İçinde Sin Bulunan 9 Harfli Kelimeler

İçerisinde SİN olan 9 harfli 23 kelime bulunuyor. İçinde SİN olan 9 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Sin ile başlayan 9 harfli kelimeler. sin ile biten 9 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ŞÖYLESİNE21, BÖYLESİNE20, KÖRCESİNE19, DESİNATÖR18, SİNANPAŞA17, SEVSİNLER17, SAYESİNDE15, ESİNTİSİZ14, KOCASİNAN14, SİNESTEZİ14, ESİNDİRME13, SİNDİRMEK13, SİNEROMAN12, SİNEKROMİ12, ESİNLEMEK11, ESİNLENME11, SİNİRLEME11, SİNEMATİK11, SİNEMATEK11, TİKSİNMEK11, TERSİNMEK11, KARASİNEK10, KESİNTİLİ10

KARASİNEK

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Böcekler sınıfının çift kanatlılar takımından, insan ve evcil hayvanların kanını emen, görünüşü ev sineğine benzeyen bir tür eklem bacaklı (Stomoxys calcitrans)

KESİNTİLİ

[sıfat]

  • Ara verilerek yapılan
  • Kesintisi olan (para)

    Kesintili ücret.

ESİNLEMEK

[-e]

  • Birine esin duymasını sağlamak, ilham vermek

ESİNLENME

[isim]

  • Esinlenmek işi

SİNİRLEME

[isim]

  • Sinirlemek işi

SİNEMATİK (Kelime Kökeni: Fransızca cinématique)

[isim]

[fizik]

  • Kinematik

SİNEMATEK (Kelime Kökeni: Fransızca cinémathèque)

[isim]

[sinema]

  • Sinema filmlerinin sanat, eğitim ve genellikle kültür amaçları göz önünde tutularak toplandığı, korunduğu yer veya kurum

TİKSİNMEK

[-den]

  • Bir şey, bir kimse, bir düşünce, bir durum vb.ni kötü, iğrenç veya aşağılık bularak ondan uzak durma duygusuna kapılmak, ikrah etmek, istikrah etmek

    Herkes, körü körüne emrine girdiği bu adama tiksinerek bakıyor. - Necip Fazıl Kısakürek

TERSİNMEK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Geri dönmek, rücu etmek
  • Hiddetlenmek, aksilik etmek

SİNEROMAN (Kelime Kökeni: Fransızca cinéroman)

[isim]

[edebiyat]

[sinema]

  • Sinema için kaleme alınan roman

SİNEKROMİ (Kelime Kökeni: Fransızca cinéchromie)

[isim]

  • Filmlerin renklendirilmesi ile ilgili sinema kolu

ESİNDİRME

[isim]

  • Esindirmek işi

SİNDİRMEK

[-i]

  • Sinmesini sağlamak veya sinmesine sebep olmak

    Kartal burunlu, kalın kaşlı, çember sakallı ihtiyar, Sertman'ı biraz sindirdi. - Halide Edip Adıvar

  • Yenilen besin maddesini sindirim sisteminde gereken değişikliklere uğratarak kana karışabilir bir duruma getirmek, hazmetmek

    Hoca, sabahleyin bir bahçıvanın ikram ettiği turp salatasını henüz sindirememişti. - Mahmut Yesari

[mecaz]

  • Kendine mal etmek, anlayışla karşılayıp benimsemek

    Bir de o düşünceleri gerçekten sindirmiş bilginlerin, bilge kişilerin tutumuna bir bakın. - Necati Cumalı

ESİNTİSİZ

[sıfat]

  • Esintisi olmayan

KOCASİNAN

[isim]

  • Kayseri iline bağlı ilçelerden biri