[isim]

[kimya]

• Atom numarası 33, atom ağırlığı 74,91, yoğunluğu 5,7 olan, atmosfer basıncı altında 450 °C'de süblimleşen, maden filizlerinde çok yaygın bulunan, metal görünümünde basit element, sıçanotu, zırnık (simgesi As)

[isim]

• İstanbul iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

• Esen olma durumu, sağlık, afiyet, sıhhat, selamet, hastalık karşıtı

  Kendini böyle sağa sola dağıttıkça tadına varılmaz bir mutluluk, esenlik duyuyordu - Halikarnas Balıkçısı

[isim]

[ekonomi]

• Görevlilerin aylıklarından her ay belli oranda kesilip bir sosyal güvenlik kurumuna yatırılan para

  Emeklilik maaşı sade bir vefa borcu değil, ömür boyu bu maksatla toplanmış keseneklerin aylık hâlinde geri verilmesi. - Haldun Taner

• Fabrika, çiftlik vb. gelir kaynaklarının gelirini satın alma işi, iltizam

Ata Sözleri ve Deyimler

• keseneğe almak
• keseneğe vermek

[sıfat]

• Yıllık

[sıfat]

• Senedi olan, senetle sağlamlaştırılmış olan

  Senetli alacak.

[sıfat]

• Senin olan, seninle ilgili olan

[zamir]

[teklifsiz konuşmada]

• Yanındakinin karısından veya kocasından söz ederken kullanılan söz

[zamir]

[alay yollu]

• Yakın çevrede olan bir kimseden söz ederken kullanılan bir söz

[zarf]

[eskimiş]

• Üçüncü olarak

[isim]

[dil bilgisi]

• Söz dizimi

[sıfat]

• Eş zaman, asenkron karşıtı

[sıfat]

• Üzerinde desen bulunan

[isim]

• Kuzey Amerika Kızılderililerinin giydiği deriden yapılmış, tek parça ayakkabı

• Kısa ökçeli, bağsız ayakkabı

[isim]

• İşçilerin veya işverenlerin iş, kazanç, toplumsal ve kültürel konular bakımından çıkarlarını korumak ve daha da geliştirmek için aralarında kurdukları birlik

  Sendikaya kayıtlı olan işçiye grev destekçisi olmak sendika emriydi. - Lâtife Tekin

[isim]

• Toza benzer biçimde ince ince yağan şey

  Yıldızların ışık çisentisi altında yalıya geldim. - Yusuf Ziya Ortaç

[zarf]

[eskimiş]

• Kıyas edilerek, kıyas yoluyla

• Karşılaştırarak, oranlayarak

  Yaşı yetmişi bulmuştu, hâlâ dinç ve sağlıklı sayılırdı akranlarına kıyasen. - Osman Aysu

• Benzeterek