâğıdı

[matematik]

  • Aynı cinsten onluk bir küme

[spor]

  • Yağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları derecelerden biri

Birleşik Kelimeler: güldeste