[isim]

• Gizler, sırlar

  Yüzüme, tekrar o eski, esrar dolu gözlerle bakıyor. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

• esrara dalmak

[isim]

• Hint kenevirinden çıkarılan ve kullanılacak miktara göre uyarıcı, sarhoş edici veya uyuşturucu etkileri olan bir madde

Ata Sözleri ve Deyimler

• esrar çekmek

[isim]

• Direnme, ayak direme, üsteleme, üstünde durma

  Ben hiçbir yerde yemeğe bu kadar ısrar görmedim. - Fikret Otyam

Ata Sözleri ve Deyimler

• ısrar etmek

[isim]

[din bilgisi]

• Hristiyan

[isim]

• Bartın iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

[hayvan bilimi]

• Dişi at

  Kurt görmüş bir kısrak heyecanıyla haykıra haykıra kaçtı. - Ömer Seyfettin

[isim]

[edebiyat]

• Dize

[isim]

• İsrail halkından olan kimse

[sıfat]

• Gizli yönleri bulunan, ne olduğu anlaşılamayan, akıl erdirilemeyen, esrarengiz

  Eskiden de böyle esrarlı idi deniz / Böyle alevli, harlı idi deniz / Böyle ağlardık, ey kalbim / Sebepsiz - Halit Fahri Ozansoy

[isim]

• İçinde esrar bulunan

  Ağzına üflediği esrarlı dumanla sarhoşlayan ve uyuklayan kediye küçük bir çakıl fırlattı. - Muzaffer Uyguner

[sıfat]

• Tekrarlanarak yapılan

  Florinalı Nâzım'ın ısrarlı davetini kıramamış, evine gitmişti. - Yusuf Ziya Ortaç

[zarf]

• Üsteleyerek

  Israrlı davranırsa canından olacaktı. - Ayşe Kulin

Ata Sözleri ve Deyimler

• ısrarlı olmak

[isim]

• Hristiyanlık

[isim]

• Esrar kullanmayı alışkanlık durumuna getiren kimse, keş(II)

  Dalga geçen esrarkeşin gözü ne görürse kırk derece ateşle yanan adamın dışa fırlayan gözü de onu görür. - Ahmet Haşim

[isim]

• Esrar yapan, satan veya esrar çeken kimse

  Esrarcılar boğula boğula öksürürler, duman içinde kalırlar, duman olurlar. Buna mastor olurlar demek daha uygundur. - Sadri Sema

[isim]

• Gereksiz yere para, zaman, emek vb.ni harcama, savurganlık

  İsraf ve sefahat içinde yaşamaya başlamıştı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

• israfa kaçmak
• israf etmek

[isim]

• Beklenilen şeyin elde edilememesi yüzünden duyulan acı, batkı

  Artık her sabah ilk iş merdiveni dayayıp çuvalı kontrol ediyor, her seferinde hüsranla aşağı iniyordu. - Elif Şafak

[eskimiş]

• Zarar, ziyan

Ata Sözleri ve Deyimler

• hüsrana uğramak

[isim]

• Israrlı olma durumu