[isim]

• Siyah renkte şekilsiz bir cins bitüm

• Ana maddesi katran olan ve yolların kaplanmasında kullanılan karışım

  Çatalca'ya on kilometre kala asfalttan ayrılıp toprak bir yola sapıyorum. - Ahmet Ümit

[sıfat]

• Bu karışımla kaplanmış

  Otomobile bindik ve uzun bir asfalt yol üzerinde koşmaya koyulduk. - Ahmet Haşim

[isim]

[eskimiş]

• Hakkaniyet

  Nasfet ve merhamet dilenmek gibi bir prensip yoktur. Türk milleti, Türkiye'nin müstakbel çocukları, bunu, bir an hatırdan çıkarmamalıdırlar. - Atatürk

[isim]

[eskimiş]

• Yunan mitolojisinde, geçen yolculara birtakım bilmeceler sorarak bilemeyenleri yuttuğuna inanılan efsanevi yaratık

• Mısır'da eski Mısırlılar çağından kalma kadın başlı, aslan vücutlu heykel

  Suat, bir sfenks sessizliğiyle her şeyden uzak yaşamayı yeğler görünmektedir. - Attila İlhan

[isim]

• Petrolün ayrışması ile oluşan ve çoklukta tortul kayaçların gözeneklerinde bulunan doğal bitüm

[isim]

• Bir şeyi bir yerden alıp başka bir yere götürme

[ekonomi]

• Aktarma

• Alma

  Bir kanaldan ötekine geçerken aldığı yüklü transfer bedelini nasıl ödeyecekti bu kadın? - İnci Aral

[isim]

[biyoloji]

• Yumurta hücresi

[isim]

[jeoloji]

• Taş yuvarı

[isim]

[coğrafya]

• Buzla

[isim]

• Arıtma, ayıklama, temizleme

  Yoksa mutlu bir şansla bir uzlaşma olacak, bu da yumuşak bir tasfiyeye imkân bırakacak mıydı? - Tarık Buğra

[dil bilimi]

• Özleştirme

  Dilde tasfiye.

[ticaret]

• Bir ticaret kuruluşunun batması, kapanması vb. sebepler üzerine hesapların kesilmesi, alacaklılara, ortada kalan mal ve paradan paylarına düşen miktarın verilmesi, likidasyon

[mecaz]

• Türlü sebeplerle birçok kimsenin görevine son verme

Ata Sözleri ve Deyimler

• tasfiye etmek

[isim]

[gök bilimi]

• Yeri veya herhangi bir gök cismini saran gaz tabakası, gaz yuvarı

[gök bilimi]

• Hava yuvarı

[mecaz]

• İçinde yaşanılan ve etkisinde kalınan ortam, hava

  Ben akşama kadar ruhunu sarmış olan facia atmosferinden kurtulmak isterim. - Burhan Felek

[fizik]

• Basınç birimi olarak kullanılan, 15 °C'de deniz yüzeyinde, 76 santimetre uzunluğunda ve tabanı 1 santimetrekare olan cıva sütununun ağırlığı (1 kilogram 33 gram)

[isim]

[jeoloji]

• Ağır küre

[isim]

• Su üstü araçlarına çelik kablo ile bağlanmış, negatif yüzebilirliği bulunan dalış küresi

[isim]

[eskimiş]

[bitki bilimi]

• Akçaağaç

[sıfat]

• Bu ağaçtan yapılan

[isim]

[müzik]

• Bir tür kısa ney

  Rahmi Bey ince uzun, al atlas bir kılıftan nısfiyesini de çıkarmıştır. - Salâh Birsel

[isim]

• Asfaltlamak işi