İçinde Sof Bulunan Kelimeler
İçinde SOF olan 28 kelime bulunuyor. İçerisinde SOF geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Sof kelimesinin anlamı nedir? Sof ile başlayan kelimeler. Sof ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
11 Harfli Kelimeler
FEYLESOFLUK28,
10 Harfli Kelimeler
FEYLESOFÇA29, SOFTALAŞMA22
9 Harfli Kelimeler
SOFİSTLİK18, SOFİSTİKE18
8 Harfli Kelimeler
FEYLESOF24, SOFİYANE18, SOFİSTİK17, SOFTALIK17, SOFRALIK17
7 Harfli Kelimeler
SOFRACI19, SOFTACA18, SOFİYAN17, SOFULUK17, SOFİLİK15
6 Harfli Kelimeler
SOFUCA18, SOFİZM18, SOFORA15, SOFİST15
5 Harfli Kelimeler
POSOF18, SOFYA15, SOFRA13, SOFTA13
4 Harfli Kelimeler
SOFU13, SOFA12, SOFİ12
3 Harfli Kelimeler
SOF11
SOF (Kelime Kökeni: Arapça ṣūf)
- Bir çeşit sertçe, ince yünlü kumaş
-
Ham ipekten yapılmış astarlık kumaş
Ankara sofu.
SOFA (Kelime Kökeni: Arapça ṣuffe)
-
Evlerde oda kapılarının açıldığı genişçe yer, hol
Bir sabah kalktım, sofaya muhtar önde bütün köylü yığılmış. - Halide Edip Adıvar
SOF (Kelime Kökeni: Arapça ṣūf)
- Bir çeşit sertçe, ince yünlü kumaş
-
Ham ipekten yapılmış astarlık kumaş
Ankara sofu.
SOFRA (Kelime Kökeni: Arapça sufre)
-
Masa, sini vb. şeylerin, yemek yemek üzere hazırlanmış durumu
Yemek vakti gelmiş, misafirler sofraya oturmuşlardı. - Reşat Nuri Güntekin
-
Birlikte yemek yiyenlerin tümü
Bizim sofra çok şendir.
-
Genellikle tekerlek biçiminde, üzerinde yemek de yenebilen ayaklı hamur tahtası
Bir gün sofra masasının altına saklanmıştım da beni bir türlü bulamamıştın. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Halı göbeğinde daire biçimindeki çiçekli bölüm
-
Anüs
Çocuğun sofrası dışarı fırlamış.
Ata Sözleri ve Deyimler
- sofra (veya sofrayı) kurmak
- sofra donatmak
- sofrayı kaldırmak (veya toplamak)
Birleşik Kelimeler: sofra başı, sofra bezi, sofra duası, sofra örtüsü, sofra tahtası, sofra takımı, sofra tuzu, sofrası açık, çilingir sofrası, içki sofrası, iftar sofrası, yer sofrası, Zekeriya sofrası
SOFTA (Kelime Kökeni: Farsça sūḫte)
-
Medrese öğrencisi
Okuyanlardan biri on altı, on yedi yaşlarında genç bir softa. - Memduh Şevket Esendal
- İlmiyeden olanlara aşağılamak amacıyla verilen ad
-
Bir görüşe, bir inanışa körü körüne bağlanan kimse
İnandığından başka inanılacak şey olmadığına inanan insan softadır. - Orhan Veli Kanık
-
Yaşadığı çağın gerisinde kalmış, geri kafalı kimse
Bizim moruk yeni kafalı görünmek ister amma halis muhlis softadır. - Peyami Safa
SOFU (Kelime Kökeni: Arapça ṣūfī)
- Dinin buyruk ve yasaklarına bütünüyle uyan (kimse)
Birleşik Kelimeler: kaba sofu
SOF (Kelime Kökeni: Arapça ṣūf)
- Bir çeşit sertçe, ince yünlü kumaş
-
Ham ipekten yapılmış astarlık kumaş
Ankara sofu.
SOFORA
- Çin kökenli olup Kore yarımadasında yetişen, 15-20 metre boy atabilen, 1 metre eninde gövdeye ulaşabilen, dalları uzun, hafif kıvrık ve koyu yeşil renkte olan bir tür ağaç (Sophora japonica)
SOFİST (Kelime Kökeni: Fransızca sophiste)
- Bilgici
- Safsatacı, yanıltıcı
SOFİSTİK (Kelime Kökeni: Fransızca sophistique)
- Sofistlere özgü
- Safsatalı, yanıltmalı
SOFTALIK
- Softa olma durumu
SOFRALIK
-
Sofrada yemeye yarayan
Sofralık üzüm. Sofralık zeytin.
SOF (Kelime Kökeni: Arapça ṣūf)
- Bir çeşit sertçe, ince yünlü kumaş
-
Ham ipekten yapılmış astarlık kumaş
Ankara sofu.
SOFULUK
-
Sofu olma durumu
Gerek baba gerek de ana tarafından sofuluk göreneğine vâris olamadım. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Sofuca davranma
Almanlar İstanbul'a gelince sofuluk taslıyorlar. - Ömer Seyfettin
SOFİSTLİK
- Sofist olma durumu